"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davalı idarenin toplulaştırma işlemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 13/06/2016 gün ve... Esas - ... Karar sayılı ilama karşı davacılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalı idarenin toplulaştırma işlemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup mahkemece, davaya bakma görevi idari yargı merciine ait olduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine ilişkin olarak verilen karar Dairemizce onanmış, bu karara davacılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davalı idarenin toplulaştırma işlemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasının görev yönünden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 23/05/2016 gün ve 2016/1685 Esas - 2016/10091 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalı idarenin toplulaştırma işlemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece davaya bakmanın idari yargının görevi dahilinde bulunduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine ilişkin olarak verilen karar Dairemizce onanmış; bu karara karşı davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
Davacı idare; davalının, tarlasındaki kuru otları yakması sonucu orman yangınına sebep olduğunu ve ceza mahkemesinde taksirle orman yangınına sebep olmak suçundan yargılanarak mahkum edildiğini beyan ederek, 14.10.2008 tarihli orman tazminat raporunda belirlenen maddi zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, yangına davalının kusuru ile sebep olduğu gerekçesi ile ceza yargılamasında keşif sonrası alınan orman bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının davalıdan istediği tazminat miktarı, orman yangınına müdahale eden helikoptere ilişkin gideri de kapsamaktadır. İdarenin sadece dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanım bedeli ödeyip ödemediği ise dosya kapsamından anlaşılmamaktadır....
Orman İşletme Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/03/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vasisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, taksirle orman yangını nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir....
in kayınpederi olup binanın bakım ve kullanımı ile ilgilendiğini, olay günü davalıya ait binada çıkan yangının davacılara ait binaya sirayet ederek, 2 katlı ahşap binanın 2.katının ve bu katta bulunan hediyelik eşyaların tamamen zarar gördüğünü, giriş katının da kısmen zarar gördüğünü, ev oturulamaz hale geldiğinden başka bir eve taşınmak zorunda kalınarak kira ödendiğini iddia ederek uğranılan zarara karşılık (fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak) 5.000 TL maddi tazminat, 2.400 TL kira bedeli ve her bir davacı lehine ayrı ayrı 5.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; davalı ...'nin yangına sebebiyet vermediğini, yangın çıktığında evde bulunmadığını, yangına ... isimli boya ustasının neden olduğunu, bu nedenle sorumluluğu da bulunmadığından bu davalı yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini, davalı ... 'ın yangın çıktığı tarihte ...'...
Davacının talep ettiği tazminat miktarı, orman yangınına müdahale eden uçak ve helikoptere ilişkin giderleri de kapsamaktadır. Dava konusu olayda, uçak ve helikopterin yangının söndürülmesi sırasında kullanıldığı sabittir. İdarenin saecce dava konusu yangın nedeniyle helikopter ve uçak kullanım bedeli ödeyip ödemediği ise dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Şu durumda, mahkemece; davacı idare tarafından helikopter ve uçak kiralanmasına ilişkin bir sözleşme yapılıp yapılmadığı, böyle bir sözleşme varsa; helikopter ve uçak kullanım ücretinin ne şekilde belirlendiği, helikopter ve uçak hiç kullanılmasa bile kira bedelinin ödenip ödenmeyeceği, bu sözleşmenin kapsadığı süre boyunca kaç orman yangını çıktığı, fiilen kıllanım kira ücretine etkisi araştırılmalıdır. Bu şekilde davacının dava konusu yangın nedeniyle helikopter ve uçak kullanımından kaynaklanan gerçek bir zararı olup olmadığı, varsa bu zararın miktarı tespit edilmelidir....
Dava konusu olay, olay günü sanığın dairesinde sobayı yakarak evden çıktığı, sanık evde olmadığı esnada dairesinde çıkan yangın nedeni ile apartmandaki diğer mağdurlara ait dairelerin de zarar görmesi şeklinde gerçekleşen olayda sanığın taksirle yangına neden olduğu iddiasına ilişkindir. 2. 28.11.2013 tarihli olay yeri inceleme raporuna göre binanın ikinci ve üçüncü katında bulunan ev eşyalarının tamamen yanmış vaziyette olduğu, binanın çatısının yangın nedeniyle çökmüş olduğunun görüldüğü, yangının başlangıç noktası olarak görülen dairenin içerisinde sobanın devrilmiş vaziyette, bulunduğu odanın tavanında çökmelerin oluştuğu, giriş kısmında yangın artıklarının olduğu tespit edilmiştir 3. Bartın İtfaiye Müdürlüğünün 29.11.2013 tarihli yangın raporuna göre, yangının sanığın oturduğu daireden başladığının tespit edildiği belirtilmiştir. 4. Sanık olay ile ilgili herhangi bir ihmali ve kusuru olmadığını belirterek atılı suçlamayı kabul etmemiştir. IV. GEREKÇE 1....
Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli ve yetkili olduğunu, davacı ile şirketleri arasında bir poliçe bulunmadığını ve sigortalıları ile aralarındaki poliçeden dolayı davacının tazminat talep hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalının sigortalısı olan ... ile aralarındaki İşyeri Paket Sigorta Poliçesi'nde komşu mali sorumluluk teminatı bulunmadığı; davacının yangının meydana geldiği komşu işyeri için düzenlenen sigorta poliçesi nedeniyle davalıdan zarar giderimi talep hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı tarafından sigortalanan işyerinde çıkan yangının, davacıya ait işyerine sirayeti sonucu oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir....
Aynı Yasanın 3/e bendinde “tüketici; bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanan veya tüketen gerçek veya tüzelkişi” olarak tanımlanmıştır. Bu duruma göre; tüketici sayılabilecek kişinin mal ya da hizmeti ticari faaliyeti dışında özel kullanım ya da tüketimi için talep etmesi gerekir. Burada kastedilen kişinin ticaret veya mesleği ile ilgili olmayan kullanımı yada tüketimidir. Bu durumda, işyeri olarak kullanılmak üzere satın alınan taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın tazminine dair uyuşmazlığın sulh Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava; elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklanan yangın nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Dairemizin 26.04.2018 tarihli ve 2016/15623 Esas- 2018/4614 Karar sayılı bozma ilamı ile; yangının çıktığı yerin mesken olduğu, ancak yangın tarihi itibariyle davacının elektrik abonesi olup olmadığına dair herhangi bir araştırma yapılmadığı belirtilmiş ise de davaya konu olayın davalı...'a ait elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklandığı, diğer bir anlatımla davacıya ait elektrik tesisatından kaynaklanmadığı, dava konusu talebin kusursuz sorumluluğa dayalı olduğu, buna göre uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği, mahkemenin görevli olduğu kararın zuhulen bozulduğu anlaşılmaktadır....