Sulh Hukuk Mahkemesince de "davalı T3 tarafından 21/10/2019 tarihli dilekçesi ile Tosya ilçesi Dilküşah Mahallesi 742 ada 14 parselde adına kayıtlı taşınmazla ilgili yapılan kadastro işleminin iptali için Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne başvuru yapıldığı, başvurusuna binaen belirtilen süre içerisinde mahkememize dava açılmadığı, davacı T1 tarafından dava konusu taşınmazda yapılan düzeltme işlemine ilişkin Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne yapılmış herhangi bir başvurunun mevcut olmadığı, kadastro çalışmaları sonucunda yapılan düzeltme işlemine karşı öncelikle ilgili kuruma başvuru yapılması, kurumun cevabı üzerine belirlenen süre içerisinde dava açılması gerekirken davacının herhangi bir başvuru yapılmadan doğrudan mahkememize dava açtığı anlaşılmakla 3402 sayılı kanun 41. madde, Tapu Sicil Tüzüğü 74. madde ve ilgili yasal mevzuat gereğince öncelikle ilgili kuruma başvuru yapılmasının dava şartı olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çekişmeli taşınmazda 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, davacı, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 3971 parsel sayılı taşınmaza ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.12.1983 tarih ve 1983/72-111 sayılı ilamı ile 3528 parselden 40 m2'lik alanda 28.000.-TL bedelle geçit irtifakı tesis edildiğini, geçit irtifakı tesis edilen yerin yeni tapulama çalışmalarında bir kısmının 1516 parsel sayılı taşınmaza kaydığını bu nedenle 1516 parsel sayılı taşınmaza kadastro düzeltmesi sonucu kaydırılan kısmın düzeltme işleminin iptalini talep etmiş ise de, dava dosyasında mevcut ......
uyulmadığı, Mahkemece iptal edilen uygulamada geriye dönüş cetvelleri yapılarak kapanan kadastral yolların DOP oranından düşülerek yeni bir uygulama yapılmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 2902, 2731, 3926, 3927, 3928, 3929, 3931, 3932 ve 3934 parsel sayılı 9 adet taşınmazdan 2731, 3929, 3931, 3932 ve 3934 parsel sayılı taşınmazların ifraz ve imar uygulamasına tabi tutularak 2925 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar ile 3932 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla 16058 ve 16059 parsel sayılı taşınmazların oluştuğunu, dava konusu taşınmazlarda ölü ... varesesi ve Ahmet zevceleri ... kızı ... ile Hacı kızı ...'in pay sahibi olduklarını, adı geçen kişilerin gaip olmaları nedeniyle ... Defterdarının kayyım tayin edildiğini, kayyımla idare süresinin 10 seneyi geçtiğini ileri sürerek, ölü ... varesesi ve Ahmet zevceleri ... kızı ... ile Hacı kızı ...'in gaipliklerine ve tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, mahkemece davanın kabulü ile 387 ada 1 parsel ve 386 ada 2 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının ifraz edilerek davacı adına tesciline karar verilmişse de hüküm infaza elverişli değildir. Mahkemece ifraz kararı verilebilmesi için öncelikle dava konusu taşınmazlarda mahallinde keşif icra edilmeli, 5403 sayılı Kanun gereği dava konusu taşınmazların niteliğinin tarla vasfında olduğu dikkate alınarak ifrazının mümkün olup olmadığı değerlendirilmeli, ifrazının mümkün olması durumunda bilirkişilerce ifraz krokisi hazırlanmalı ve ilgili kurumdan onay alındıktan sonra hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile “metrekare” üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Temyiz İncelemesine Konu Karar Mahkemenin 12.10.2022 tarih ve 2022/402 Esas, 2022/737 Karar sayılı kararı ile; "......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 12.05.2008 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı Yasanın 41. maddesine göre yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine dair verilen 21.11.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir...
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Anılan hüküm, “Kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda, vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar, ilgilinin müraacatı veya Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilir.”şeklinde iken 3.3.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı yasanın 9. maddesi ile, “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Anılan hüküm, “Kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda, vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar, ilgilinin müraacatı veya Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilir.”şeklinde iken 3.3.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı yasanın 9. maddesi ile, “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....
"İçtihat Metni" NUMARASI : 2013/488-2015/56 Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Davalı idare vekilinin sair temyiz nedenleri bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Ancak; Dava konusu 864 ada 60 parsel sayılı taşınmazda davacılar murisi 314/6769 pay (267,00 m²) sahibi iken, taşınmaz 2330 ada 341, 32 ve 343 parsellere ifraz edilmiş ve aynı oranda davacılar murisi taşınmazlarda pay sahibi yapılmıştır....
Tapu sicil müdürlüğünden getirtilen tapu kayıtlarından satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların ifrazı sonucu çok sayıda parselin oluştuğu anlaşılmaktadır. 1- Asıl dava davacıları vekilinin temyiz itirazları yönünden; mahkemece, tapu iptali ve tescili talebi yönünden dava konusu taşınmazların birden fazla parsele ifraz edilmesi nedeniyle infaz kabiliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddine, tazminat talebi yönünden ise kabulüne karar verilmiş ise de tapu iptali ve tescil talebinin reddi gerekçesi yerinde ve doğru değildir. Mahkemece yapılması gereken iş; dava konusu taşınmazların tedavüllü tapu kayıtlarının celbi ile ifraz sonucunda gittiği parsellerin mahalinde keşif de yapılmak suretiyle belirlenmesidir....