Dosyadaki delillere göre, davacı davalı aleyhine Çaykara İcra Dairesi'nin 2018/10 Esas sayılı dosyası ile genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 54.016,38 TL asıl alacak ve 12.697,55 TL faiz olmak üzere toplam 66.720,28 TL'nin tahsili için icra takibine girişmiştir. Davalının itirazı üzerine takip durduğundan yasal süresi içinde eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı ise icra takibine konu alacağa dayanak olan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 59.000,00 TL yönünden Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesinde 2017/194 esas sayılı menfi tespit davası açmış; anılan dava sonunda davalı (menfi tespit davasında davacı)nın 59.000,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilip karar 10/01/2020 tarihinde kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 12.03.2008 tarihinde davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, bu krediyi 31.03.2010 tarihinde toplu ödeme yaparak kapattığını, ancak davalı banka tarafından erken kapatma komisyonu adı altında müvekkilinden 5.000.00 TL tahsil edildiğini, bu bedeli ödemediği takdirde kredinin kapatılmayacağı ve ipotek kaldırıma yazısının verilmeyeceğinin müvekkiline söylendiğini, komisyon alınmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı bankaya ödenen bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı taraf, menfi tespit ile birlikte, davadan önce davalı tarafa ödenen 1.200,00 TL'nin istirdatını talep etmiş; davanın devamı sırasında, davalının başlattığı icra takibi kapsamında, davacı ...'ın maaşından kesinti yapılmak suretiyle 6.052,00 TL. daha tahsil ettiğini belirterek, bu bedel ve icra dosyası kapsamında tahsili devam edecek ödemeler için de istirdat kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından da, icra dosyasının incelenmesiyle, davacı tarafın talebinin yerinde olduğu sonucuna varılarak, istirdat kararı verilmiş olmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ne var ki, davalı tarafından icra takibi kapsamında, davacı ...'ın maaşından yapılan kesintiler ile yapılan tahsilatların, peyder pey yapılan tahsilatlar olduğu, anılan 6.052,00 TL'lik tahsilatın tek seferde yapılan bir tahsilat olmadığı, ayrıca dava tarihi itibariyle yapılmış bir tahsilat da olmadığı açık olmasına rağmen bu husus gözetilmemiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Samsun BAM 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen taraf vekillerinin istinaf taleplerinin reddine ilişkin hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalı banka tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığını, davalı banka ile dava dışı ... Madeni Yağlar Ltd....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, müvekkili banka tarafından tüketici kredi sözleşmesinde belirtilen adrese ihtarname ve ihbarname gönderildiğini, davalının adres değişikliğini bildirmediğini, buna rağmen bilirkişinin borçluya gönderilen ihtarnameleri dikkate almadan değerlendirme yaptığını, ayrıca tüm borcun muaccel olmadığı yönündeki kararın hukuka aykırılık teşkil ettiğini, akdi ve temerrüt faiz oranlarında BK m.88 ve m.120 gereğince yapılan tespitlerin de yerinde olmadığını belirterek eksik inceleme ile verilmiş kararın kaldırılarak talep doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, tüketici kredisi, kredi kartı ve kredili mevduat sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali talebine ilişkindir. İstanbul 33....
Tüketici Mahkemesi'nin 2010/346 esas, 2011/480 sayılı kararı ile paranın faizsiz iadesine karar verildiğini, dava konusu bedelin ödenmesi için davalı bankaya ihtarname çekildiğini, ihtarnamenin 04/09/2012 tarihinde davalı bankaya tebliğ edilmesine rağmen ödemede bulunulmadığını ileri sürerek mahkeme kararı ile tahsil edilmeyen faizin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın görevli mahkemede açılmadığını, davacı ile davalı banka arasında herhangi bir tüketici kredisi ilişkisi bulunmadığını, davacı ile davalı banka arasında bankacılık işlemleri sözleşmesi tesis edildiğini bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu, dava konusu husus hakkında ... Tüketici Mahkemesi'nin 06/07/2011 tarih, 2010/346 esas, 2011/480 sayılı kesinlemiş kararı ile karar verildiğini, kesin hüküm bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye ......
Şti. ile davalı banka arasında 02.08.2011 ve 21.10.2011 tarihli genel kredi sözleşmeleri imzalandığı ve bu sözleşmelerde davacının imzasının bulunmadığı, davacı tarafça imzalanan genel kredi sözleşmesi herhangi bir kredi borcuna hasredilmemiş olup, kredi borcu ödenmiş olsa bile kefil kefaletinden vazgeçmedikçe yeniden kullandırılan krediler için sorumluluğunun devam edeceği, bu nedenle davacının limit dahilinde dava dışı şirkete kullandırılan krediden sorumlu olması gerektiği, istirdat şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacının kefalet imzası bulunmayan kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak için takip yapılıp, haksız olarak davacıdan tahsilat yapıldığı iddiası ile menfi tespit istemine ilişkindir....
Tüketici Mahkemesi'nin 14/07/2020 tarih ve 2020/429 Esas 2020/318 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacının istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :Müvekkilin SGK emeklisi olup emekli maaşını davalı banka aracılığı ile aldığını, 2017 yılında ekonomik olarak sıkışan müvekkilin emekli maaşını aldığı davalı bankaya kredi almak için müracaat ettiğini, davalı bankanın bu talebi kabul ederek kredi işlemlerine başladığını, davalı banka görevlisinin müvekkile bir çok imza attırarak kredi kullandırma işlemini gerçekleştirdiğini, kredi kullanımından sonra uzunca bir süre kredi borçlarını düzenli ödeyen müvekkilin annesi ve kendisinde ortaya çıkan sağlık sorunları nedeni ile kredi ödemelerinde sıkıntıya düştüğünü, haziran 2019 tarihinde emekli maaşını almak için bankaya gittiğinde emekli maaşının tamamına ve emekli ikramiyesinin 630,00 TL'sine el konulduğunu öğrendiğini, bu durum üzerine banka görevlileri ile görüşen müvekkile...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin hakkında icra takibine konu edilen kredi kartı alacağı nedeniyle imzalamış olduğu herhangi bir sözleşme ve kefalet akdi bulunmadığını, müvekkiline teslim edilmiş bir ek kartta bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile maaşından haciz yolu ile yapılan kesintilerin faiziyle iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, katılmış olduğu duruşmada davanın reddini istemiştir....