Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜRK MİLLETİ ADINA 1-a) Mağdurdan kaynaklanan sanığa yönelik haksız tahrik oluşturan söz ve davranış bulunmadığı halde, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 29. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, b) Sanık ...in adli sicil kaydında bulunan ilamlar getirtildikten sonra tekerrür nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 58.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması, Aleyhe temyiz bulunmadığından bozma yapılmamıştır. 2- Aralarındaki irtibat nedeniyle,...Ağır Ceza Mankemesinin 10.04.2013 günlü, 2012/108 Esas ve 2013/98 Karar sayılı kararı ile ... Ağır Ceza Mahkemesinin 29.04.2013 günlü 2013/145 Esas ve 2013/125 Karar sayılı kararı birlikte incelenmiştir. 3- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...in, mağdur...'...

    hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca bu hususta bir karar verilmesi mümkün olduğundan gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5326 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 31/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Spor’dan elde ettiği 100.000,00 TL mahsup edildiğinde, fesih nedeniyle uğranılan zararın 106.032,00 TL olduğu saptanıp, bu miktar fesih tazminatı olarak hüküm altına alınmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, fesih tazminatının hesabında dikkate alınacak tarih feshin yapıldığı tarih olup, bu tarihten sonra futbolcunun maçbaşı ücretler dışında elde edeceği ücretlere göre tazmini gereken zarar belirlenmelidir. Tazmini gereken zarar, borca aykırı davranış ve bu nedenle fesih olmasaydı futbolcunun malvarlığının içinde bulunacağı farazi durumla; borca aykırı davranış ve bu nedenle feshin gerçekleşmesi nedeniyle futbolcunun malvarlığının içinde bulunduğu fiili durum arasındaki farktır. Diğer bir ifade ile, borca aykırı davranış nedeniyle gerçekleşen feshin neden olduğu kazanç kaybı, tazmini edilecek zararın genel çerçevesini oluşturmaktadır....

        ın sürücüsü olduğu ... plakalı aracın 1.derecede hatalı etken davranış sergilemiş olduğu, davacıya ait ... plakalı araç sürücüsünün 2.derecede hatalı etken davranış sergilediği, davaya konu araçta meydana gelen hasarın kaza ile uyumlu olduğu, davacıya ait araçta 15.250,00 TL değer kaybı meydana geldiği, davalı tarafa ait ... plakalı aracın %75 kusuruna isabet eden değer kaybı bedelinin 11.437,50 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 18.05.2021 tarihinde davacı tarafa 3.957,94 TL değer kaybı ödemesi yapıldığından davacı tarafın bakiye değer kaybı alacağının 7.479,56 TL olduğu, yine dava konusu aracın makul onarım süresinin 7 iş günü olarak kabul edildiği, günlük ortalama kazancının ise 229,79 TL olduğunun İzmir Minibüsçüler Esnaf Odası'ndan bildirilmesi kapsamında davacının 1.608,53 TL kazanç kaybının hesaplandığı, bu miktarın ... plakalı aracın %75 kusuru nedeniyle 1.206,40 TL olacağı bildirilmiştir....

          sahteliğinin ilk bakışta anlaşılabilir nitelikte olması nedeniyle aldatıcılık unsurunu taşımaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların üzerlerine atılı dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediklerine dair, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden bahisle verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir....

            Askeri Hastanesinin 05.05.2014 tarihli ve 7515 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Raporu ile de ‘‘orta zeka geriliği, davranış bozulmaları, mental retardasyon tanısı ile barışta ve savaşta askerliğe elverişli olmadığı’’nın belirtildiği, düzenlenen raporların daha evvel ibraz edilmemesi nedeniyle yargılamanın hiçbir aşamasında değerlendirilmediği, bu sebeple suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 32/1. maddesi gereğince işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp davranışlarını yönlendirip yeteneğinin gelişip gelişmediğine yönelik adli tıp kurumundan rapor alınarak hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesine” yönelik 07.10.2020 tarihli ve 2020/84660 sayılı itirazı üzerine dosya dairemize gönderilmekle, 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin, 6352 Sayılı Yasa’nın 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Yargıtay 2....

