Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu suçun oluşabilmesi için,Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olmaları gerekir.Keza, kooperatif yöneticilerinin bu nitelikli halden cezalandırılabilmeleri için suçun kooperatifin faaliyeti kapsamında, işlenmesi gereklidir.Bu suçun faili tacir veya şirket yöneticisi yada şirket adına hareket eden kişi yada kooperatif yöneticisi olabilir. Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde; Sanıklar ... ve ...'nin ortağı ve yetkilisi bulundukları şirketin katılana ait şirket ile yaptıkları ticari alışveriş karşılığı katılana verdikleri bononun vadesinde ödenmediği, bilahare sanıkların vekilince açılan menfi tespit davasında imzanın sanıklara ait olmadığı savında bulunularak ödemeden kaçındıkları iddia olunan olayda, bonodaki imzanın sanık ...'...

    DAVA : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti ve Alacak İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 31/05/2021 YAZIM TARİHİ : 01/06/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye ... Ticaret Mahkemesi'nin......

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlu yanın sahibi olduğu firma ile müvekkilin ortağı olduğu firma arasında ticari ilişkiler gerçekleştiğini, söz konusu ticari ilişkiler kapsamında davacı şirket ile müvekkilin ortağı olduğu şirket arasında ticari uyuşmazlıklar olduğunu, söz konusu ticari ilişkiler dışında davacı şahsın müvekkilinden kısım kısım borç para istediğini, söz konusu almış olduğu borçlara karşılık da dava konusu senedi müvekkile teslim ettiğini, hatta sahibi olduğu şirketi ------- senette avalist ettiğini, davacının müvekkiline olan borcu ödememek için icraya kötü niyet ile itiraz ettiğini, müvekkilinin davacıdan hakkı olan borcunu alamadığını, açılan başka davalarda da imzanın davacıya ait olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, belirterek, hukuka ve hakkaniyete aykırı davanın reddi ile, davacı-borçluların asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar-kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya...

        nin kurucu ortağı olduğunu, bir takım sebeplerden ötürü şirket hisselerini davalı üzerine devrettiğini, ticaret sicil kayıtlarında hissedar olmamasına rağmen şirketin gizli ortağı olduğunu, şirketin yönetiminde ve diğer süreçlerde üzerine düşen tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, müvekkilinin sahibi olduğu taşınmazların yıllardır şirket tarafından kullanıldığını ve karşılık olarak herhangi bir kira ödemesi yapılmadığını, bu hususun müvekkilinin şirketin gizli ortağı olduğunu kanıtladığını, müvekkilinin, davalının ve şirketin keşideci ve ciranta olduğu bir kısım çekleri ciro ettiğini, bu durumun davalı tarafından da kabul edildiğini ileri sürerek müvekkilinin ... Tekstil Örme Sanayi Tic. Ltd. Şti'nin %50 ortağı olduğunun tespiti ile davalı adına kayıtlı gözüken şirket hisselerinin, şirket toplam hisselerinin % 50'sine tekabül eden kısmının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. Islah dilekçesi ile ... Tekstil Örme Sanayi Tic. Ltd. Şti.'...

          Şirketi'ni temsilen ... ve dava dışı ...Gemicilik Şirketi'ni temsilen davalı ve ... arasında gemi satışına dair sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca geminin 120.000,00 USD karşılığında davacı şirkete devir ve teslim edileceğini, satış bedelinin 42.000,00 TL'sinin peşin ödendiğini, kalan bedelin vadeye bağlandığını, ayrıca teminat amaçlı 40.000,00 USD ve 50.000,00 TL bedelli çekler verildiğini, ancak davalının temsil ettiği dava dışı ...Gemicilik Şirketi'nin gemi teslim edimini yerine getirmediğini, teminat olarak verilen çekler konusuz kaldığı halde davalının bu çeklere dayanarak icra takipleri başlattığını, kaldı ki çeklerin davacı şirket yönünden geçerli olabilmesi için her iki şirket müdürü tarafından birlikte imzalanması gerektiğini, oysa çeklerde sadece bir şirket müdürünün imzası olduğunu belirterek müvekkili şirketin takibe konu çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Dosyadaki yazılara, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve özellikle davacı tarafça limited şirket ortağı olduğu dönemde primlerinin SSK ‘lı olarak kendisi tarafından ödendiğini beyan etmiş olması , davacının 4/a kapsamında sigortalı olup kurumca 4/b kapsamında sigortalı sayıldığı 01/02/2002- 15/11/2012 tarihleri arasında kendisine ait limited şirket işyerinde ortak olarak çalıştığı ve limited şirket ortaklarının az sayıda olmaları nedeniyle kendi işini yapan kimse konumunda oldukları için, 1479 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı sayılacakları bunların ortağı oldukları limited şirketteki çalışmaları, hizmet akdine değil, vekalet akdine dayalı olduğunun ve mahkemece verilen hükmün isabetli olduğunun anlaşılmasına göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi...

