Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tanıklarının gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını, denkleştirmenin uygulanmadığını, imzanın mecburiyet karşısında atıldığını, davacı son dönem bu evraklara imza atmadığı için başkası tarafından bu evrakların imzalandığını, mobing uygulandığı sabit olduğundan ihbar tazminatı talebinin kabulü gerektiğini, davalı tanık beyanlarına göre yapılan fazla çalışma hesabının hatalı olduğunu, işyeri giriş çıkış çizelgesi, çalışma saatleri çizelgesi, denkleştirme izinlerine dair evraklar, çalışılan mağazaya dair evraklar istenmeden karar verildiğini ileri sürmüştür. DAİREMİZ GEREKÇESİ : Dairemizce istinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır....

Mahkememizce alınan ---- tarihli rapor ile özetle; Taraflar arasında aktedilen acentelik sözleşmesinin davalı şirket tarafından sözleşmede kararlaştırılan fesih şartlarına uygun olarak feshedildiğinin açık bir biçimde gösterilmediği kanatiyle haksız olabileceği, TTK 122. maddesinde belirlenen şekli şartların oluştuğu, feshin haksız olduğu ve davacının denkleştirme tazminatı alabileceği yönünde karara varması halinde, acentenin denkleştirme istemi olarak talep edebileceği en yüksek bedel ---- olabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir. Mahkememizce alınan ---- tarihli ek rapor ile özetle; davacının TTK m. 112 uyarınca denkleştirme tazminatı talep hakkının bulunduğu, tazminat miktarına ilişkin olarak kök raporda yapılan hesaplama ile bağlı kalındığı yönünden kanaatini bildirmiştir....

    Bu halde Altsoy denkleştirme alacağını kural olarak borçlunun ölümü halinde isteyebilir ise de kanunda öngörülen istisnai durumlarda borçlu sağ iken de denkleştirme alacağı istenebilir. Somut olayda ise davacı-davalı ..., borçlu olarak belirtilen babası öldükten sonra iş bu davayı açmıştır. Dosya kapsamından da terekenin taksim edilmediği anlaşılmaktadır. Maddede belirtildiği üzere denkleştirme alacağı kural olarak borçlunun ölümü halinde istenebileceğinden ve bu kalem olacaklar zamanaşımına uğramayacağından açılan davanın dinlenmesinde bir engel bulunmamaktadır. O halde davacı-davalı ...'ün denkleştirme alacağı istemiyle ilgili olarak tarafların usulüne uygun şekilde gösterdiği deliller toplanarak, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektirmiştir. .Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davacı-davalı ...'...

      Genel olarak ... tazminatı, acentelik sözleşmesi sona erdikten sonra, bu ilişkinin devamı boyunca acentenin kişisel gayretiyle yarattığı müşteri çevresinden akidinin halen yararlanması, acentenin ise yararlanmaması nedeniyle uğradığı kaybın karşılığıdır. Somut olayda sözleşmenin feshinden sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 122. maddesinde açıkça "denkleştirme istemi" olarak tanımlanan, doktrinde de "müşteri tazminatı", "... tazminatı", "... akçesi" olarak da ifade edilen bu tür tazminat, mülga 6762 sayılı TTK'nın sigorta hükümlerinde açıkça düzenlenmemiştir....

        Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, sözleşmenin feshedilmediğini, kendiliğinden sona erdiğini, yenilenmemesinin de haklı sebeplere dayandığını, maddi tazminat koşullarının oluşmadığını, davacının müşteri çevresine bir katkısının söz konusu olmadığını, bu nedenle portföy tazminatı talep edemeyeceğini, manevi tazminatın dayanağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, 123.328,61 TL denkleştirme tazminatının 30/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacıların yerinde görülmeyen sair istemlerinin reddine karar verilmiştir....

          CEVAP: Davalı vekili, davacı ile aralarında acentalık sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin 2013 yılında feshedilmiş olduğunu, feshe bağlı tazminat türü olan denkleştirme tazminatı isteminin TTK md 122 kapsamında 1 yıllık zamanaşımına uğradığını, davacının denkleştirme tazminatı talep hakkı ve koşulları bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; taraflar arasında düzenlenen 06/06/2013 tarihli Acentelik Sözleşmesi kapsamında müvekkilinin davalı şirketin acentesi olarak faaliyete başladığını, davalının sözleşmeyi üretim yetersizliği ve portföyün teknik zarar kaydetmesi gerekçeleriyle 22/07/2016 tarihinde haksız olarak fesh ettiğini, feshin haksız olması dolayısıyla davacının denkleştirme tazminatı isteme hakkı bulunduğunu, davacı acentenin acentelik süresi boyunca davalı şirkete yeni müşteriler kazandırdığını, davalı şirketi sigortalılara tanıttığını, en iyi şekilde temsil ettiğini, sözleşmenin ani olarak sonlandırıldığını, ticari açıdan zor durumda kaldığını, iş kaybına uğradığını, haksız fesih ve davalıya hatırı sayılır sayıda sigortalı kazandırmış olunması sebebiyle davacı şirketin TTK 122 maddesi uyarınca denkleştirme tazminatı talep...

              Denkleştirme konusunun terekeye aynen iadesi veya miras payına mahsubu konusunda geri iade ile yükümlü mirasçıya seçimlik hak tanınmıştır. TMK’nın 671/1 maddesi "Geri vermekle yükümlü olan mirasçı, dilerse aldığını aynen geri verir, dilerse payından fazla olsa bile değerini miras payına mahsup ettirir" hükmünü taşımaktadır. Miras payının aşan kısmının davalıda kalması miras bırakanın iradesinden anlaşılıyorsa, aşan kısım için iade istenemez. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır. Denkleştirmede sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. Denkleştirme davası, taksim yapılana kadar zamanaşımına tâbi olmadan her zaman açılabilir (11.11.1969 t. 2862/5059 s. YİBK). Ancak taksim yapılmış ise dava, taksim tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabidir....

              İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen 12/12/2019 tarihli sözleşmenin feshedilmesinden önce davalının sözleşmeye aykırı olarak davrandığı ve ayıplı ürün tedarik ettiği, sözleşmeyi haksız olarak feshettiği iddiası ile denkleştirme tazminatı, cezai şart ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İzmir ......

                Diğer yandan, davacının denkleştirme tazminatı talebi bulunmasına rağmen ilk derece mahkemesince bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı, bilirkişi kurulunca da bu istek kalemi yönünden bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Denkleştirme tazminatının şartları TTK'nın 122. maddesinde düzenlenmiş olup, davalı tarafından sözleşmenin feshedildiği de dikkate alınarak ihtarda gösterilen fesih sebebinin haklı nedenle fesih nedeni olup olmadığı gerekçeli olarak ortaya konulduktan sonra, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle denkleştirme tazminatının koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilerek bir sonuca gidilmesi gerekir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu