Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava tarihi olan 01/10/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00- TL. yardım nafakasının davalı T3 alınarak davacı T1 verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, yardım nafaka miktarının her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; derdest kabul edilen yardım nafakası davasının davalı babanın kabulü ile sonuçlanıp, aylık 500,00 TL yardım nafakasına dava tarihi itibarı ile hükmedildiğini, bu karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmadığını, ancak usulen kesinleştirmenin yapılmadığını, hükmedilen yardım nafakası miktarı yetersiz kaldığı için 3 sene sonra nafaka artırım davasının açıldığını, davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; yardım nafakasının artırılması talebi niteliğindedir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Mahkemece, davacı tarafından yardım nafakasının artırılması davası açılmış ise de; davacı lehine Uşak 2....

Ancak; önceki iştirak nafakası çocuğun ergin olması ile yasa gereği (TMK. Madde 328/1) kendiliğinden son bulur. Ergin olan çocuğun eğitiminin sürmesi halinde ise, TMK’nın 328/2 ve 364. maddeleri kapsamında anne-babanın bakım yükümlülüğü yardım nafakası olarak devam eder. Somut olayda da; müşterek çoçuk ..., dava tarihi itibariyle ergin olup, karşı dava ile eğitiminin devam ettiğini ileri sürerek 250 TL nafakanın 750 TL'na çıkarılmasını istediğine göre davanın, iştirak nafakasının artırılması değil, yardım nafakası olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, 2 nolu bendde hüküm altına alınan nafakanın yardım nafakası olarak belirtilmemeside doğru değildir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; yardım nafakası koşullarının gerçekleştiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davanın reddedilen bölümü yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Davalının 24.12.2022 tarihli istinaf talebi ilk derece mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ek kararı ile reddedilmiş, davalı tarafından ek karar yönünden istinaf isteğinde bulunulmamıştır. GEREKÇE : Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler (TMK m.328/2). Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür (TMK m.364/1)....

    Ancak; taraflar halen evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuklar için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar davacı kadın ve müşterek çocuklar yönünden tedbir nafakası niteliğindedir. (TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı ve müşterek çocuklar için hükmedilen nafakaların yardım nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      Mahkemece, davalıların lehine ...Aile Mahkemesi'nin 2008/186 Esas sayılı dosyası ile hükmedilen iştirak nafakalarının davalıların reşit olması ile birlikte kendiliğinden ortadan kalktığı ve bu kapsamda davacının iştirak nafakalarının kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile iştirak nafakasının kaldırılması isteminin reddine, davacının yardım nafakası isteminin ise, düzenli geliri bulunan davalıların sağlık sorunu olan ve çalışamayan davacı babalarına yardım etmekle yükümlü oldukları gerekçesi ile kısmen kabulüne ve her iki davalıdan ayrı ayrı aylık 250'şer TL yardım nafakasının tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava; davacı babanın davalı çocuklarından yardım nafakası istemine ilişkindir. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir....

        kurtarmayacağına, hükmedilen yardım nafakası miktarının üzerinden geçen süreye, paranın alım gücüne göre davacı-davalı yararına, Türk Medeni Kanununun 328/2 maddesi, 364 ve 365/2 maddesi göz önüne alınarak, yardım nafakası artırım koşullarının oluşmasına, bu nedenle birleşen davada yardım nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi koşulları oluşmadığından birleşen davanın reddine karar verilmesi ile yardım nafakasından dava dışı annenin de sorumlu olmakla birlikte taraflar ile dava dışı annenin ekonomik ve sosyal durumlarına, yardım nafakasının sadece zaruri giderleri karşılayacak nitelikte belirlenmesi gerektiğine, yerel mahkeme değerlendirmesinin Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bulunmasına göre mahkemece takdir edilen  nafaka miktarının artırılmasını ya da indirilmesini gerektirir bir durum olmadığından, yardım nafakası takdiri ve miktarı ile birleşen davanın reddine ilişkin taraf vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının esastan reddine karar...

          Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile karar kesinleştikten sonra geçerli olmak üzere aylık 1.250,00- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, iş bu nafakanın TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılmasına, davacı lehine takdir edilen aylık 1.000- TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına hükmolunmuştur. Davacı vekili, yardım nafakası taleplerinin tam kabulü gerektiğine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri on yedi bin sekiz yüz otuz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması (asıl dava) ve yardım nafakası (birleşen davanın) mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ... Ulu Vekili asıl dava dilekçesinde; 2013 yılında müşterek çoçuk yönünden hükmolunan 150 TL iştirak nafakasının müşterek çoçuğunu yaşının büyümesi, ihtiyaçlarının artması nedeniyle yetersiz kaldığını beyanla, müşterek çocuk için hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 500 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....

            (Anne); mevcut ödenmekte olan 30 TL yoksulluk nafakasının zaman içerisinde ihtiyaçlarını karşılamadığını ileri sürerek, 400 TL artırılmasını, müşterek çocukları ... için ödenmekte olan 50 TL iştirak nafakasının 600 TL'ye yüksetilmesini ve reşit olan müşterek çocuk ...'ya ödenmekte olan 50 TL iştirak nafakasının onun öğrenci olması nedeniyle 600 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacı anne için yoksulluk nafakası 103 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, müşterek çocuk ... için iştirak nafakasının 190 TL'ye yükseltilmesine, diğer davacı müşterek çocuk ...'nın reşit olduğu için iştirak nafakası artırım talebinde bulunamayacağından bahisle, ... yönünden davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının bütün, davacıların sair temyiz itirazları yerinde değildir....

              UYAP Entegrasyonu