Taşınmazların devri ile ilgili olarak davacı ... ve davalı ... arasında 19.10.2012 tarihli "Hisse Devri ve Devir Bedelinin Ödenmesine İlişkin Çerçeve Anlaşmasıdır" başlıklı sözleşme düzenlendiği ve bu sözleşmede taşınmazların devrinin hangi sebeplerle gerçekleştirildiği açıklanmıştır. Belirtilen bu sözleşme, yukarıda değinilen 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca inançlı temlik sözleşmesi niteliğinde olduğundan, davada dayanılan 19.10.2012 tarihli belge de incelenerek ve tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu belge hiç değerlendirilmeden farklı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir....
Noterliği'nin 27/02/2018 tarih 6367 sayılı ile tasdikli hisse devri ve müdür atanmasına ilişkin genel kurul kararı aldıklarını, genel kurul kararı aldıklarını, pay devri ve pay değişikliği yaptıklarını tesadüfen internet üzerinden gördüğünü, dava dışı Serik Ashimov'un tapu yetki belgesi ile dava konusu bağımsız bölümü 106.000 TL bedelle kendisine devrettiğini, sonrasında yine aynı bedelle davalıya devrettiğini, taşınmaz değerinin gerçek bedelin çok altında olduğunu ifade ederek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile şirket adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı da davalılar arasında düzenlenmiş arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu kanıtlayamamış ve 6.2.2007 tarihli dilekçesinde ellerinde arsa maliki ile ... arasında düzenlenmiş her hangi bir sözleşmenin bulunmadığını bildirmiştir. Arsa maliki ... ile ... arasında arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu kanıtlanamadığından, ...’nin arsa payı devri sözleşmesinden kaynaklanan kişisel bir hakkının bulunduğu düşünülemeyeceğinden davacının da yüklenicinin halefi olarak kişisel hakkı temellük ettiği iddiasına dayanarak bu hakkını arsa sahibine karşı ileri sürme olanağı yoktur. Bu nedenle, tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin hüküm altına alınması doğru görülmemiştir. Ancak; davacı kademeli olarak tazminat isteminde bulunmuştur. Davacının bu istemi değerlendirilerek sonucuna göre ve bu isteme ilişkin olarak karar verilmesi gerekir....
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/03/2024 KARAR TARİHİ : 29/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkilimi ...'nin davalı . Yapı Kooperatifi'ne 01.07.2010 tarihinde, nolu üyeliği ilişkin olarak ile yaptığı hisse devir sözleşmesine binaen kooperatif üyesi olduğunu, üyeliğinin devamında da kalan tüm aidatları müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili tarafından tüm edimlerı karşılandığını, müvekkili davalılardan ....
Diğer davalı ..., dava konusu daireyi davacıdan hisse devriyle aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre, davacı ile davalılardan ... arasında yapılan takas sözleşmesi ile tarafların dairelerini karşılıklı olarak takas ettikleri, takastan sonra davacının hissesini davalı ...’a devrettiği, yönetim kurulu kararı ile ...’ın kooperatife üye olduğu, dava konusu dairenin bu nedenle davalı ... adına tescil edildiği gerekçesiyle, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, daireler arasında takas işlemi yapıldığı halde kooperatif tarafından üyelik -hisse devrine ilişkin işlem yapılması nedeniyle bu işlemin iptali ile kooperatif ortaklığının devam ettiğinin tespiti ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....
Noterliği'nin 04.03.2016 tarih ve 6824 yevmiye nolu "Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi" ile devir aldığını, yapılan devir işleminden sonra genel kurulda 04.03.2016 tarihinde, 2016/03 kararı ile " hisse devri, müdür azli, müdür ataması " konulu kararın alındığı ve karar defterine işlendiğini, bu kararın ticaret siciline tescili için yaptığı başvurunun ise, ...Ticaret Odası tarafından 15.03.2016 tarih ve TSM - 160315-1/016854 sayılı karar ile reddedildiğini ileri sürerek TTK'nın 34 . maddesi gereğince usul ve yasaya aykırı kararın iptaline ve karar defterinde yazılı kararların sicile tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Sicil Müdürlüğü temsilcileri, NC Grup...Ltd. Şti'nin tek ortağı olan ...'in hisselerini davacıya ...24. Noterliği'nin 04.03.2016 tarihli limited şirket pay devri sözleşmesi ile devrettiğini, hisse devri sözleşmesinin ...24....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, şirket hisse devri sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 11 .Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 11.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
parsel irsen intikal, hisse devri, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptal ve tescil davası sonunda; tapu kaydının iptali ile 1/2 hisseler oranında ... ve ... adına tesciline karar verilmiş ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.09.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazın davacı ve babasının zilyetliğinde olduğunu, vaat borçlusu murislerinin şeker hastalığı nedeniyle ayağının kesildiğini, psikolojisi bozulduğundan sözleşme yapma ehliyetinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı ... temyiz etmiştir....
Hukuk Dairesinin ... esas, ... karar sayılı ilamında dava tarihi itibariyle davalı kooperatife borçlu olmadığının tespiti halinde İİK'nın 198. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil isteyemeyeceği ancak kayıt ve kabul isteminde bulunabileceği belirtilmesine rağmen davacının dava dilekçesinde sadece tapu iptal tescil talebinde bulunduğu, tazminat talebinde bulunmadığı, bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde de açıkça tapu iptal tescil talebini yinelediği ve tazminat talebinin olmadığını beyan ettiği anlaşıldığından tapu iptal tescil talebi olarak olarak açılan davanın reddine karar verilmiştir....