Turizm arasında hisse devir sözleşmesi imzalanması ve hisse devri müvekkili ile davacı arasında imzalanan danışmanlık sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleştiğini, davacının süresi dolan danışmanlık sözleşmesine dayanarak herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın öncelikle görevsizlik sebebiyle usulden reddine ve dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın ve davacının tüm taleplerinin ayrıca esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/715 Esas KARAR NO : 2024/278 DAVA : İtirazın İptali (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/11/2014 KARAR TARİHİ : 09/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketle imzalanan,18.05.2013 tarihli sözleşmenin 1. maddesine uygun olarak, “yerli ve/veya yabancı stratejik ortak bulunması” talebine uygun olarak yabancı ortak bulunduğunu ve tarafların mutabakatı ile ortaklık sözleşmesi imzalanarak, sözleşme şartlarının gerçekleştiğini, bu sözleşme gereği ... A.Ş.-... A.Ş.nin davalı ... A.Ş.ye hisse alım bedeli ve sermaye arttırımı olmak üzere toplam 52.000.000.TL yatırım yapmak üzere anlaşma sağlandığı, toplam tutarın 37milyon T.L.sinin ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NUMARASI: 2017/384 Esas - 2019/645 Karar TARİH: 30/05/2019 DAVA:Tapu İptali ve Tescil-Alacak(Şirket Hisse Devri Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 02/12/2021 İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacılar vekili, 24/01/2012 tarihli Sözleşme ile bir yandan müvekkilleri ile diğer yandan o tarih itibariyle davalı şirket, dava dışı …Ltd. Şti. ve …Ltd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil ... ile ... ve müşterekleri ve dahili davalılar ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 02.04.2008 gün ve 318/1048 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili , dava konusu 151 ada 5 parsel sayılı taşınmazın muris .. kaldığını,... mirasçılarından davacının annesi Ayşe Akpınarın miras hissesini davacıya 21.04.1982 tarihli satış sözleşmesi ile sattığını ileri sürerek bu hisse oranında tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar ve dahili davalılar cevap vermemiş ve davayı takip etmemişlerdir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 151 ada 5 parsel muris ...'a aittir....
in 500 adet hisse 50.000,00 TL nakdi sermeye, ... 500 adet hisse 50.000,00 TL nakdi sermaye, ...'in 5500 adet hisse 23.925,72 TL nakdi sermaye, 526.074,28 TL ayni sermaye olmak üzere şirkete pay ve hisse durumlarının kararlaştırıldığını, şirketi temsile yetkili kurucularının ... ve ...'in münferiden imzaya yetkili kılındığını, şirket ortaklarından ...'in şirketteki payını ... ve ...'e devrettiğini, davalı ...'in davacı şirket ve diğer ortağı ...'den habersiz şekilde şirket sermayesinde ayni sermaye olarak bulunan ancak tapuda halen eski şirket ortağı ... adına kayıtlı Kayseri ili ... ilçesi ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazı kendi adına tapudan devri yaptırmak suretiyle davacı şirketin malvarlığına zarar verdiğini belirterek bu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı şirket ... San ve Tic Ltd Şti adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf ise davanın reddini talep etmiştir.Kayseri 5....
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki miras payının devri sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Bir kısım davalılar vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; 58 ve 59 parsel sayılı taşınmazlar ile 78 ve 88 parsel sayılı taşınmazların vekil edeninin ve davalıların ortak murisi ...'...
nin ticaret sicil dosyasının yapılan incelemesinde; davalı ... tarafından davacıya .... yevmiye numaralı "Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi" ile yapılan devre ilişkin herhangi bir tescil ve ilan kaydına rastlanılmadığı, en son yapılan ve 27/09/2021 tarih ve 2021/02 sayılı GK kararı ile onaylanan hisse devri sonrasında davalı ...'in davalı şirkete ait 100 hissenin tamamını devralarak tek ortak halinde geldiği ve bu hususun ticaret siciline tescil ve 08/10/2021 tarihli TTSG'de ilan edildiği anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK'nın 595. maddesine göre limited şirketlerde esas sermaye payının devri ile devir borcu doğuran diğer tüm işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onaylanır. Kanunda öngörülen bu şekil, devir işleminin geçerlilik şartıdır. Payın devri işleminin limited şirkete karşı geçerli olması için ise kural olarak, genel kurul tarafından onaylanması ve bu kararın tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir. Bu işlem, devrin şirket tarafından tanınmasıdır....
çıkarılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile ..., 714 ada, 1 numaralı parsel, 15 Blok, zemin bağımsız bölüm, 31 numaralı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline dair verilen karar, davalı Kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 30.04.2015 tarih ve 2014/10895 E., 2015/3074 K. sayılı ilamı ile, mahkemece, üyelik sıfatının devamına bağlı olan tapu iptali ve tescil istemiyle ilgili davanın üyelik tespiti istemi davası ile birlikte görülemeyeceği gözetilerek, üyelik tespitine ilişkin davanın ayrılmasına ve ayrı bir esasa kaydına karar verilip, tapu iptali ve tescil davasındaki hukuki yararın belirlenmesi yönünden üyeliğin tespiti davasının bekletici mesele yapılması gerekirken, mahkemece, her iki istemin birlikte görülmesi ve hüküm fıkrasında üyeliğin tespiti istemi ile ilgili ayrıca hüküm kurulmaması doğru görülmemiş ise de, davalı tarafça, davacının üyelik koşullarını taşımadığı cevap dilekçesinde belirtilmesine rağmen, temyiz dilekçesinde...
Maddesine göre yani davanın taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı tapu iptali ve tescil olduğu gerekçesiyle dairemize yönelik görevsizlik ve aidiyet kararı verilerek dosya dairemize gönderilmiştir. Her ne kadar dosya belirtilen gerekçesiyle dairemizin görevli olması nedeniyle dairemize gönderilmişse de, davanın, dava konusu taşınmaz mala ilişkin ve davacı tarafça bedeli ödendiği iddiasıyla 1/2 hissesindeki mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkin olması, davacının adi ortaklığının feshi ve tasfiyesine dayalı olarak bu taşınmaz hissesinin kendi adına tapuya tescilini talep etmemiş olması nedeniyle, bu aşamadaki derdest dava dosya kapsamına göre, HSK işbölümü, ortak hükümlerinin (3) nolu bendine "Asıl davayla ilgili ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin kararların inceleme görevi, asıl davaya bakacak olan daireye aittir" ve Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Şti hisselerinin devir ve temlikine ilişkin sözleşmenin geçerli bir hisse devir sözleşmesi olduğu, taraflarca söz konusu sözleşmeye ilişkin edimlerin karşılıklı olarak yerine getirildiği ve hisselerin davalı uhdesine geçtiği, bu hususun her iki tarafın da kabulünde olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu hisse devri sözleşmesine ek olarak yapılan ek sözleşmeden kaynaklandığı, davacı tarafça söz konusu ek sözleşme ile ilk sözleşmedeki alıcıların satıcılara ödeyeceği hisse devir bedeline ek olarak devir bedelinin öngörüldüğü ve bu ikinci sözleşmenin ek devir bedeli ödenmesine yönelik bir sözleşme olduğunun iddia edildiği, davalı tarafından ise söz konusu ek sözleşmenin bir danışmanlık ön sözleşmesi niteliğinde olduğu ve davacı tarafça davalıya herhangi bir danışmanlık hizmeti verilmediği ve taraflar arasında yapılmış bir danışmanlık sözleşmesi bulunmadığı için davacının herhangi bir ücrete hak kazanamayacağı iddia edilmektedir....