            A.Ş'nin unvan değişikliği sonrası ...ye devredilmek suretiyle birleştirilmesine ve tasfiyesiz infisahına karar verildiği gerekçesiyle, davalılar ... ve ... yönünden adı geçen davalıların kişisel sorumluluklarını gerektirir bir durumun varlığı ispatlanamadığından anılan davalılar yönünden davanın reddine, davalı ...Ş. yönünden davacının şirket ortağı olmadığının tespiti ile ilgili talep kısmının reddine, alacak davasının kısmen kabulü ile; 94.833,67 TL'nin dava tarihi olan 09/07/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalı ...den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ve davalılar ...ve Kombassan İnş. Tarım ve San. İşt. Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir. 1-Mahkemece verilen karar davacı tarafça temyiz edilmiş ise de, davacı vekili tarafından verilen 12.09.2017 tarihli beyanı ile temyiz isteminden feragat edilmiştir....

              DAVA TARİHİ : 12.12.2014 HÜKÜM : Kabul Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen menfi tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay(Kapatılan) 15.Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava dışı ... İnş.Ltd.Şti'nin ortağı olduğunu, davalı ... Sanayi Ltd.Şti. İle depo yapım sözleşmesi imzaladıklarını, teminat olarak lehtar kısmı boş olarak ... Sanayinin ortağı ... ...'...

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davalılar ile Yimpaş Group AG şirketi arasında faaliyet ve amaç birlikteliği bulunduğu, Yimpaş Group AG'de davalıların ortaklık ve yönetim kurulu üyelik sıfatı olduğu, davalılar ile davacının makbuz karşılığı ödeme yaptığı şirket arasında görünen bir organik bağ bulunduğu, davalı şirket ve yetkililerinin Yimpaş Group AG şirketi üzerinden yüksek kar ve istenildiği zaman ödenen paranın iadesi vaadi ile davacının iradesini fesada uğrattıkları, davacının zararına sebebiyet verdikleri, davalıların para toplama eyleminin haksız fiil mahiyetinde olduğu, şirket yönetim kurulu başkanı ve şirketin dışarıdan görünen yüzü olan davalı T3 haksız fiilden kaynaklı olarak davalı şirket ile müteselsil sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 16.000,00 CHF'nin karşılığı 33.363,20 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir....

                Mahkemece, yapılan yargılama sırasında tapu iptal ve tescil taleplerine yönelik davanın bu dosyadan tefrikine karar verilmiş, diğer talepler yönünden ise benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ve davalı defter ve kayıtlarında davalı şirketin davacı ...'tan alacaklı olduğunun belirlendiği, davacıların ticari ilişki çerçevesinde davalılara açık senetler verdiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, menfi tespit davasıdır. Davacılar dava dilekçelerinde menfi tespit istemi dışında tapu iptal ve tescil talebinde de bulunmuş ve toplamda dava değerini 170.000,00 TL olarak bildirmişlerdir. Mahkemece bu miktar üzerinden harç alınmıştır. Mahkeme yargılama sırasında tapu iptal ve tesciline ilişkin dava konusunda ayırma kararı vermiştir....

                  UYAP Entegrasyonu