WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili; davalıların müvekkili Kooperatifin 1999 dönemine ait 23.01.2000 tarihli olağan genel kurul toplantısında ibra edilmeyen eski yönetim kurulu üyeleri olduğunu, 21.11.1999 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında görevlendirilen hesap tetkik komisyonu üyelerinin kooperatifin 1997-1998 ve 1999 yıllarına ait defter, kayıt, sözleşmeler, yönetim kurulu faaliyetlerini denetleyerek bir rapor tanzim ettiğini, bu raporda sınırlı bir inceleme yapıldığı halde pek çok usulsüzlüğün tespit edildiğini, genel kurul toplantısında ibra edilmeyen eski yönetim kurulu üyelerinin zimmet, görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal suçlarından dolayı yargılandıklarını, kooperatife toplam olarak 64.352 TL zarar verildiğinin tespit edildiğini ileri sürerek şimdilik 10.000.000.000 TL maddi tazminat alacaklarının uhdesine geçirildiği tarihten itibaren en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Bir üyenin istediği, herhangi bir defter, defter kaydı, sözleşme, yazışma veya belgenin yönetim kuruluna getirtilmesi, kurulca veya üyeler tarafından incelenmesi ve tartışılması ya da herhangi bir konu ile ilgili yöneticiden veya çalışandan bilgi alınması reddedilemez. Reddedilmişse dördüncü fıkra hükmü uygulanır. Yönetim kurulu toplantılarında, yönetim kurulunun bütün üyeleri gibi, şirket yönetimiyle görevlendirilen kişiler ve komiteler de bilgi vermekle yükümlüdür. Bir üyenin bu konudaki istemi de reddedilemez; soruları cevapsız bırakılamaz. Her yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu toplantıları dışında, yönetim kurulu başkanının izniyle, şirket yönetimiyle görevlendirilen kişilerden, işlerin gidişi ve belirli münferit işler hakkında bilgi alabilir ve görevinin yerine getirilebilmesi için gerekliyse, yönetim kurulu başkanından, şirket defterlerinin ve dosyalarının incelemesine sunulmasını isteyebilir....

      Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin eski ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, davalının 2003 ve 2005 dönemine ait pişmanlık zammı ile KDV, damga vergisi ve kurumlar vergisi borcunun müvekkilince ödediğini, bu ödemelerin istirdadı amacıyla girişilen icra takibinin, davalının haksız itirazı sonucunda durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının ipt...ni ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

        Konut Yapı Kooperatifi yönetim kurulu başkanı olan sanığın, 08/05/2011 tarihinde yapılan olağan genel kurulda yeni seçilen yönetim kurulunun hesapları incelemesi sonucu, uhdesinde 37.208,88 TL kaldığının tespit edildiği, sanığın bu paranın hafriyat işiyle ilgili olduğunu söyleyerek Çakıryol İnşaat şirketine ait 22/01/2011 ve 08/03/2011 tarihli, 13.570 TL ile 14.160 TL bedelli faturaları ibraz ettiği, ancak bu faturaların sahte olduğu kabul edilerek atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiş ise de; öncelikle suç tarihleri itibarıyla anılan kooperatifin tüzel kişilik kazanıp kazanmadığı ile yönetim kurulu kararlarına göre kooperatif yönetim kurulu başkan ve üyelerinin kimler olduğu Ticaret Sicil Memurluğundan sorularak, varsa ilgili evrakların onaylı örneklerinin getirtilip incelenmesi, sanığın; uhdesinde gözüken paranın kooperatif işlerinde kullanıldığı, kooperatif işlerinin pazarlıkla ve emanet usulü yapıldığı, hizmet verenlerin vergi kaydı olmaması nedeniyle fatura alınamadığı, bu işçilikler...

          ile menfaat ve eylem birliği içerisinde, kooperatif zararına hareket ettiğini, davacının yönetim kurulu görevinden istifa eden bir üyeyi bu kadar savunmasının istifa eden ve ardından müvekkili kooperatife karşı dava açan eski yönetim kurulu üyesi ile arasında büyük bir olasılıkla istifa vakasından evveline dayanan ve 1163 sayılı yasanın 54. maddesi kapsamında sayılabilecek bir çıkar ilişkisinin var olabileceğini düşündürdüğünü, bu durumun ise davacı Denetim Kurulu üyesinin amacının denetim görevini yapmak değil de istifa eden eski yönetim kurulu üyesinin davasına delil yaratmak, bu yolda ona yardımcı olmak olarak düşünüldüğünü, davacının 10.07.2021 tarihli Genel Kurul da Denetim Kurulu üyesi olarak seçildiğini, görevine de 10.07.2021 tarihinden itibaren başladığını, bu durum karşısında ve ana sözleşme gereğince davacı yanın 3'er aylık dilimler halinde hazırlamakla görevli olduğu Denetim Kurulu raporunun ilk dönemi Temmuz Ağustos ve Eylül 2021 tarihlerini kapsadığını, davacı yanca 10.07.2021...

