Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2008/360 Eses sayılı dosyası incelenerek gerekirse çocuk ile baba arasında kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararına uygun düşüp düşmeyeceği ve bu ilişkinin çocuğun huzuru bakımından ciddi tehlike oluşturup oluşturmayacağı ve kişisel ilişki kuralacak ise kurulacak kişisel ilişkinin şekli ve süresi konusunda, pedagog, psikolog veya sosyal çalışmacıdan oluşan uzman veya uzmanlardan yeniden taraflarla görüşerek rapor alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek, kişisel ilişki hakkında hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde kisişel ilişki tesisi doğru görülmemiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2015 yılında evlendiklerini, müşterek 2 çocukları bulunduğunu, 2018 yılı haziran ayında müşterek hayata son verildiğini, davalının müşterek haneyi terk ederek baba evine gittiğini ve çocuklarla görüşmesini engellediğini, çocukların uygun ortamda yaşamadığını, ahlaki ve kültürel eğitim sağlanmadığını belirterek tedbiren velayetin tarafında verilmesini aksi halde şahsi ilişki kurulmasını talep etmiştir. Cevap dilekçesi; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müşterek haneyi terk ettiğini, çocuklarla görüşmek için herhangi bir girişimde bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini, velayetin tarafına verilmesini talep etmiştir....
tarihten beri konuta dönmeyi ve çocuklarla müvekkilini görüştürmeyi reddetmesi sebebiyle müvekkili ile çocuklar arasında her haftasonu cuma günü saat 20.00 ' den pazar günü 22.00 ' ye kadar kişisel ilişki tesis edilmesini, mahkeme aksi kanaatte olursa mahkemece belirlenecek gün ve saatlerde kişisel ilişki kurulmasını, tensiple ihtiyati tedbir kararı verilerek kişisel ilişki sağlanmasına talep etmiştir....
Bendi yerine geçmek üzere: Dava tarihi olan 23/10/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak ve İlk Derece Mahkemesince tarafların müşterek çocukları lehine hükmedilmiş olan tedbir nafakalarıyla tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere, müşterek çocuklar Nesrin FİDANBOYLU, T1 ve Hülya FİDANBOYLU lehine ayrı ayrı aylık 250,00'şer TL tedbir nafakasının davacı erkekten alınıp davalı kadına verilmesine, velayet hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren aynı miktar nafakanın (her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 250,00'şer TL) iştirak nafakası olarak devamı ile davacı erkekten alınıp davalı kadına verilmesine, 2- )Hüküm fıkrasının 6. Bendi yerine geçmek üzere: Davalı kadının maddi ve manevi tazminat talebi hususunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 3- )Hüküm fıkrasının 7....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Çocukla Kişisel İlişki Günlerinin Değiştirilmesine ilişkin olup, davalı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK. md. 324/2). Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). İlişkide anne/babalık duygularının tatmini yanında çocuğun bedensel, fikri, ruhsal, eğitsel, kültürel gelişimine yönelik yararı da gözetilir....
KARAR : Mahkemece eksiklik giderilerek yeniden yapılan yargılama sonunda; "A) Davacının Şahsi İlişkinin Değiştirilmesi Talebi Yönünden: 1- Davanın KABULÜ ile; Torbalı Aile Mahkemesi'nin 2018/486 Esas 2018/718 Karar sayılı ilamıyla; tarafların müşterek çocuğu olan BERİL ADA AKSOY ile davacı T1 arasında düzenlenen şahsi ilişkinin kaldırılarak, bu kez; -Velayeti anneye verilen müşterek çocuk BERİL ADA AKSOY ile davacı T1 arasında; -Her ayın 1. ve 3....
Günü saat 18.00 arasında babaya verilmesi suretiyle kişisel ilişki kurulmasına hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; çocukla davalı anne arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine ilişkin karara, yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin kaldırılması aksi takdirde kişisel ilişki süresinin azaltılması istemlerine ilişkindir. Davacı erkek vekilinin; vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Davacı baba, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle müşterek çocuk ile davalı anne arasında kurulan kişisel ilişki tesisinin kaldırılması, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise kişisel ilişki süresinin yeniden düzenlenmesini istemiştir. Davacı babanın kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin talebi reddedilmiş, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik talebi kabul edilerek karar verilmiştir. Davada kısmen kabul söz konusu değildir....
Taraflar mevcut duruma göre aynı şehirde yaşıyor olmakla birlikte, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayırımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, aynı şehir-ayrı şehir ayırımına gidilmeksizin babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 3-Davacı baba, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir. Davacı babanın velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik talebi kabul edilerek karar verilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının değişen koşullara göre her zaman yeniden değerlendirilebileceği de dikkate alınarak ortak çocuklar ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin çocukların üstün yararı doğrultusunda değiştirilmesinin zorunlu olduğu, ancak, dosya arasındaki sosyal medya mesajlarından boşanma sonrası 2021 yılı haziran ayına kadar geçen dönemde çocuklarla baba arasında istenen düzeyde yakınlık bulunduğu anlaşılmakta olup kişisel ilişkinin bozulmasında babanın tutumu yanında annenin tutumunun da etkili olduğu anlaşılmakta olup dosya kapsamındaki sosyal inceleme raporlarındaki uzman görüşleri de dikkate alınarak davalı baba ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılmasıyla yetinilmesi gerekirken çocukların üstün yararlarına uygun olmayacak şekilde kişisel ilişkinin tümüyle kaldırılmasına karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle müşterek çocukların velayetinin davalı anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuklar ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini (artırılmasını) istemiştir.Davacı babanın velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine (artırılmasına) karar verilmiştir....