"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2014 NUMARASI : 2012/338-2014/32 Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, davacının mirasbırakanları olan annesi Ayşe ve babası Rıfat'ın kayden paydaş oldukları 448 ada 11 parsel sayılı taşınmazda yapılacak ifraz işlemleri, taksim ve imzalanacak kat karşılığı inşaat sözleşmesinde kendisini temsil etmesi için baba bir kardeşi olan davalı İbrahim'i 11.08.1994 tarihinde vekil tayin ettiğini, 11 sayılı parselin ifrazı sonucu oluşan 510 ada 1, 2, 3 ve 5 sayılı parseller ile 448 ada 320, 322 ve 323 parsel sayılı taşınmazlarda yapılan taksimde davalının miras payından dolayı daha az paya sahip olması gerekirken vekalet görevini kötüye kullanarak davacı ve dava dışı kardeşleri ile eşit paya sahip olduğunu ve bu nedenle kat karşılığı inşaat sözleşmesi sonucu davacıya verilmesi gereken 510 ada 2 parselde bulunan dava konusu 7 nolu bağımsız bölümün vekil olan davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek...
Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi çerçevesinde Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenn'i hatalar ile bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası düzeltilebilir. Düzeltme işlemi ile kadastro tespiti sırasında kesinleşen mülkiyet durumunu değiştirecek şekilde uygulama yapılamaz. Mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm, açılacak olan tapu iptal ve tescil davasıdır. Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, düzeltme kararının usul ve yasaya uygunluğu ile uygulanma kabiliyeti bulunup bulunmadığını denetlemekten ibaret olup, taraflar arasındaki fiili sınıra göre düzeltme işlemi tesisi değildir....
Yukarıda da açıklandığı gibi, ifraz ve tevhid işleminin istek üzerine yapılması halinde ilgili taşınmazın hissedarlarının tümünün muvafakatının alınmasının gerektiği ifraz işleminin 3194 sayılı İmar Kanunu ve yönetmeliklerinde düzenlendiği, 2981 sayılı İmar Affı Kanununda ise ifrazın düzenlenmediği açıktır. Dosyanın incelenmesinden, …,…, … Mevkii, … pafta, … parsel sayılı 16.300 m2'lik taşınmazın paydaşlardan …'nun başvurusu üzerine dava konusu işlemle 2981 sayılı Yasanın 10.maddesi uyarınca ikiye ifraz edilerek 14.100 m2'lik kısmının …'na kalan 2200 m2'lik kısmının ise hisselerine isabet eden paylar sabit kalmak kaydıyla aralarında davacının da bulunduğu diğer hissedarlara verildiği anlaşılmıştır....
Noterliği'nde düzenledikleri satış vaadi sözleşmesi uyarınca, 305 sayılı parselin satışının vaat edildiğini, sözleşme konusu taşınmazın ifraz ve imarı ile oluşan 309, 315, 317, 318, 4744 ada 2 ve 4745 ada 1 ile 2 parsel sayılı taşınmazların oluştuğundan bu taşınmazlarda davalı adına kayıtlı payların adına tescili gerektiğini ileri sürerek, taşınmazlarda davalı adına kayıtlı payların iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davacının bedel ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının edindiği payları temlik ettiğini ve satış vaadinin düzenlendiği tarihte imar planı yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 11.11.2014 günlü ve 2014/7873-12659 sayılı kararı ile sözleşme konusu 305 sayılı parselin ifrazıyla oluşan parsellerin belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemi ile açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : 1- 1335, 1329 ve 1336 sayılı parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile tüm ifraz ve tevhit işlemlerini de gösterir şekilde tapu kayıtlarının, 2- Dava konusu taşınmazlara ilişkin Kadastro Müdürlüğünün düzeltme kararının davacı ... ...'ye tebliğine dair tebliğ belgesinin getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki, zamanaşımı, aktif dava ehliyeti yokluğu itirazı ile davanın öncelikle usulden reddine, esasa yönelik olarak da eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, ifraz edilen taşınmazların üç tanesinin dava dışı üçüncü kişilere satışının yapıldığını, davacıların murisinin ifraz işleminden haberdar olduğunu, ifraz işlemlerinin kendisine verilen noter vekaletnamesi kapsamında vekaletnameye uygun olarak yapıldığını, vekaletin kötüye kullanılması durumunun bulunmadığını, açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Bu durumda davacıların daha önce bedelsiz olarak taşınmazlarının %14 oranındaki bölümünü yola terk etmeleri nedeniyle dava konusu parselasyon sırasında bu oranın %23 e tamamlanması gerektiği halde, yeniden bu oranda pay alınmasında yönetmelik hükmüne uyarlık bulunmadığından, dava konusu parselasyon planının davacıların parseline ilişkin bölümünün iptali gerekirken davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, uyuşmazlığın niteliği ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler dava hakkında karar vermeye yeterli görüldüğünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.bendi uyarınca işin esasının incelenmesine geçilerek yukarıda belirtilen nedenlerle dava konusu işlemin iptaline karar verildi....
Belediyesinin davaya dahil edilmesini içeren yeni bir dava dilekçesi vererek davasını tazminat davasına dönüştürmüş, 21/09/2012 tarihinde verilen dilekçe ile de tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talebinde bulunmuşlardır. Davalı ... ile dahili davalı ... vekili, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulü ile 8.880,00TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, dahili davalı ... vekili temyiz etmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2021 NUMARASI : 2018/409 ESAS, 2021/316 KARAR DAVA KONUSU : Belediye Tarafından Yapılan İfraz ve Yola Terk İşleminin Hile İddiası İle Yapıldığına Dayalı Kadastral Parselin İhyasına Yönelik Tapu İptali ve Tescil KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Dahili davacılar vekilinin ve davalılardan T13'nın istinaf başvuruları üzerine Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/409 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 21/06/2021 tarihli 2021/316 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 152 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, Belediye fen memurunun kendisini aldatması nedeni ile hatalı olarak imza attığını, arsasının bir tarafından ifraz işlemi yapılması için istemde bulunduğunu, ancak iki tarafından yol geçirildiğini ileri sürerek ifraz işleminin iptalini, ifraz işlemi kesinleşmiş ise bu kısmın 152 parsel sayılı taşınmazla birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, idari nitelikli ifraz işleminin iptalinin istenmesi sebebi ile yargı yolu sebebiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....