Maddesi uyarınca KABULÜ ile; a)-----numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan ----şirketin -----kaydının, ---- Esas sayılı dava dosyası yönünden ve Mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere -----yeniden tesciline, b)Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru davalı ----- tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine, c)Kararın ----------ve ilanına, 2-Gerekçede açıklanan nedenlerle davalı ticaret sicil müdürlüğünün yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına ve sonuçta: a) Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın davalı tasfiye memuru ---------- alınarak Hazineye gelir kaydına, b) Davacı tarafından peşin ödenen harçlar dahil olmak üzere davacı tarafça yapılan toplam 197 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru------- alınarak davacıya verilmesine, c) Davacı vekili için tarife gereğince belirlenen 5.100,00...
İcra takip dosyasısonuçlandığında ve tahsilat gerçekleştiğinde ek tasfiye memuru tarafından şirket yeniden ------- terkin ettirilmesi gerekecektir.Şirket, kendi tasfiyesiyle sona erdiğinden davalı olarak tasfiye memuru da gösterilmiş olup, tasfiye memurunun davaya cevap vermemekle birlikte sağ olduğu nüfus kaydından görüldüğünden ek tasfiye memuru olarak atanmıştır.------- takip dosyasında icra takibinin 2022 yılında başladığı, davalı şirkete tebliğ edildiği ancak davalı şirketin hakkında icra takibi olduğunu bile bile tasfiyeyi tamamladığı; oysa aleyhine icra takibi varken tasfiyeyi tamamlamaması gerektiği; bu nedenle tasfiye memurunun hatalı olduğu, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin tasfiye memuru üzerinde bırakılması gerektiği; diğer davalı olan ----- ise şirketin kendini tasfiye etmesi halinde sınırlı bir denetim hakkının bulunduğunu, o şirket hakkında açılmış icra takiplerini bilemeyeceğini nazara alınarak --- aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş, aşağıdaki...
Esas sayılı dava dosyası ile ihya kararı verildiği ve tasfiye memuru olarak ...'ın atandığı, her ne kadar davacı tarafından ...'ın hükümlü olması nedeniyle şirketin yeniden ihyası talep edilmiş ise de, talebin esasen ihyasına karar verilen şirkete atanan tasfiye memurunun hükümlü (kısıtlı) olması sebebiyle tasfiye memurunun değiştirilmesine yönelik olduğu ve bu kararın ihya kararını veren mahkeme tarafından verilebileceği anlaşıldığından esasın bu şekilde kapatılmasına, dosyanın ....Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
nin borçları olduğunu ve tasfiye memurunun TTK 236. maddesi gereğince bu borçları ödemediğini, TTK 446/2 maddesi gereğince tasfiye memurunun sorumlu olduğunu belirterek fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla tasfiye memurunun kanun hilafına hareketle oluşan zararlarından şimdilik 10.000,00 YTL'nin ticari işlere uygulanan avans faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16.06.2008 havale tarihli ıslah dilekçesinde talebini 149.670,00 TL olarak artırmıştır. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....
Davalı Tasfiye memuru vekili,davacının alacak iddiasını kabul etmediklerini, münfesih olan veya sayılan ancak tasfiyesini yapmayan bir şirket bulunmadığını, aksine şirketin yasanın öngördüğü biçimde tasfiye işlemlerini uygun olarak gerçekleştirdiğini, davacının ek tasfiye isteminin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ; tasfiye halinde ... San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin tasfiye kapanışı yaptığı 27/04/2016 tarihinde sicilde kaydının silindiği, ancak tasfiye kapanışından öncesine ilişkin alacakların tahsili amacıyla ikame edilmiş davalar bulunduğu, bu davalara devam edilebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, şirketin ihyasına ve davalı ...’ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir....
Şti.nin ticaret sicilinde kayıtlı en son adresinin ve tüzel kişiliğinin devam edip etmediğinin sorulması, tüzel kişiliğinin devam etmesi halinde gerekçeli kararın davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı en son adresine yöntemince tebliğ edilmesi, 2)Davalı şirketin tasfiye halinde olduğu bildirildiği takdirde tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorulması ve gerekçeli kararın tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edilmesi, 3)Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile veya re'sen ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı şirketin ihyasının sağlanarak tasfiye memuru atanması için davacıya uygun süre verilmesi, 4)İhya olunduktan sonra gerekçeli kararın adı geçen davalı şirket tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde HMK 366.maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.10.2017 gününde oybirliğiyle karar...
ücretinin davalı------ alınarak davacıya verilmesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü ve davalı tasfiye memurunun yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde------ Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı....
Somut olayda ----- sayılı dosyasında davanın görülebilmesi için davaya konu terkin edilen şirketin ihyası zorunlu bulunmakla davanın kabulü ile şirketin ihyasına, şirketi temsil etmek üzere son --- görevlendirilmesine karar vermek gerekmiş, davalı ---- yasal hasım olması dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve davacının Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı davanın şirketin terkin edilmesinden önceki tarihe ait olması karşısında tasfiye memurunun dava ve icra takibinin varlığından haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi sonuçlandırarak şirketin sicilden terkinini usul ve yasaya aykırı olarak yaptığı, davacı tarafın ihya davası açmasına sebebiyet verdiği gözönünde tutularak davalı ---- yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamış, davalı tasfiye memuru sorumlu tutulmuştur. Davalı tasfiye memuru tasfiye işlemlerini eksik bıraktığından dava açılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerekir....
nden istediğini, ancak araç üzerindeki rehinlerin kaldırıldığını, müvekkili şirketin bunun üzerine satıcıya başvurduğunu, ancak satıcı şirketin, 23.09.2021 tarihinde tasfiye edildiğini ve şirketin ticaret sicilden terkin edildiğini, Tasfiye Memurunun ise davalı ... olduğunu, borcun ödenmiş olması sebebiyle tasfiye öncesinde veya tasfiye aşamasında müvekkilinden bir alacak talebinde bulunulmadığını, tasfiyede bu durumun dikkate alınmadığını, alınan tasfiye kararı nedeniyle müvekkili şirketin borcunu ödemiş olmasına rağmen maliki olduğu araçlar üzerindeki rehinlerinin kaldıramadığını, bu hususun müvekkilu şirketin mülkiyet hakkına zarar vermekte olduğunu rehnin kaldırılabilmesi amacıyla şirketin ihyasının gerektiğini, bu nedenlerle ... San. Ve Tic. Ltd. Şti. şirketinin ihyasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir. CEVAP:Davalı (... TİCARET SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ) vekili cevap dilekçesinde; . ......
un sebepsiz zenginleştiğini ve tasfiye memurunun diğer davalı ile birlikte hareket ederek şirkete ve davacıya zarar verdiği hususunu iddia etmiş ise de; mahkeme kararı ile hüküm altına alınan zararın şirkete ödenmesine karar verilmiş olup, tasfiye sonucunda şirketin ortaklarına payları oranında tasfiye payı ödenmesi gereklidir. Bu nedenle ödenen bu meblağın tasfiye memuru tarafından şirket ortaklarına payları oranında tasfiye payı olarak ödenmesi usul ve yasaya uygun olup, davalı ...'un tasfiye memuru tarafından yapılan bu ödeme ile davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmediği, her ne kadar tasfiye memurunun tasfiye işlemlerine ilişkin bilanço düzenlemesi gerekli ise de tasfiye memurunun tasfiye işlemlerinde herhangi bir usulsüzlüğünün bulunmadığı ve bu nedenle bilançonun düzenlenmemesinin davacının herhangi bir zararına yol açmadığı kanaatine varılarak, dosya kapsamında usulüne uygun delillerle ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....