Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/149 ve birleşen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/140 esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararına karşı yaptığı itirazların kabulü ile esas ve birleşen dosyalardaki tüm ihtiyati tedbir kararının, ihtiyati tedbir şerhinin, geçici tescil şerhinin, satış vaadi sözleşmesinin şerhinin tümden terkinine, bu talepleri kabul görmemesi halinde, ihtiyati tedbir kararının infazına ilişkin teminatın en az taşınmaz değerlerinin ayrı ayrı %30'u olarak hükmedilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER :Tüm dosya kapsamı, DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME Dava, ihtiyati tedbir talepli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin tapu kütüğüne tescil ve şerhinin işlenmesi istemine ilişkindir....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/149 ve birleşen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/140 esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararına karşı yaptığı itirazların kabulü ile esas ve birleşen dosyalardaki tüm ihtiyati tedbir kararının, ihtiyati tedbir şerhinin, geçici tescil şerhinin, satış vaadi sözleşmesinin şerhinin tümden terkinine, bu talepleri kabul görmemesi halinde, ihtiyati tedbir kararının infazına ilişkin teminatın en az taşınmaz değerlerinin ayrı ayrı %30'u olarak hükmedilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER :Tüm dosya kapsamı, DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME Dava, ihtiyati tedbir talepli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin tapu kütüğüne tescil ve şerhinin işlenmesi istemine ilişkindir....

Bu konu 24.04.1978 tarih, 3-4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında da tartışılmış anılan kararın sonuç bölümünde,” 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra, ana taşınmazda henüz kat mülkiyeti ya da irtifakı kurulmadan önce, bağımsız bölüme ilişkin ve arsa payı ile bağlantılı veya bağlantısız, eş deyişle arsa payı belirlenmiş Veya belirlenmemiş olarak noterlerce düzenlenen kat mülkiyeti ya da kat irtifakı satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğuna, bu tür bir satış vaadi sözleşmesinin tapu memurunca düzenlenmesinin zorunlu bulunmadığına,” neticesine ulaşılmıştır. Görülüyor ki, 24.04.1978 tarih ve 3-4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin noterlerce düzenlenebileceği, tapu sicil müdürlüğünde düzenlenmesinin zorunlu olmadığı kabul edilerek, dolaylı biçimde “Tapu Sicil Müdürlüğü”nün taşınmaz satış vaadi düzenleme yetkisi de kabul edilmektedir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar lehine 05/07/2018 tarih ve 16921 Yevmiye No'lu satış vadi sözleşmesi var iken taşınmaza haciz konulduğunu, satış vadi sözleşmesi gereğince Kuvvet Gürbüz'ün hissesinin 08/11/2019 tarih, 24443 Yevmiye Numarası ile T2 adına tapuda intikal yapıldığını, Fikret Gürbüz'ün hissesinin 08/11/2019 tarih 24442 Yevmiye numarası ile davacı satış vaadi lehtarları adına tapuda intikal yapıldığını, satış vaadi lehtarları adına tescilin sağlandığını, ilk derece mahkemesince tapu iptal tescil davası açılmasına dair hukuki yoruma anlam veremediklerini zira satış vaadi sözleşmesinin ifası mümkün olmasaydı tapu iptali tescili davası açılacağını, satış vaadi şerhlerini T2 12/07/2018 tarih, T1 03/07/2019 tarihinde konulduğunu, haciz şerhinin ise 31/05/2019 tarihi olduğunu, haciz şerhinden önce olduğunu belirtilerek, haciz şerhlerinin kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf talebinin kabulünü talep etmişlerdir....

    Müdahil olarak davaya katılanlar ise, taşınmazdaki dava konusu payı tapu maliklerinin mirasçılarından satış vaadi sözleşmesi ile satın alıp, payın devredilmemesi üzerine, tapuya şerh edilen İstanbul 1.Asliye Hukuk Hakimliği’nin 1976/370-508 sayılı kararı ile hükmen tesciline karar verildiğini, fakat tapuda işlem yapılamadığını, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalı ...’nin azlettiği vekil tarafından yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğu, hukuki sonuç doğuracak nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Tam ehliyetli (sezgin,ergin ve kısıtlı bulunmayan) kişiler taşınmaz satış vaadi sözleşmesini tek başlarına yapabileceği gibi temsilci veya vekil aracılığı ile de yapabilirler....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2016/91 ESAS - 2020/435 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : davalılardan T8 T5 Nihal Güçlü ve T6 murisi olan Bahaettin Güçlü'nün Gaziosmanpaşa 1.Noterliğinin 03.12.2004 tarihli 46828 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi ile İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi, Bolluca Mahallesi’nde bulunan 288 ada, 2 parsel sayılı taşınmazdaki hissesinin tamamını 300.000.000,00- TL bedel karşılığında davacı müvekkiline sattığını ve satış bedellerini nakden ve peşinen aldığını, adı geçen parselin tapu kütüğne, satış vaadi sözleşmesi şerhi işlendiğini, davalı T3 söz konusu şerh mevcut iken bir kısım davalıların hisselerini satın almış olduğundan iyi niyetli olmadığını, bu nedenle adına kayıtlı olan hisseninde tapusunun iptali ile davacı müvekkil adına tescili gerektiğini,...

      İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmaz üzerindeki orman şerhi nedeniyle taşınmazın satış vaadi sözleşmesine konu olamayacağını ve İmar Kanunu'nun 18/son maddesi gereğince satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, satış vaadi sözleşmesinin bedelinin ödenmediğini, müvekkilinin gönderdiği ihtarnameye rağmen davacının müdahalesine son vermediğini, davaya konu edilen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin vaad borçlusu taşınmaz maliki olmadığından fiilen ve ayrıca kanuna aykırı bir sözleşme akdedilmiş olması nedeniyle hukuken de ifa imkânsızlığının bulunduğunu belirterek doğru olmayan kararın kaldırılmasını istemiştir. C....

        Noterliğinin 19/04/2021 tarih ve 03510 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi ile davacı T1 tarafından D Blok 12 numaralı bağımsız bölümün dava dışı Turan İpek'e satılmasının vadedildiği, taşınmaz üzerindeki şerhi satış vaadi tarihinden itibaren 10 gün içerisinde KKİS'den kaldırmadığı takdirde satıcı tarafından 20.000,00- TL şartı, cezayı ve masrafları ödeyeceğinin belirtildiği, davacının şerhi kaldıramaması üzerine dava dışı Turan İpek tarafından davacı aleyhine Kayseri 4. Noterliğinin 25/05/2021 tarih ve 04132 yevmiye sayılı ihtarı keşide edilerek taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin feshi cihetine gidildiği ve 20.000,00 TL'lik şartı cezanın talep edildiği görülmüştür. Davacı taraf dava dilekçesi ekinde 06/09/2021 tarihli Vakıfbank dekontu ile satış vaadi sözleşmesine konu cezai şart ve masraflar ve ihtarname bedeli açıklamasıyla dava dışı Turan İpek'e 20.203,00 TL eft yapmıştır....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/190 esas sayılı dosyası ile davalı T3 aleyhine taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili ile birlikte satış vaadine konu taşınmaz tapu kaydına işlenen haciz şerhinin kaldırılması talepli dava açtıklarını, mahkemece görülen davada tapu kütüğünde yararına haciz şerhi konulan kişi ve kurumlar hakkında yeni dava açarak iş bu davaları ile birleştirilmesi için kendilerine süre verildiğini belirterek bu dosya ile Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/190 esas sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş ve dava dosyalarında verilen birleştirme kararı sonrasında davalara Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/190 (yeni 2019/12) esas sayılı dosyasında devam edilmiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulü ile; Malatya 3....

        Noterliğinin 24.09.2010 gün 35423 yevmiye No'lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, 30.09.2010 tarihinde şerh edildiğinin Tapu Kanunun 26. maddesi şerhten itibaren 5 yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmez ise iş bu şerh tapu sicil müdürlüğü tarafından re'sen terkin olunan hükmün içerdiğini belirterek taşınmaz malike veya mirasçılarının davacıdan habersiz olarak talepte bulunmaları sonucu şerhlerin terkin ettirilebileceğini belirterek bu şerhlerinin devamına veya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın zamanaşımına uğradığını, hukuki yararın olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince ''TMK'nın 1009/1. maddesinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan hakların tapu kütüğüne şerh edileceğinin hüküm altına alındığı, dava konusu taşınmazların satış vaadine yönelik sözleşmenin ... 16....

          UYAP Entegrasyonu