Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....

    Sözleşme davalı yanca haksız fesh edildiğinden, bilirkişi raporundaki hesaplamalar ışığında davacının mahrum kaldığı kâr tutarı (1.126,00 TL) ile portföy tazminatı olarak talep edilebileceği tutar (3.612,00 TL) hesaplanmış, mahkemece de yapılan bu hesaplama ve davacı ıslahı doğrultusunda hüküm kurulmuştur.Mahkemece her ne kadar sözleşmenin haksız fesih edildiği benimsenerek bilirkişi raporundaki hesaplama ışığında davacının TTK'nın 122. maddesi uyarınca portföy tazminatı (denkleştirme alacağı) olarak da 3.612,00 TL talep edebileceği sonucuyla hüküm kurmuş ise de davacı yanca taraflar arasında bayilik ilişkisi bulunduğunu kanıtlamak için delil olarak sunduğu 01.01.2006 başlangıç tarihli bayilik sözleşmesinin 7.8. maddesindeki düzenleme ile 01.01.2010 tarihli bayilik sözleşmesi hükümlerine göre, davacıya faaliyet bölgesi içinde tekel hakkı verilmediğinin anlaşıldığı, bunun dışında TTK’nın 122. maddesine göre denkleştirme tazminatı talebinde bulunabilmek için öngörülen şartların gerçekleştiğine...

      Mirasbırakan tarafından kazandırma; -Üçüncü kişilere, -İradi mirasçılara, -Sonradan yasal mirasçı sıfatını yitirenlere yapılmışsa mirasta denkleştirme istenilemez. O halde denkleştirme borçlusu sadece yasal mirasçılardır. Oysa tenkis borçlusu yasal mirasçı, iradi mirasçı veya üçüncü kişi olabilir (Ömer Uğur Gençcan, Miras Hukuku, Ankara 2011, 2. Baskı, sayfa 1328). Başka bir anlatımla, mirasta denkleştirme davası murisin yasal mirasçılarına yaptığı sağlararası karşılıksız kazandırmaların belirli koşullar gerçekleştiğinde geri verilmesini talep etmeyi sağlayan bir davadır. Bu davadan elde edilmek istenen amaç mirasçılar arasında sağlararası karşılıksız kazandırmalar ile oluşan dengesizliğin denkleştirme ile ortadan kaldırılmasıdır. Mirasta denkleştirme davalarında, sadece yasal mirasçı aleyhine denkleştirme talebinde bulunulabilir, yasal mirasçı olmayanlara yapılan kazandırma denkleştirmeye tabi değildir. Miras bırakandan sağlar arası kazandırma olmalıdır....

      Davalı, mirasbırakanlarının sağlığında diğer mirasçılara da mal devirleri yaptığını dolayısıyla denkleştirme iddiasında bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tarafça temyizi üzerine Dairece; "...murisin amacının mal kaçırma olmadığı sağlığında tüm mirasçıları arasında denkleştirme amacıyla hareket ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde kabul edilmesi doğru değildir." gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mirasbırakanın tüm mirasçılar arasında denkleştirme amacıyla hareket ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ...'...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının açık ve somut gerekçesinin bulunmadığını, davacı işçinin iş akdi müvekkil işverenlik tarafından haklı nedenlerle feshedilmiş olduğundan, davacının ikame etmiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatı talepli davasının reddi gerekmektedir. tanıkların aynı işverene karşı husumetli olmasına rağmen dinlenen tanık beyanlarına tümden itibar edilerek hesaplama yapılması hatalı olduğundan bilirkişi raporunun kabulünün mümkün olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER: Dava, iş sözleşmesinin feshine bağlı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı, fazla çalışma ücreti alacağı, ubgt ücreti alacağı, hafta tatili ücreti alacaklarının tahsili istemine ilişkindir....

        tazminatı ve maddi tazminat talebinde bulunamayacağı, fesih bildiriminin kişilik haklarını ihlal ettiğine ilişkin delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Şti. olduğunu, davalı asıl işveren ile alt işverenlerin işçilik alacaklarına karşılık 4857/2 madde uyarınca birlikte sorumlu olduklarını, iş sözleşmesinin fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi veya karşılığı olan denkleştirme tatili verilmediğinden davacı tarafından feshedildiğini, davacının normal mesaisinin haftanın 6 günü 08.00- 18.00 arasında sürdüğünü, normal mesai dışında kan toplama çadırlarının kurulma, sökülme, malzemeleri temizleme işlerinin olduğu günlerde günlük çalışmasının 14 saat saati bulduğunu, haftanın 4 günü bu ortalama ile çalışan davacının fazla çalışma ücretinin ödenmediği gibi denkleştirme tatili de verilmediğini iddia ederek kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. B-)Davalının Cevabının Özeti; Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptının duruşma gün ve saati ile birlikte usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalı tarafın davaya cevap vermediği görülmüştür....

          D-)İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücret alacağını kısmi dava, fazla çalışma ücreti alacağını ise belirsiz alacak davası olarak açtığı halde, mahkemenin niyet okuyarak, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücret alacağını belirsiz alacak davası olarak açtıklarına kanaat getirerek hukuki yarar ve dava şartı yokluğundan reddettiğini, oysa kendilerine talebi açıklattırması gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E-)GEREKÇE; Taraflar arasında öncelikle çözümlenecek sorun, davanın türüne ilişkindir. Davacı, davasını kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücret alacağını kısmi dava, fazla çalışma ücreti alacağını ise belirsiz alacak davası olarak açtığını belirtmiş, mahkeme ise kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücret alacağını belirsiz alacak davası, fazla çalışma ücreti alacağını ise kısmi dava olarak açıldığına karar vermiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/02/2016 tarih ve 2015/608-2016/104 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalının acentası olduğunu, acentalık sözleşmesinin haksız feshi sebebiyle zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 10.000 ABD Doları ve TTK'nın 122.maddesi gereğince denkleştirme tazminatı olarak ise geçmiş üç yıllık komisyon ortalaması olan 179.764 ABD Doları ve 13.312 Euro'nun karşılığı olan 551.932,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, tahkim itirazında bulunmuştur....

            Davalı vekili, taraflar arasında yazılı veya sözlü bayilik ilişkisi olmadığını, davacı şirkete tek satıcılık hakkı verilmediğini, denkleştirme tazminatının talep edilebilmesi için gereken şartların bulunmadığını, taraflar arasında satım ilişkisi bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu