Aile Mahkemesinin 2017/368 Esas 2017/963 Karar sayılı ilamı ile 21/04/2017'den itibaren arttırılarak hükmedilmiş aylık 400,00 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren artış talebinin kısmen kabulü ile aylık 700,00 TL yardım nafakası olarak davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla isteğin reddine..." karar verilmiştir....
Davalı davaya süresinde cevap vermemiş, vekili vasıtası ile sunduğu beyan dilekçesinde; davaların birlikte açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tedbir nafakası kararının 07.07.2014 tarihinde kesinleşmekle kendiliğinden sona erdiğini belirterek, davacı Ayşe'nin açtığı tedbir nafakası davasının müvekkili tarafından aleyhine açılan boşanma dava dosyası ile birleştirilmesine, diğer davalı Ertuğrul Kaan'ın ise reşit olması nedeni ile nafaka talep edemeyeceğini belirterek, reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacı Ayşe lehine takdir edilen aylık 400 TL tedbir nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 515 TL artırılarak 915 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk T2 lehine dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 640 TL yardım nafakasına hükmolunmuştur....
Davalının istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede; Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava tarihi olan 01/10/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00- TL. yardım nafakasının davalı T3 alınarak davacı T1 verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, yardım nafaka miktarının her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; derdest kabul edilen yardım nafakası davasının davalı babanın kabulü ile sonuçlanıp, aylık 500,00 TL yardım nafakasına dava tarihi itibarı ile hükmedildiğini, bu karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmadığını, ancak usulen kesinleştirmenin yapılmadığını, hükmedilen yardım nafakası miktarı yetersiz kaldığı için 3 sene sonra nafaka artırım davasının açıldığını, davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; yardım nafakasının artırılması talebi niteliğindedir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Mahkemece, davacı tarafından yardım nafakasının artırılması davası açılmış ise de; davacı lehine Uşak 2....
Ancak; önceki iştirak nafakası çocuğun ergin olması ile yasa gereği (TMK. Madde 328/1) kendiliğinden son bulur. Ergin olan çocuğun eğitiminin sürmesi halinde ise, TMK’nın 328/2 ve 364. maddeleri kapsamında anne-babanın bakım yükümlülüğü yardım nafakası olarak devam eder. Somut olayda da; müşterek çoçuk ..., dava tarihi itibariyle ergin olup, karşı dava ile eğitiminin devam ettiğini ileri sürerek 250 TL nafakanın 750 TL'na çıkarılmasını istediğine göre davanın, iştirak nafakasının artırılması değil, yardım nafakası olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, 2 nolu bendde hüküm altına alınan nafakanın yardım nafakası olarak belirtilmemeside doğru değildir....
Bununla birlikte davacı dava dilekçesinde eğitimine devam ettiğini belirterek, nafakanın artırılması yönünde talepte bulunmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 33 maddesi ve 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı YİBK'na göre olayları izah taraflara, kanunları resen uygulamak ve dolayısıyla hukuki nitelendirmede bulunmak hakime ait bir görevdir. TMK.nun 328/1.maddesinde "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" hükmü ile iştirak nafakasından bahsedilse de, aynı kanunun 364/1.maddesinde "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür" denilmekle yardım nafakasından söz edilmiştir. Her ne kadar davacı vekili dilekçesinde iştirak nafakasının arttırılmasını talep etmiş ise de davada, TMK.nun 364/1.maddesi gereğince reşit olan davacı için davalı babadan yardım nafakası talep edilmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; yardım nafakası koşullarının gerçekleştiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davanın reddedilen bölümü yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Davalının 24.12.2022 tarihli istinaf talebi ilk derece mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ek kararı ile reddedilmiş, davalı tarafından ek karar yönünden istinaf isteğinde bulunulmamıştır. GEREKÇE : Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler (TMK m.328/2). Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür (TMK m.364/1)....
Mahkemece, davalıların lehine ...Aile Mahkemesi'nin 2008/186 Esas sayılı dosyası ile hükmedilen iştirak nafakalarının davalıların reşit olması ile birlikte kendiliğinden ortadan kalktığı ve bu kapsamda davacının iştirak nafakalarının kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile iştirak nafakasının kaldırılması isteminin reddine, davacının yardım nafakası isteminin ise, düzenli geliri bulunan davalıların sağlık sorunu olan ve çalışamayan davacı babalarına yardım etmekle yükümlü oldukları gerekçesi ile kısmen kabulüne ve her iki davalıdan ayrı ayrı aylık 250'şer TL yardım nafakasının tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava; davacı babanın davalı çocuklarından yardım nafakası istemine ilişkindir. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir....
Ancak; taraflar halen evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuklar için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar davacı kadın ve müşterek çocuklar yönünden tedbir nafakası niteliğindedir. (TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı ve müşterek çocuklar için hükmedilen nafakaların yardım nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....