            ın davacı şirketin ortaklarından olduğu, 26/07/2016 tarihine kadar davacı şirketin yönetim kurulu üyelerinden biri olduğu, diğer yönetim kurulu üyelerinin ... oldukları, davacı şirket tarafından, davalı ...'ın davacı şirkete borçlu olduğundan bahisle aleyhine icra takibi başlatıldığı, icra takibine karşı yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında temin edilen 05/11/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu ile, davacı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinden yapılan incelemeler sonucunda dava konusu yapılan alacağa ilişkin tespitlerde bulunulmuştur. Bilirkişi heyeti raporu ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacı şirketin ... Bankası ......

              (Madde 367) Davacı ve davalı ortak müştereken temsil yetkisine sahip yönetici ortak oldukları halde davacı taraf her ne kadar yönetimin idari ve mali işlerin davalıda teknik işlerin kendisinde olduğu şeklinde paylaşıldığını ileri sürmüşse de TTK'nun 367. Maddesi kapsamında böyle bir belirleme tarafların ortağı olduğu şirket bakımından bulunmamaktadır. O halde TTK'nun 367/son maddesi uyarınca yönetim yetkisi yönetim kurulu üyelerinin tamamındadır. Yani davacı ve davalıdadır. Yönetim yetkisi ticari defter ve belgelerin usulüne uygun ve doğru tutulması, saklanmasını, yapılacak iş ve işlemlerde basiretli davranılmasını, birlikte hareket edilmesini gerektirmektedir. Nitekim tarafların ortağı olduğu şirkette de işlemlerin müştereken temsille gerçekleşeceği sabittir. Ortak olunan şirkete ait ticari defterlerin tutulması ve saklanmasından da her iki ortakta sorumludur. Bu durumda davacının da sorumluluğu vardır....

                Zayi belgesi verilmesi davasının konusunun bizzat zayi istenen defter ve belgelerin zayi olduğunun ispat edilmesi hususu olduğu, ancak davacı vekili tarafından tedbir talepli dilekçesinde zayi talep edilen belgelerin yetkisiz kişiler tarafından kullanılması sebebiyle tedbir kararı verilmesi talep ettiği, davacı vekilinin bizzat kendi beyanı ile defter ve belgelerin zayi olmadığını ve halen mevcut olup kullanıldığını ikrar ettiği ve bu sebeple zayi talep edilen defterlerin zayi olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca davacı basiretli bir tacir gibi davranarak defter ve belgelerini kontrol etmediği ve defter ve belgelerini saklama ve korumada gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve kaybolduğunun ve çalındığının sonradan farkına vardığı anlaşılmakla zayii belgesi verilmesi koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  Sitesinde 25.12.2009 ile 09.10.2010 tarihleri arasında yönetim kurulu başkan ve üyeleri oldukları, sanıklar ..., ..., ...’nin ise denetim kurulu üyesi olarak görev yaptıkları, siteye ait defterlerin bilirkişi tarafından incelenmesi neticesinde, siteye ait elektrik, su ve doğalgaz gibi faturaların kasa mevcudunun müsait olmasına karşın zamanında ödenmemiş olduğu, resmi defter gelir gider arasındaki fark ile fili kasa ve banka bakiyeleri arasındaki farkın 09.10.2010 tarihi itibariyle 81.411,68 TL olduğu, bu paranın yönetim kurulu başkan ve üyeleri olan sanıkların uhdesinde kaldığı, denetim kurulunun ise resmi defterdeki gelir gider farkı ile fiili kasa ve banka bakiyelerinin eşit olup olmadığının kontrolünü yapmadığı hususlarının tespit edildiği, bu suretle sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; 1- Sanıklar ..., ... ve ...’nin beraatlerine ilişkin hükümler ile sanık ... hakkında kurulan ölüm nedeniyle düşme hükmüne yönelik temyiz...

                    in piyasadan aldıkları yüklü miktarlarda mallara karşılık muvazaalı şekilde fatura kestiklerini, bu şekilde davalı şirketin yüksek miktarda borçlandırıldığını, bu durumun takip dosyalarından da anlaşıldığını, şirketin defter ve kayıtlarının kaçırılmış olması nedeniyle 2012 yılı defter ve kayıtlarının vergi müfettişine sunulamadığını, adı geçen kişilerin davalı şirketi bilinçli olarak zarara uğrattıklarını, şirketin amacını gerçekleştirme ve kâr etme ihtimalinin kalmadığını, genel kurul ve yönetim kurulunun işlevini kaybettiğini, 2015 ve 2016 yıllarında genel kurul toplantısı düzenlenemediğini, şirketin haklı nedenlerle feshi şartlarının oluştuğunu beyan ederek, davalı şirketin feshine karar verilmesini talep etmiştir. 2.Asıl davada davalı vekili savunmasında özetle; Müvekkili şirketin resmi defter ve belgelerinin nerede ve kimde olduğunun bilinmediğini, bu hususun davacı ... ve diğer paydaş ... ile yönetim kurulu başkanı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu