Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Numaralı ihtarname ile Acentelik Sözleşmesinin feshedileceğinin bildirildiğini, fesih bildiriminde hiçbir haklı neden gösterilmediğini, sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı denkleştirme tazminatı talebi için davalı sigorta şirketine gönderilen 09/02/ 2021 tarihli, ......

    Dolayısıyla sözleşmenin acente tarafından haklı nedenle feshedilmemiş olması halinde acente denkleştirme talebinde bulunamaz. Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen acentelik sözleşmesinin davacı acente tarafından süresinden önce fesih edilmiş olduğu, fesih iradesi açıklanırken ise herhangi bir şekilde haklı nedene dayanılmadığı anlaşılmakla, davacı tarafca,sözleşmenin haklı nedenle fesih edildiği ispat edilemediğinden, 6102 sayılı TTK.'nun 122. maddesinde aranan yasal koşullar gerçekleşmediğinden, mahkememizce davacının TTK.’nun 122/3 maddesi gereğince davalıdan denkleştirme (portföy) tazminatı isteminde bulunamayacağı, dolayısıyla denkleştirme tazminatı talep etme hakkının olmadığı kanaatine varılmıştır....

      Noterliğinin 29.05.2017 tarih ve 12759 yevmiye nolu ihtarnamesi ile haklı nedenle feshettiğini, Gebze 5. noterliğinin 02.06.2017 tarihli ihtarnamesi ile verilen cevapta maaşların düzenli ödendiği, fazla mesai alacağı bulunmadığından bahisle ihbar tazminatı istendiğini, 06.00- 20.00 arası çalıştığını, bazen çalışmanın gece 1.00 e kadar sürdüğünü, Türk Traktör ve Yarış Kabin adlı işverenler nezdinde giriş çıkış yapıldığını, takograf kayıtları olduğunu, her cumartesi çalıştığını ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, UBGT alacaklarını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; maaşlarda gecikme olmadığını, 1.524,05 TL ücretle çalıştığını, çalışmaların 2 aylık denkleştirme süresine tabi olduğunu, fazla mesailerin maaşına dahil olduğunu, banka kayıtlarında fazla mesai ödemelerinin sabit olduğunu, yıllık izinlerini kullandığını savunup davanın reddini talep etmiştir....

      süresi de bulunduğunu, tüm bu kapsamda bakıldığında davacının herhangi bir fazla mesai alacağı bulunmadığını, fazla mesai alacağı bulunmadığına göre feshin de haksız olup, kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiğini ileri sürmüştür....

      iş kanunu gereği denkleştirme esasına uygun olarak düzenlendiğini, davalı işverenlik ile davacı arasında imzalanan hizmet sözleşmesine göre işçinin ücretinin içerisinde fazla sürelerle çalışma, fazla çalışma, çalışılan ve/veya genel tatil ve hafta tatili günlerine ait ücretleri de dahil olduğunu, davalı işverenlik nezdinde denkleştirme usulü uygulansa da denkleştirilmeyen kısımlar için davacı yana "KAsım 2016" ayı maaş bordrosunda "F....

      esasına ve son çalışma döneminde ise serbest zamanlı çalışma şeklinde uygulama yapıldığını, denkleştirme esasının bir gereği olarak personelin bazı haftalardaki çalışma süresi 45 saati aşsa dahi 2 aylık denkleştirme dönemi içerisinde işçinin çalışma süresi haftalık 45 saati aşmayacak şekilde denkleştirilmesi yapılabileceğini, denkleştirme esasının örtülü şekli ile dahi Yargıtay kararlarında kabul gördüğünü, 2018 yılı Ocak ayından itibaren ise serbest zaman kullanarak çalışma sistemine geçiş yapıldığını, bu sisteme göre işçinin fazla çalışma yapması halinde 6 ay içerisinde kendi talebi doğrultusunda fazla çalışma yaptığı saatin 1,5 katı oranında serbest zaman kullanabildiğini, buna ilişkin Yargıtay kararlarının bulunduğunu, davacıya ait maaş bordrolarından da görüleceği üzere davacıya ciro primi, mağaza ek ödeme, envanter primi, kasa tazminatı gibi prim ödemeleri yapıldığını, müvekkili nezdinde davacının fazla çalışması bulunmasa da mahkemenin aksi kanaatte olması halinde, hesaplama yapılırken...

      tazminatının 66.359,99 TL olarak hesaplandığını, Yerel mahkemenin davanın kısmi dava olarak açıldığı ve denkleştirme tazminatı talebi için kanunda öngörülmüş olan 1 senelik hak düşürücü süre dolduktan sonra taraflarınca ıslah dilekçesi sunulduğu gerekçe gösterilerek dava dilekçesinde talep edilen 60.286,87 TL'yi aşan kısım için davanın reddine karar verdiğini, huzurdaki dava kısmi dava olarak değil belirsiz alacak davası olarak açıldığı için Yerel mahkemenin 60.286,87 TL'yi aşan kısım için hak düşürücü sürenin dolduğu tespitinin hatalı olduğunu;Huzurdaki uyuşmazlıkta müvekkili şirketin davalı şirketten alacağı olan denkleştirme tazminatı miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirmekte olup dava öncesinde müvekkili şirketin alacağının miktarını tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin mümkün olmadığını, bunun üzerine asgari bir miktar belirtilerek dava açıldığını, huzurdaki davanın bir kısmi alacak davası değil belirsiz alacak davası olarak açıldığını, kısmi alacak davasının aksine belirsiz...

        İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre taraflar arasındaki Turkcell-Extra Sözleşmesi bayilik sözleşmesi olup davacıya tekel hakkı-tek satıcılık hakkı vermediği, bu nedenle TTK 122.maddesi gereğince denkleştirme tazminatı talebi için aranan tek satıcılık yasal koşulunun gerçekleşmediği ve davanın sözleşmenin feshinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde de açılmadığı, sözleşmenin 4/a-2.maddesine uygun olarak yapılan fesihin haklı olduğu aksini davacının ispatlayamadığından sözleşmeye dayalı alacakların talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanunu’nun 669. maddesinde düzenlenen “mirasta denkleştirme” olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, verilen yetkisizlik kararı temyiz edilmiş olmakla, asıl talebin “mirasta denkleştirme” olduğu dikkate alındığında inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin süresinden önce haksız feshi iddiasına dayalı olarak açılmış kar kaybından kaynaklı maddi tazminat, denkleştirme(portföy) tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14....

              UYAP Entegrasyonu