Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Velayeti anneye verilen müşterek çocuklar 2008 ve 2012 doğumlu olup, ana bakım ve şefkatine muhtaçtır. Çocuklarla kişisel ilişki kurulurken; analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun bedeni , fikri ve ahlaki gelişimi ile yüksek yararına da gözetilmesi gerekir. Çocukların yaşları dikkate alındığında annelerinden uzun süreli ayrı kalmaları çocukların yüksek yararına uygun düşmez. Değişen koşullar, çocukların yaşları ve eğitim durumları gözetilerek kişisel ilişki düzenlemesi ileriki yıllarda her zaman yeniden istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden müşterek çocuklar ile davalı baba arasında kademeli bir şekilde ileriki yıllardaki ilişkinin ne şekilde gerçekleştirileceğinin belirlenmesi de doğru olmamıştır....
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının çocuklarla kişisel ilişki kurulması yönündeki kararının kaldırılarak çocukları ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin mahkemece resen takdir edeceği şekilde kurulması yönünde karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. Davalı, istinaf başvuru dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; davacı ile karşılıklı anlaştıklarını, yerel mahkeme kararında yer alan çocuklarla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hükmün kaldırılarak, çocukları ile arasındaki kişisel ilişkinin mahkemece resen takdir edeceği şekilde kurulması yönünde karar verilmesine muvafakat ettiğini belirterek, davacının istinaf talebini kabul ettiğini beyan etmiştir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır....
Dava, çocukla kişisel ilişkinin kaldırılmasına ya da sınırlandırılmasına ilişkindir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323). Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Değişen durum ve şartlara göre her zaman dava açılabilir....
Her ne kadar şahsi ilişkiye yönelik istinaf yok ise de kurulan şahsi ilişkinin infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Ceza İnfaz Kurumu'nun belirlemiş olduğu açık görüş günleri hükümlünün bulunduğu yer (koğuş) değiştikçe bu günler de değişeceğinden taktiren müşterek çocukların "her ayın İlk haftası Cuma günleri saat 10.00'dan 12.00'ye kadar" çocuklarla baba arasında kişisel ilişki tesis edilmesine karar vermek gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir....
yerden alınarak davacı anneye teslimine, çocuklarla davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, davalı tarafça usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından iştirak nafakası talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Davacı-davalı dava dilekçesinde anneleriyle birlikte yaşayan müşterek çocuklarla annenin engellemeleri nedeniyle görüşemediğinden, müşterek çocuklarla arasında kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir. Asıl dava çocukla kişisel ilişki kurulmasına, birleşen dava ise boşanmaya ilişkin olup, birbirinden bağımsız iki dava bulunmaktadır. Mahkemece her iki dava hakkında da ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2022 NUMARASI : 2021/86 ESAS 2022/412 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının çocuklarla şahsi münasebet kurmak için çocukları götürdüğünde eve erkek arkadaşlarını aldığını, çocukların yanında onlarla öpüştüğünü, seviştiğini, çocukları eve kilitleyerek başka kişilerle buluşmaya gittiğini, çocuklara sözlü ve fiziki şiddet uyguladığını, tüm bu nedenlerle kişisel ilişkinin kısıtlanması ya da kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2022 NUMARASI : 2021/86 ESAS 2022/412 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının çocuklarla şahsi münasebet kurmak için çocukları götürdüğünde eve erkek arkadaşlarını aldığını, çocukların yanında onlarla öpüştüğünü, seviştiğini, çocukları eve kilitleyerek başka kişilerle buluşmaya gittiğini, çocuklara sözlü ve fiziki şiddet uyguladığını, tüm bu nedenlerle kişisel ilişkinin kısıtlanması ya da kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Velayeti davalı anneye bırakılan müşterek çocuk 2006 doğumlu ... ile davacı baba arasında kurulan kişisel ilişki aynı veya ayrı şehir ayrımı yapılarak infazda tereddüt doğuracak şekilde düzenlenmiştir. Oysa çağımızın gelişen ulaşım araçları, yeni yollar ve teknolojideki gelişmeler dikkate alındığında; müşterek çocuklarla ebeveynler arasında aynı ve ayrı şehir ayrımı yapılmaksızın kişisel ilişki düzenlenmesi tarafların lehine olduğu gibi, infazda tereddüt de yaratmayacaktır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. (HUMK.md.438/7) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2-b bendinde gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm bölümünün kişisel ilişki kurulmasıyla ilgili 2. nolu bendindeki "... ......