              B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının, işyerinde, servise gelen araçlarla ilgili garanti kapsamına girmeyen parçaların başka ve sanal bir iş emri üzerinden garanti işlemine alınması olayına karışması nedeniyle iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunun 25/II-e maddesi gereğince haklı nedenle feshedildiğini taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, araç bakımı sırasında uygulanan prosedürün işyeri uygulaması haline geldiği, davacının davranışının doğruluk ve bağlılık kurallarına uymayan davranış olarak nitelendirilemeyeceği işveren tarafından bunun aksine çalışanlara uyarı ve ihtar verilmediği buna göre yapılan feshin haksız olduğu, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı ayrıca bir kısım yıllık izin ücreti ile aylık ücret alacağı da olduğu, diğer taleplerin reddi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir....

                "; ''Kurulun görevleri'' başlıklı 3. maddesinde; ''Kurul, kamu görevlilerinin görevlerini yürütürken uymaları gereken etik davranış ilkelerini hazırlayacağı yönetmeliklerle belirlemek, etik davranış ilkelerinin ihlâl edildiği iddiasıyla re’sen veya yapılacak başvurular üzerine gerekli inceleme ve araştırmayı yaparak sonucu ilgili makamlara bildirmek, kamuda etik kültürünü yerleştirmek üzere çalışmalar yapmak veya yaptırmak ve bu konuda yapılacak çalışmalara destek olmakla görevli ve yetkilidir.'' hükmü yer almaktadır....

                  Sözleşmeden doğan sorumluluğun şartları; borçlunun borca aykırı davranması, bu aykırı davranış nedeniyle bir zararın doğması, aykırı davranış ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunması ve borçlunun kusurudur. 13. Sözleşmeden doğan borç ilişkileri, asli edim ve yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlülükleri içermektedir. Borçlu bu yükümlülüklere uygun hareket etmek ve bunların gereklerini yerine getirmek zorundadır. Borç ilişkisinden ve özellikle sözleşmeden doğan bu yükümlülüklerin ihlal edilmesi aynı zamanda borçlunun borca aykırı davranması hâlini oluşturmaktadır. Borca aykırı davranış aynı zamanda sözleşmenin ihlali niteliğinde olup kusurlu ifa imkânsızlığı (borcun hiç ifa edilmemesi), temerrüt veya gereği gibi ifa etmeme olarak karşımıza çıkmaktadır. 14. Sözleşmeden doğan sorumluluktan bahsedilebilmesi için öncelikle borca aykırılığın sonucunda alacaklının hukukça korunan değerlerinde iradesi dışında bir zararın meydana gelmesi gerekir....

                    Sözleşmeden doğan sorumluluğun şartları; borçlunun borca aykırı davranması, bu aykırı davranış nedeniyle bir zararın doğması, aykırı davranış ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunması ve borçlunun kusurudur. 13. Sözleşmeden doğan borç ilişkileri, asli edim ve yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlülükleri içermektedir. Borçlu bu yükümlülüklere uygun hareket etmek ve bunların gereklerini yerine getirmek zorundadır. Borç ilişkisinden ve özellikle sözleşmeden doğan bu yükümlülüklerin ihlal edilmesi aynı zamanda borçlunun borca aykırı davranması hâlini oluşturmaktadır. Borca aykırı davranış aynı zamanda sözleşmenin ihlali niteliğinde olup kusurlu ifa imkânsızlığı (borcun hiç ifa edilmemesi), temerrüt veya gereği gibi ifa etmeme olarak karşımıza çıkmaktadır. 14. Sözleşmeden doğan sorumluluktan bahsedilebilmesi için öncelikle borca aykırılığın sonucunda alacaklının hukukça korunan değerlerinde iradesi dışında bir zararın meydana gelmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu