Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan nedenler karşısında, davacı tarafın TTK 102. vd. maddesi uyarınca akdi ilişkinin acentelik olduğu iddiasına dayanarak talep etmiş olduğu denkleştirme tazminatı talebi yerinde görülmemiştir. Esasen, sözleşmede böyle bir denkleştirme tazminatına yönelik hiçbir düzenleme de bulunmamaktadır. Davacı taraf sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle mahrum kalınan kar alacağının da tahsilini istemekte, özellikle haksız feshe yönelik olarak davalının sebep göstermeden sözleşmeyi feshetmesinin TMK 2. maddesi uyarınca dürüstlük kuralına aykırı olduğu iddiasına dayanmaktadır. Anılan kanun hükmü, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz." ilkesini düzenlemektedir....

    Sigorta A.Ş. adına tahsil ettiği primleri, sigorta şirketine göndermeyerek zimmetinde tutmuş olmasını, Medeni Kanun 2. maddeyi de dikkate alarak, davalı ... için de haklı fesih sebebi olarak kabul ettiğini ve davacı münfesih acentenin portföy tazminatı davasını, sözleşmesi haklı olarak feshedilen acentenin portföy tazminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle reddettiğini, kararın Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiğini, Mahkemenin, denkleştirme tazminatı olarak 9.872,91 TL'sına hükmetmesine ilişkin istinaf başvurularına yönelik olarak; Mahkemenin 9.872,91 TL denkleştirme tazminatına hükmederken dosyaya sunulan kök ve ek bilirkişi raporunu esas aldığını, Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili 122 maddesinin 2 no.lu bendi icabı portföy tazminatının, acentenin yıllık komisyon ortalamasını aşamayacağını, metinden anlaşılacağı üzere, bahse konu maddede “aşamaz” ibaresi ile ÜST LİMİT belirlendiğini, dolayısıyla portföy tazminatı hesabında başka kriterlerin de söz konusu olduğunu, bu kriterlerin ise...

      Dava; iş sözleşmesine dayalı kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir....

      tek satıcılık veya acentelik olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığından denkleştirme tazminatı adı altında talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        I.TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 22/03/2013 ile 01/11/2016 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalıştığını, bildirim sürelerine uyulmaksızın haksız bir şekilde iş akdine son verildiğini, davacının çalıştığı süre boyunca fazla mesai yaptığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştırıldığını ancak karşılığı ücretin ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, 2016 yılına ait bir kısım ücretlerinin de ödenmediğini ileri sürerek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Noterliğinin 17.10.2019 tarihli ve ... yevmiye numaralı ihbarnamesi ile, üç ay önceden ihbarda bulunularak müvekkili şirket tarafından feshedildiğini, ihbarnamenin 19.10.2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin, 19.01.2020 tarihi itibariyle sona erdiğini, yetki itirazı saklı kalmak kaydıyla denkleştirme istemi talepli davanın, öncelikle hak düşürücü süre içerisinde açılmaması sebebiyle reddi gerektiğini, TTK. m.122/4 uyarınca denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülmesi gerektiğini, davacı ... Sigorta, acentelik sözleşmesi kapsamında denkleştirme istemi talebinden feragat ettiğini, davacının ......

          talepleri bakımından bilirkişi raporunda denkleştirme tazminatı olarak yapılan nitelendirmenin doğru olmadığı, talebin portföy tazminatı olduğu, denkleştirme tazminatı için öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin burada uygulanmasının mümkün olmadığı, benzer bilirkişi raporlarında söz konusu hesaplamanın katsayı farkından kaynaklanan zarar, iade faturaları, cezalar, verilmeyen primler hakkedişler toplamının ortalaması şeklinde yapıldığı, Portföy tazminatı ile denkleştirme tazminatının aynı anlamda kullanıldığı , Söz konusu tazminat bakımından bir yıllık sürenin geçirildiğinin tekrar belirtilmesi gerektiği, •Fazla mesai gerektiren çalışmaların davalı şirketin talimatları ile gerçekleştiği, bunların olağan giderler niteliğinde olmadığı, olağanüstü gider niteliği taşıdığı, bu sebeple yükümlüsünün davalı olması gerektiği, Acentenin çalışanlarına yönelik ücretler ve bu ücretlerin eki niteliğindeki fazla çalışma ücretlerinin olağan üstü gider olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı,...

            Mahkemece her ne kadar sözleşmenin haksız fesih edildiği benimsenerek bilirkişi raporundaki hesaplama ışığında davacının TTK'nın 122. maddesi uyarınca portföy tazminatı (denkleştirme alacağı) olarak da 3.612,00 TL talep edebileceği sonucuyla hüküm kurmuş ise de davacı yanca taraflar arasında bayilik ilişkisi bulunduğunu kanıtlamak için delil olarak sunduğu 01.01.2006 başlangıç tarihli bayilik sözleşmesinin 7.8. maddesindeki düzenleme ile 01.01.2010 tarihli bayilik sözleşmesi hükümlerine göre, davacıya faaliyet bölgesi içinde tekel hakkı verilmediğinin anlaşıldığı, bunun dışında TTK’nın 122. maddesine göre denkleştirme tazminatı talebinde bulunabilmek için öngörülen şartların gerçekleştiğine dair dosyada delil de bulunmadığı anlaşılmaktadır....

            aralarındaki sözleşmeye aykırı olarak hareket ettiği, bu nedenle sözleşmenin feshi için müvekkili şirket yönünden haklı neden oluştuğunu, davacıya borçlarının bulunmadığını, denkleştirme tazminatı koşullarının da oluşmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              -TL cezai şart alacağına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı karşı davacının asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı karşı davalının davasının kısmen kabulüne, davacının fesih talebinin kabulü ile taraflar arasında imzalanan 01.04.2017 başlangıç tarihli "Bayilik Sözleşmesi"nin feshine, davacı karşı davalının munzam zarar talebinin, denkleştirme tazminatı talebinin, cezai şart talebinin ve manevi tazminat talebinin reddine, mahkemenin karşı davaya ilişkin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı-karşı davacının karşı davanın reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı-karşı davacı vekili tarafından karşı dava yönünden temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu