Ancak; Kardeş olan taraflar arasında suç konusu malların mülkiyetinin ihtilâflı olduğu, söz konusu mallar üzerine Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin2008/219 sayılı kararı ile ihtiyati tedbir konulduğu ve tedbire aykırılığın, ...nun 398. maddesi ile müeyyide altına alındığı, Kayseri 3. İcra Müdürlüğü tarafından tespiti yapılan eşyaların ... isimli şahsa yediemin olarak teslim edildiği, ...'in bu teslim edilen eşyaları sanığa verdiği nazara alınarak, yed-i emin ...’in beyanına başvurulup, sonucuna göre sanığın hukuki durumumun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 16/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra ve İflas Müdürlüğünün ... iflas sayılı dosyasının 28/12/2017 tarihli menkul malların teslim tutanağında ... kalem menkul malın ihale alıcısı olan davacı tarafından tam ve eksiksiz olarak teslim alındığının belirtildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; .... İcra ve İflas Müdürlüğünün ... iflas sayılı dosyasının 28/12/2017 tarihli menkul malların teslim tutanağında ... kalem menkul malın ihale alıcısı olan davacı tarafından tam ve eksiksiz olarak teslim alındığının sabit olduğu, davalı tarafın menkul malların bulunduğu ... ... Mahallesi, ... Caddesi No:......
II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı: Dosya kapsamına göre, haczedilip yediemin olarak sanığa teslim edilen ev eşyalarının eşiyle birlikte sahibi bulunması nedeniyle TCK’nın 289. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi uyarınca, sanığın cezasından yarı oranında indirim yapılması gerektiğine ilişkindir. III) Hukuksal Değerlendirme: TCK'nın 289. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde “Kişinin bu malın sahibi olması halinde, verilecek ceza yarı oranında indirilir.” hükmü düzenlenmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre haczedilip yediemin olarak sanığa teslim edilen menkul malların şirketin adresinde haczedilip, şirketin malı olması nedeniyle yediemin borçlu limited şirket ortağı Haluk Başer'in mahcuz malların sahibi olması nedeniyle TCK'nın 289/1-son cümlesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinde, İsabet görülmediğinden anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Dosya kapsamına göre, haczedilip yediemin olarak sanığa teslim edilen ev eşyalarının eşiyle birlikte sahibi bulunması nedeniyle TCK’nın 289. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi uyarınca, sanığın cezasından yarı oranında indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 11.05.2015 tarih ve 94660652-105-34-11731- 2014/9313/29974 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.05.2015 tarih ve 2015/183174 sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINA I) Olay: İcra Müdürlüğü sayılı dosyasında yapılan haciz işlemi esnasında 29.03.2011 günü ihtarat yapılarak yediemin olarak sanığa söz konusu menkullerin teslim edildiği, 11.05.2011 tarihinde menkul malların satışa çıkartıldığı ve katılan şirketin menkul malları alacağına mahsuben satın aldığı...
Şti. yetkilisi Ömür Karabağ hakkında dolandırıcılık suçundan dolayı yapılan şikayet olduğu, ancak soruşturmada şüpheli olarak davacı ve başkaca kişilerin de yer aldığı, Kuyad Tır Parkı'nda bulunan plakasız dorse ve 34 XX 977 plaka sayılı dorse içerisinde bulunan ve dava konusu da olan mallara ilişkin tedbir de talep edildiği, tedbiren malların yediemin olarak davalı şirket yetkilisine teslim edildiği, soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin olarak karar verildiği, ayrıca kararda yediemin olarak davalı şirket yetkilisine teslim edilen dingillerin davacı şirkete teslimine yönelik olarak da karar verildiği anlaşılmaktadır Konya 3....
No:5 Tuzla/ İstanbul " adresine hacze gidildiğini ve hacizdeki menkul mallar yediemin sıfatı ile T1 bırakıldığını, borcun ödenmemesi üzerine 22/05/2017 tarihinde borçlunun aynı adresine haciz ve muhafaza işlemi için tekrardan gidildiğini, 22/05/2017 tarihli hacizde 30/03/2017 tarihinde haczedilip yediemin sıfatıyla şüpheli T1 bırakılan menkullerin hiçbirinin mahalde bulunmadığının tespit edildiğini, davacıya haczedilen menkul malların teslimi için muhtıra gönderilmesine rağmen menkuller teslim edilmediğini ve yeri bildirilmediğini, yediemin kendisine bırakılan malı icra dairesince istenildiği anda aynen iade ile mükellef olduğunu, mahkemenin kabul kararının gerekçesi hukuki mantığına da aykırı olup hatalı olduğunu, mahkeme menkullerin değerinin belli olmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar vererek açıkça İİK 358 ....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından dava dışı bir kısım borçlular aleyhine yapılan takip ile ilgili olarak 23/07/2012 tarihli haciz sırasında haczedilen malların davacı 3.kişiye yediemin olarak bırakıldığı, davacı tarafın yedieminliğin geçerli olmadığı iddiasında bulunduğu, icra tutanağının aksi ispat edilinceye kadar geçerli olacağı, davacının yedieminliğinin geçerli olduğu, hacizli malların mahalde bulunmadığının tespit edildiğinden bahisle davacıya teslim muhtırası çıkartıldığı, muhtıranın usulüne uygun olarak mernis adresine tebliğ edildiği, İİK 358.madde kapsamında hacizli malların teslim edilmemesi nedeni ile davacının borçlu olarak icra dosyasına eklenmesi yasaya uygun olup, ancak alacaklı vekilinin icra dosyasında 18/05/2022 tarihinde talep açarak şikayetçi hakkında yediemin olarak yapılan borçlandırma işleminin ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, bu nedenle şikayetin konusunun kalmadığı anlaşılmakla HMK 353/1 b-2 maddesi...
A.ş'den olan alacağını tahsil etmek için takip başlattığını, icra talimat dosyasında muhafaza işleminin gerçekleştirildiğini, davalı tarafın alacaklısı olduğu bu dosyada 04.12.2010 tarihinde haciz yapılarak bir kısım malların haczedilerek muhafaza altına alındığını ve söz konusu malların 04.12.2010 tarihinde yediemin olarak müvekkili ...'e teslim edildiğini, muhafaza altına mallar hakkında istihkak iddiasında bulunulduğunu, istihkak davasının kabul edildiğini, muhafaza altına alınan malların 438 gün süreyle davacı müvekkilinde yediemin olarak kaldığını ve söz konusu malların 15.02.2012 tarihinde istihkak davası açan dava dışı ......
Maddesi uygulanmak suretiyle ve ihtiyaten haczedilen menkul malların yediemin sıfatıyla T3 yediemin olarak teslim edildiği, Hatay İcra Müdürlüğünün 2022/1145. Talimat sayılı dosyasında hacze gidildiğinde malların haciz yerinde olmadığı tespit edilmiş olup talep üzerine yediemine 24/05/2022 tarihinde , tarafınıza teslim edilen malların yerinde olmadığı tespit edildiğinden, 02/12/2021 günü teslim edilen malların bulunduğu yerin adresinin 7 gün içerisinde dairemize bildirilmesi şeklinde muhtıra düzenlendiği ve muhtıranın 26/05/2022 tarihinde yediemin T3 tebliğ ediliği yedieminin işten ayrıldığı için yedieminliğe devam edemeyeceğini yeni bir yediemin atanmasını talep ettiği anlaşılmıştır. İcra Müdürlüğü tarafından alacaklı vekiline yediemin bildirilmesi için süre verildiği, alacaklı vekili tarafından 09/08/2022 tarihinde yedieminin borçlu olarak eklenmesinin talep edildiği anlaşılmıştır....
İş bu sebeple Somut olayda Taraflar arasındaki temel ilişki haciz edilen menkul malların davalı borçlu ...'a yediemin olarak bırakılması ile söz konusu malların yediemin adres değişikliğinden kaynaklı hacizli malların davacıların aracında beklemesinden kaynaklı ücret alacakları bulunup bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu bu kapsamda temel ilişkinin taşıma hukukundan kaynaklanmadığından, taraflar arasındaki hukuki ilişki tartışılmak suretiyle ve genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. Görev dava şartıdır ve davanın her safhasında re'sen dikkate alınır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir....