Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ne hisse devri ile ortak atandığını, 27/02/1995 tarihli karar sahte belge ve imzalarla alındığını, alınan kararın yok hükmünde olduğunun tespitini, kararın iptal edilerek sicilden terkin edilmesini, ticaret sicil kayıtlarının düzeltilmesini, söz konusu şirkete atandığı 06/03/1995 tarihli kararın da sahte imza ile alındığının tespitini ve bu kararın iptalini talep etmiştir. Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmış olup davalılar tarafından süresi içerisinde dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi verilmediği anlaşılmakla HMK M.128 hükmü uyarınca davalıların dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılmalarına karar verilerek yargılama yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, sahtelik iddiasına dayalı olarak hisse devir işlemlerinin geçersizliğinin ve yok hükmünde olduğunun, davacının davalı şirket ortağı olmadığının tespiti istemine ilişkindir....

    ne hisse devri ile ortak atandığını, 27/02/1995 tarihli karar sahte belge ve imzalarla alındığını, alınan kararın yok hükmünde olduğunun tespitini, kararın iptal edilerek sicilden terkin edilmesini, ticaret sicil kayıtlarının düzeltilmesini, söz konusu şirkete atandığı 06/03/1995 tarihli kararın da sahte imza ile alındığının tespitini ve bu kararın iptalini talep etmiştir. Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmış olup davalılar tarafından süresi içerisinde dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi verilmediği anlaşılmakla HMK M.128 hükmü uyarınca davalıların dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılmalarına karar verilerek yargılama yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, sahtelik iddiasına dayalı olarak hisse devir işlemlerinin geçersizliğinin ve yok hükmünde olduğunun, davacının davalı şirket ortağı olmadığının tespiti istemine ilişkindir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2015/731 KARAR NO : 2021/820 DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 29/06/2015 KARAR TARİHİ : 20/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; müvekkilinin inşa etmekte olduğu ... projesi ile inşa etmeyi düşündüğü ... projesinin arsa alımları ve daire satımlarına aracılık etmek üzere davalı şirket ile sözlü olarak anlaştığını, aralarında herhangi yazılı sözleşme bulunmadığını, davalı ...'ın davalı şirketin ortağı ve müdürü olduğunu, öte yandan ... emrine yazılı 75.000-TL bedelli çekin herhangi bir geçerli alacağa bağlı olmadan ...'...

        kabulüyle, diğer davalıların da çeki iktisap ederken iyiniyetli olmadıklarının kabulüyle davacının davalılara belirtilen çek kapsamında borçlu olmadıklarının ve çekin hamilinin davacı olduğunun kabulüne karar verilmiştir....

          için şirket adına açığa senetler imzalandığını, ancak davalı tarafın oğlu olan şirket ortağının kötü niyetli olarak senetleri annesi lehine doldurarak şirket kaşesini bastığını, hem şirketi hem de müvekkili borçlandırmak için müvekkilin imzasını taklit ettiğini, yani senet üzerinde şirket yetkilisi olarak sadece müvekkilin imzasının bulunduğunu, diğer imzanın şirket yetkili imzası olmadığını müvekkilin imzasının taklit edilmeye çalışıldığını, Senet incelendiğinde sağ dış tarafta bulunan imzanın daha fazla kaşeye denk geldiğini, diğer taklit imzanın ise kaşenin dışına geldiğini, yani kaşe üzerinde bir imza bulunduğunu ve bu imzanın müvekkile ait olduğunu, müvekkil tarafından tek imzanın şirket yetkilisi olarak atıldığını, Şirket imza sirküleri tarafımızca sunulmuş ve tarafımızca müvekkile ait olmayan imzanın şirket yetkili imzası olup olmadığının incelenmesi talep edilmiş olmasına rağmen mahkemenin bu talebi haksız olarak reddettiğini, Davalının oğlu olan şirket ortağı ve davalı hakkında...

          İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı, şirket borçları için şirket yetkilisi olarak şirket kaşesi ile tanzim ettiği bononun dava dışı şirket ortağı ... tarafından şahsi borçuymuş gibi ikinci bir sahte imza ile annesi davalı lehine doldurulduğunu, bono üzerinde tahrifat yapılarak TL cinsinden borcunun USD olarak tanzim edildiğini, bonodaki sol taraf üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise, davacı iddialarının doğru olmadığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.; ... Yapı San. Ve Tic. A.Ş ve ... İnş. San. Taah. Tur. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından 26.12.2006 tarihinde kurulduğu, şirketin esas iştigal alanı; çoğunlukla resmi kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenen ihalelere katılarak alt yapı inşaat işleri yapmak olduğu, 12.01.2007 tarihinde şirket ortaklık yapısında değişiklik olmuş, Şirket ortaklarından ... Yapı San. Ve Tic. A.Ş hissesini ... İnş. Taah. Tic. Ve San. Ltd. Şti.`ne devretmiş, diğer şirket ortağı ... İnş. San. Taah. Tur. Ve Tic. Ltd. Şti. ise hissesini icra borçlusu ...` na devrettiği, daha sonra 06.08.2013 tarihinde Şirket ortaklarından ... İnş. Taah. Tic. Ve San. Ltd. Şti. hissesini ...` a devrettiği, icra borçlusu ..., ... Ltd....

              Ayrıca menfi tespit hükmü verilen ve davacı tarafça tahsil edilmediği iddia edilen çeke ilişkin çek bedelinin ödenip ödenmediği belirlenmeden davacı tarafın çek bedeli kadar davacıya borcu olduğunun kabulü doğru değildir. Bu durumda mahkemece, bozma ilamının gerekleri yerine getirilerek davacının 2013 yılı muhasebe hizmeti bedelinin ne kadar olduğu ve buna ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığı ayrı ayrı belirlenip davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı tespit edilmeli, hakkında menfi tespit hükmü bulunan çek bedelinin tahsil edilip edilmediği belirlendikten sonra oluşacak sonuç dairesinde alacak miktarının hesabında nazara alınarak karar verilmelidir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Nurettin Akkurt vekili vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şirkette işe girerken şirket yetkililerine 5.000,00 USD bedelli tarihsiz imzalı teminat senedini teslim ettiğini, şirket yetkilisi tarafından buna ilişkin belge düzenlendiğini, daha sonra işçilik haklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdini feshederek dava açtığını, müvekkilinin haklı bulunduğunu ve işverenin tazminat ödemeye mahkum edildiğini, bunun üzerine işverenin senedi çalışanı olan davalı ... adına doldurduğunu, ...'...

                  Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, davalı şirket ortaklar kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ile davalı gerçek kişilerin şirkete verdikleri zararların tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece ortaklar kurulu kararlarının iptali ile fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu