İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/176-181 Esas ve Karar sayılı ilamı ile taşınmazlar hakkında ortaklığın giderilmesi davası açmak için taraflarına yetki verildiğini, bu nedenle dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dava konusu taşınmazlarda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir. 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8....
DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Batman ili, ..., ... 10984 ve 10942 parsel sayılı taşınmazlara davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde yol ve kaldırım olarak el atıldığını, bu nedenle taşınmazların el atılan kısmının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan....’ın taşınmazlarını kadastro çalışmaları sırasında kız çocuklarından mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak oğulları ....ve ....’e satış suretiyle temlik ettiğini, taşınmazların iki oğlu adına tescil edilip bilahare muvazaalı şekilde 3. kişilere devredilip tekrar alınarak çocuklar veya torunlar üzerine kaydedildiğini ve birtakım ifraz işlemleri yapıldığını, mirasbırakanın kadastro tespitinden sonra öldüğünü ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tescilini istemiş; davacı, dava tarihinden sonra bazı taşınmazlarda kayıt maliki olan .... ve....’i davaya dahil etmiştir....
Önceki bozma ilamında da açıkça vurgulandığı üzere, dosya arasında 2002 yılında yapılan ifraza ilişkin fenni sıhhate haiz ifraz ölçü krokisi ile takometrik ölçü çizelgesi bulunmaktadır. O halde; Mahkemece, dava dışı komşu taşınmazlarla olan sınırın bu davanın konusu olmadığı göz önünde bulundurularak, dava konusu taşınmazlar arasında teknik evrakına göre 2002 yılında yapılan ifraz sonucu oluşan sınır esas alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken, uyulan bozma ilamının dışına çıkılarak ifraz sonucu oluşan sınırın dışında yeni bir sınır belirlenmek suretiyle karar verilmiş olması isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmektedir....
Mahkemece, sübut bulduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlarda hissedar olan Zahiye Khividiten'in gaipliğine; dava konusu parsellerin gaipliğine karar verilen kişi yönünden hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Altınözü Sulh Hukuk Mahkemesinin 1994/143 E-1994/155 K sayılı ve 01.06.1994 tarihli ilamı ile; dava konusu 12 parça taşınmazın paydaşlarından olan Zahiye Khitivde’nin, MK’nun 377/1.maddesi gereğince dava konusu taşınmazlardaki paylarına mal müdürü ...’nun kayyım olarak tayinine ve kayyum edilen tarafından idaresine karar verildiği, taşınmazların 10 yıllık kayyımla idare süresinin dolduğundan bahisle eldeki davanın açıldığı, mahkemece tapu iptali ve tescil ile gaiplik taleplerinin kabul edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, tüm dosya kapsamı ile itibari ile tapu iptali ve tescil ile gaiplik talebinin kabulüne karar verilmiş olması doğrudur....
taşınmazlarda yapılan kamulaştırma işlemleri kesinleşmiş sayılacağından, taşınmazlara ait çaplı kroki, kamulaştırma paftası ve ifraz krokileri getirtilip mahallinde keşif yapılarak uygulandıktan sonra, kamulaştırma dışında kalan ve varsa el atılan bölümlerin olup olmadığı kesin olarak belirlenip, ayrıca kamulaştırmadan ve kamulaştırma dışında varsa el atılan alanlardan arta kalan kısımlarda değer azalışı olup olmadığının da tespit edilip, sonucuna göre bedel ve ecrimisil hesabı yapılarak, b-Dava konusu taşınmazlarda ilgili Noterlikten yapılan araştırma sonucunda kamulaştırma işleminin ilgilisine yapılan bir tebliğinin bulunmaması ya da usulsüz tebliğ olmakla birlikte ilgilisine kamulaştırma bedelinin ödendiğinin tespit edilememesi halinde kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminden söz edilemeyeceğinden işin esasına girilip sonucuna göre, Karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
İlçesi, ... mah. 138 ada, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 nolu parseller ile 139 ada 4, 5, 6, 7, 8 ve 9 parsellerdeki hisselerini kardeşi olan diğer davalı ...a devrettiğini, davalı ...'ın mal kaçırma gayesinde olduğunu, devirlerin muvazaalı olarak yapıldığını, dava konusu taşınmazların tapuda gösterilen satış bedellerinin gerçeğin çok altında olduğunu, taşınmazda tasarrufun iptali gerektiğini belirterek taşınmazlar yönünden yapılan taasarrufların iptali ile davacı tarafa cebri satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, dava konusu tapulu taşınmazın, davalı ... tarafından yapılan tapu ifraz beyannamesine göre aynı ebatlara nazaran eski miktarının yanlış olduğu gerekçesiyle yapılan düzeltme işleminden kaynaklanmaktadır. Davacı yapılan bu işlem sonucu tapu miktarında oluşan 44 metrekare eksikliğin düzeltilmesini istemektedir. Davacının istemi taşınmazının bir bölümünün, başka bir malikin tapusuna eklendiği iddiasıyla, bu kısmın iptali ile kendi taşınmazına ilavesine ilişkin değildir. Bu durumda Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü,sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar ile ilgili davalar sulh hukuk mahkemesince bakılacağından, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Pendik Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle, mahkemece TMK’nın 734. maddesi uyarınca dava konusu payın satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelinin hükümden önce belirlenecek uygun bir zaman içinde depo edilmesi için davacıya süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulü doğru görülmemiştir. Ayrıca dava konusu hissenin üzerinde ... Bankası A.Ş lehine 200.000 TL değerinde ipotek şerhi bulunmaktadır. İpotek lehtarı ... Bankası A.Ş davada taraf olmaksızın dava konusu 6/24 hissenin iptali ile her türlü kayıttan ari olarak davacılar adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de; dava tarihinde davacının paydaş olduğu 26 ada 4 parsel sayılı taşınmazda davalının da satın alma nedeniyle paydaş olduğu görülmektedir. Yargılama sırasında dava konusu taşınmazda 09.05.2014 tarihinde yapılan ifraz uygulamasıyla sayfa kapatılarak 26 ada 15 ve 26 ada 16 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuştur....
in ölene kadar ... ile kaldığı, dava konusu taşınmazların hibe edildiği tarih itibariyle ve vefat ettiği tarihe kadar aynı evde yaşadıkları için dava konusu taşınmazlarda zilyetliklerini birlikte sürdürdükleri, murise vefat ettiği tarihe kadar davalılar murisi ...'...