GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "dava konusu bölümün de içerisinde bulunduğu taşınmazın, ilk olarak ... ada ... parsel (2859124.00 m2) olarak ....02.1942 tarihinde mera olarak tespit edilip kesinleştiği, daha sonra cins değişikliği ve ifraz işlemleri ile 1969 yılında 1187 ve 1188 parsellere ayrıldığı, 1188 parselin ....06.1976 tarihinde meralık vasfı kaldırılarak arsa vasfıyla Hazine adına tescil edildiği, 1188 parselin, çeşitli tarihlerde yapılan ifraz işlemleri ile en son 671 ada 97, 98 ve 99 numaralı parsellere ayrıldığı, davacının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, halen arsa vasfıyla ... adına tapuda kayıtlı olan 671 ada 99 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali istemiyle dava açtığı, çekişmeli bölümde 1960 yılından önce ... ..., O'nun ölümü ile oğlu ... ... zilyet olduğunu, 1970 yılında ...'e ortak olduğunu, taşınmazı ... yıl birlikte kullandıklarını, 1978 yılında taşınmazın tamamını ...'...
ifraz edilerek 7444,11 m2'lik 111 ada 77 parsel; 7444,29 m2'lik 111 ada 79 nolu parsellere ifraz edilerek aynı malik adına tapuda tescil edildiğini, bölünmüş olarak elde edilen ifraz işleminin iptali ile tapu kayıtlarının iptal edilerek eski malik ve eski tapu kaydı üzerine tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2020/762 ESAS 2021/2189 KARAR DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Miras Nedenli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ortak murisleri Ahmet Hamdi Gökbayrak'tan intikal eden Bursa ili, Osmangazi ilçesi, Soğukpınar mah., 102 ada, 95 parsel ile 115 parsel sayılı taşınmazlarda müşterek malik olduklarını, taşınmazlar üzerindeki mevcut ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilmesini talep etmiştir....
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 29.09.2015 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapulu taşınmazlarda mülkiyet hakkına dayanılarak açılan, imar ve ifraz sırasında görevlilerin görevlerini kötüye kullanarak davacı taşınmazından ifraz ettikleri dava konusu taşınmaz bölümüne ait tapu kaydının iptali ve davacıya ait parselde birleştirilerek davacı adına tescili isteğine ilişkin olup yargılama sırasında talep ayacak şeklinde ıslah edilidğine, davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...
Somut uyuşmazlıkta, yargılama esnasında borçlu (davalı) ..., dava konusu 1 ada 58 ve 840 parsel sayılı taşınmazlarda paylı malik durumundadır. Davalının murisi, davalı ...'i mirasından ıskat etmiş, adı geçen davalı tarafından vasiyetnamenin iptali davası açılmış, davanın reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında karar tarihinden sonra 14.02.2014 tarihli mülkiyet ve pay oranlarının düzeltilmesi edinme nedeniyle oluşan tapu kayıtlarında davalı borçlu ...'in payı bulunmamaktadır. Kaldı ki, yargılama esnasında da davalı borçlu dava konusu taşınmazlarda 23.09.2011 tarihli intikal ile paylı malik olduğundan yukarıda bahsedilen yasal değişiklikle alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın davalı ........ tarafından Büyükçekmece Baraj Projesi nedeniyle kamulaştırılmasına karar verildiği ve taşınmazlara 01/07/1977 yılında el atıldığı, dava konusu taşınmazlarda 198 parsel ile 130 parselden ifraz 4558 parsel, 67 parselden ifraz 4566 parsel ve 221 parselden ifraz 4756 parseller için davacıların kendi payları ve ayrıca murisleri .........a ait pay için ayrı ayrı çıkartılan tebligatlar mevcut ise de, (davacı ..............a kendi payı için yapılan ve kamulaştırma işleminin geçerli bir şekilde mahkemece tebliği nedeniyle bedeline hükmedilmeyen ve kaldı ki, davacı tarafından da takipsiz bırakılan 198 parseldeki adı geçen davacının kendi payı haricindeki) tebligatların usulüne uygun olup olmadığı araştırılmadan, mahkemece, yapılan tebligatlar geçersiz kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacının istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarında dava konusu edilen taşınmazın İFRAZININ MÜMKÜN OLMADIĞInın tespit edilmiş ve bu hususun raporda açıkça belirtildiğini, buna rağmen yerel mahkemece davanın reddi yönünde hüküm kurulmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, ayrıca taşınmazın dikili tarım arazi olmadığının dosya kapsamıyla sabit olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Açılan dava, 5403 Sayılı Kanuna aykırı olarak yapıldığı iddia olunan cins değişikliği ve ifraz işleminin iptali ile ifraz ile oluşan yeni tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazın tekrar eski malikleri adına tescili istemine ilişkin yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır....
ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına eksik ve yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Tapu Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan deliller ile 82 sayılı kadastral parselin 1/4 payının maliki olan “Ayşe mirasçıları” kaydının “.......................... kızı .........................” olarak nüfus kayıtlarına uygun şekilde tashihine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki; dava konusu taşınmazın 10.07.2006 tarihinde ifraz işlemi ile sayfası kapatılarak 749 ve 750 sayılı ifraz parselleri oluşmuştur....
Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi çerçevesinde Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenn'i hatalar ile bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası düzeltilebilir. Düzeltme işlemi ile kadastro tespiti sırasında kesinleşen mülkiyet durumunu değiştirecek şekilde uygulama yapılamaz. Mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm, açılacak olan tapu iptal ve tescil davasıdır. Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, düzeltme kararının usul ve yasaya uygunluğu ile uygulanma kabiliyeti bulunup bulunmadığını denetlemekten ibaret olup, taraflar arasındaki fiili sınıra göre düzeltme işlemi tesisi değildir. Mahkemece, düzeltme işleminin 3402 sayılı Kanunu'nun 41. maddesine uygun olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir....
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir....