Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yapılarak kullandırıldığı iddialarının doğru olmadığını, iş yerinde izin ve denkleştirme izinlerinin farklı olduğunu, işçinin sanki yıllık iznini denkleştirme yapılarak kullandırılıyormuş gibi bir ifadede bulunulduğunu, işbu hususun tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının haziran 2017 ayına ilişkin ücretinin banka kayıtları incelendiğinde ödendiğinin anlaşılacağını,....

Davacı ... şirketi bakımından servis sözleşmesi diğer davacıya servis yetkisi verilmesi ile 2010 yılında sona ermiştir.Portföy tazminatı ile ilgili yasal düzenleme ilk olarak 6102 sayılı kanun ile yapılmış olup yürürlük kanunu gereği 6102 sayılı kanunun yürürlüğünden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde portföy tazminatı talebi ileri sürülmelidir. Diğer şirketin kurulduğu tarih olan 7.9.2010 , ... şirketi tarafından imzalanan 26.8.2013 tarihli ikale protokolü tarihinin hak düşürücü sürenin başlangıç olarak alınması gerekmekte olup,açılan dava tarihi ise ,7.9.2015 olduğundan portföy tazminatı istemi 1 yıllık hak düşürücü süre içinde ileri sürülmemiştir....

    Davalı vekili, davacının istifa ettiğini, kıdem tazminatına hak kazanmadığını, ihbar tazminatı ödemesi gerektiğini, bu nedenle ihbar tazminatının mahsup edildiğini, sektör gereği nöbet ertesi işe gelinmediğini, fazla mesai yapıldığında denkleştirme yapıldığını, artan fazla mesai varsa ücretinin bordroya yansıdığını, Ağustos 2013 ücret alacağının ödendiğini, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde nöbet usulü çalışma yapıldığını,çalışmaları varsa ücretli izin verilerek denkleştirme yapıldığını, denkleştirme yapılmayan çalışma varsa bordroya bağlı ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Maddesi uyarınca da denkleştirme tazminatı talep etmesinin hukuken mümkün olmadığı bilirkişi raporuna göre davacının herhangi bir ciro ve kar kaybına neden olmadığı belirtildiğinden kar kaybı nedeniyle denkleştirme tazminatı talep etmesinin de hukuken mümkün olmadığı, Yine, davacının ve davalının faaliyet gösterdiği ürünlerin satımında, kamu hastaneleri alım yaparken Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen birim fiyatların esas alınması suretiyle ve Kamu Hastaneleri Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) üzerinden ve devletçe belirlenen fiyatlar üzerinden ve kamu kuruluşlarınca açıları ihaleler sonucuna göre alım yapıldığından, davacının ürünlerin fiyatına ve adet satışına doğrudan bir etkisinin bulunmadığı, dolayısıyla da davacının davalı lehine bir müşteri çevresi genişletmesinin söz konusu olmadığı anlaşıldığından denkleştirme tazminatı ödenmesinin de mümkün olmadığı ayrıca yapılan defter incelemelerine göre davacının davalıdan acentelik sözleşmesinden kaynaklanan bir alacağının bulunmadığı...

        Davalı vekili, davacının fesih nedeniyle denkleştirme tazminatı istemesi için gerekli şartların gerçekleşmediğini, acentelik sözleşmesinin davacının kusuru ile feshedilmiş olup, müvekkilinin fesihte haklı olduğunu zira, davacının tahsil ettiği primleri zamanında müvekkiline intikal ettirmediğini, müvekkiline 226.515,80 TL borcu olduğunu ayrıca, gerekli özeni göstermeyerek müvekkilinin zararına yol açacak akitlerin imzalanmasına aracılık ettiğini, denkleştirme tazminatı için gerekli olan şirketin fesihten sonra da önemli menfaatler elde etmesi ile hakkaniyet şartlarının bulunmadığını, sözleşmenin 20. maddesi uyarınca da davacının herhangi bir talepte bulanamayacağını, taleplerinin haksız ve fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen 30/04/2015 tarih 2014/563-2015/381 sayılı kararın temyiz edilmesi sonrasında, Dairemiz’in 27/04/2016 tarih 2015/15206-2016/4748 sayılı kararıyla Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir....

          Mahkemece, tanık beyanları ve itibar edilen bilirkişi raporu ile davalının davacıya fazla çalışma, ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma ücreti ödemekle yükümlü bulunduğu ayrıca davacının 2011 yılı Kasım ayında iş akdinin feshedildiği tarihe kadar yemek çekleri ile 2011 yılı Aralık ayından iş akdinin feshedildiği tarihe kadar aylık ücretlerinin ödenmediği, asgari geçim indirimi alacaklarının da ödenmemiş olduğu davalı tarafından bu alacakların ödendiğine dair yazılı bir delil de ibraz edilmediği, her ne kadar davacı vekilince ihbar tazminatı talep edilmiş ise de davacının iş akdini kendisinin sonlandırdığı bu nedenle ihbar tazminatı talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, dosya kapsamında bulunan ... Bakanlığı ......

            Kıdem tazminatı talebinin kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararı yerindedir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 6. ve HMK 190, 191. ve devam eden maddeleri gereğince, genel ispat kuralları doğrultusunda; fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Çalışmanın bulunmadığını yada karşılığının ödendiğini ispat külfeti ise davalı işveren üzerindedir. Davacı taleplerinin ispatı için tanık beyanlarına dayanmıştır. Davalı, imzasız ücret bordrosu sunmuş, puantaj kaydı veya benzeri yazılı delil sunmamıştır. Davalı denkleştirme yapıldığını ispatlayamadığı gibi davacı tanığı E.Y. denkleştirme çalışmasının uygulanamadığını beyan etmiştir....

            Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır. Denkleştirmede sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. Denkleştirmeye (iadeye) tabi olduğunu davacı ispatlamalıdır. Miras bırakanın iradesinin denkleştirmeye (iadeye) tabi olup olmadığının ispatı şekle tabi değildir, her türlü delille ispatlanabilir. İade edilecek mal varlığı yönünden seçim hakkı davalınındır; ister aynen iade eder, isterse bedelini öder. Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler (TMK md 560). Türk Medeni Kanununun 565. maddesinin (4) bendinde yer alan hüküm gereğince, miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar tenkise tabidir. Islah olmadıkça ya da terditli dava açılmamışsa, mirasta denkleştirme davası kendiliğinden tenkis davasına dönüşmez....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

                Yine karşı dava bakımından davacı taraflar arasında bayilik sözleşmesi olduğunu, iddia ederek TTK 122 maddesi gereğince denkleştirme tazminatı talep etmiş ise de; 6102 sayılı yasanın 122maddesinde denkleştirme tazminatının düzenlendiği, denkleştirme tazminatının tek satıcılık hakkı veren bayilik sözleşmeleri bakımından istenebileceği, davalı- Karşı davacı ... Tercüme şirketi bayi ilişkisi olduğunu ileri sürmüş ise de; taraflar arasında tek satıcılık hakkı veren bayi sözleşme ilişkisi olduğunu ispat edemediğinden karşı davanın reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre; 1-Asıl davanın KABULÜNE, ... ......

                  UYAP Entegrasyonu