nin bölge ile özdeşleşen halıyı 01.09.1996 tarihinde coğrafi işaret olarak TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, Türk Halısının uğradığı deformasyonu önlemek ve halıcılık ve el sanatlarını korumak amacıyla kurulan ... Halı AŞ'nin özelleştirme kapsamında ... ile birleştiğini, davalı şirketin söz konusu halı için gerekli denetimleri yapamadığını ve Döşemealtı halısının önemini her geçen gün kaybederek yok olma tehlikesi ile baş başa kaldığını, bu durumun 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunmasına ilişkin KHK’nın 14 ve 20. maddelerine aykırı olduğunu, davalının gerekli denetim ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek ... Halısının coğrafi işaret tescilinin hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalı TPMK vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
(A.Kaya; Marka Hukuku; İstanbul 2006; s,105) Marka olarak tescili istenen işaretin; mal veya hizmetin niteliği, kalitesi, coğrafi menşei itibariyle yanıltıcı olması mümkündür. Bir markanın, mal ya da hizmetin niteliği, kalitesi, coğrafi kaynağı gibi konularda yanıltıcı olup olmayacağı, tescil başvurusuyla birlikte verilen ve markanın kullanılacağı malları veya hizmetleri gösteren liste dikkate alınarak belirlenir. (S.Arkan; Marka Hukuku Cilt I; Ankara 1997; s.87) SMK m.5/1-i hükmüne göre; Tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler, marka olarak tescil edilemezler. Maddenin gerekçesinde belirtildiği üzere, madde fıkrası ile tescilli bir coğrafi işaretten oluşan veya tescilli bir coğrafi işareti içeren markaların tescil edilemeyeceği hüküm altına alınmış olup, bu düzenleme ile müstakil bir sınai mülkiyet hakkı olan coğrafi işaretlerin korunması amaçlanmıştır....
(S.Arkan; Marka Hukuku Cilt I; Ankara 1997; s.87) SMK m.5/1-i hükmüne göre; Tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler, marka olarak tescil edilemezler. Maddenin gerekçesinde belirtildiği üzere, madde fıkrası ile tescilli bir coğrafi işaretten oluşan veya tescilli bir coğrafi işareti içeren markaların tescil edilemeyeceği hüküm altına alınmış olup, bu düzenleme ile müstakil bir sınai mülkiyet hakkı olan coğrafi işaretlerin korunması amaçlanmıştır. Koruma kapsamı tescilli coğrafi işaretin ilgili olduğu mal veya hizmetler gözetilerek belirlenecektir (Yasaman, Hamdi 'Marka Hukukuna İlişkin Temel Yenilikler' : Şehirali Çelik, Feyzan Hayal (Editör) (2017) 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu Sempozyumu, Ankara, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü.)....
Lokumu ibaresinin C2006/9 sayı ile mahreç kaydı olarak coğrafi işaret tescilinin bulunduğu, başvuru kapsamında şekerlemeler ürünün satışı ile ilgili perakendecilik hizmetinin yer aldığı, bu haliyle işaretin coğrafi işaret tescilindeki ürün ve nitelikleri ile ilgisiz bulunduğu, ... Lokumunun tanınmışlığını bilen ortalama hizmet alıcı kişilerin işaret ile sunulan hizmetleri doğrudan ilişkilendirmesinin ve bir bağ kurmasının kaçınılmaz olduğu, başvurunun bütün olarak kötüniyete işaret ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
alıcı kişilerin işaret ile sunulan hizmetleri doğrudan ilişkilendirmesinin ve bir bağ kurmasının kaçınılmaz olduğu, başvurunun bütün olarak kötüniyete işaret ettiği gerekçesiyle, davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır....
Her iki taraf markasında yer alan ... ibaresinin ortalama tüketici nezdinde yemekleri , kültürü ve tarihi ile bilinen coğrafi yeri işaret ettiği, bu nedenle coğrafi yer adının kimsenin tekeline bırakılamayacağı açıktır. Söz konusu ... ibareli markaların, kullanıldıkları yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri bakımından coğrafi kaynak bildiren zayıf ibare olduğundan davacı taraf bu ibareye ekler getirilerek kullanılmasına tahammül etmek durumundadır. Yaptırılan bilirkişi incelemesi ile , mahallinde yapılan tespitlere göre ; davalının markasal kullanımlarının, iş yerinde tabelasında, çalışanların iş kıyafetlerinde ve fiş üzerinde " ..." şeklinde olduğu, davalının "... ibaresini, broşür ve yemek tepsisi üzerinde kısmen kullandığı , daha önce davalı işyerinde "..." markası kullanılmakta iken daha sonra ağırlıklı olarak "... " ibaresinin kullanılmaya başlandığı görülmektedir. Bu hali ile davalı kullanımlarının tescilli markası kapsamında olduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile MADRAN ibaresinin doğal kaynak suyu bakımından ünlü bir coğrafi yer ismi olduğu, bu yönden su ürünleri için markasal olarak ayırt edici niteliğinin bulunmadığı, bunun yanında coğrafi işaret olarak C2013/014 sayı ile Çine Belediyesi tarafından coğrafi işaret tesciline konu edildiği, davacının markasının PINAR MADRAN SU ibareli olduğu, su ürünlerini içerdiği, markada bulunan MADRAN ibaresinin coğrafi kaynağı işaret ettiği, bu nedenle ayırt edici bir işaret olarak nitelendirilemeyeceği, başvuru konusu işaretin ise SIRMA MADRAN ibaresinden oluştuğu, 32 sınıf ürünleri içerdiği, görsel sescil ve anlamsal olarak davacı markası ile başvuru konusu işaretin iltibasa neden olacak derecede benzerliğinin bulunmadığı, zira ortak olan unsurun davacı markasında ayırt ediciliği bulunmayan yardımcı unsur konumunda bulunduğu davalı şirketin anılan MADRAN bölgesi kaynak suyu ile ilgili ticari faaliyette bulunma...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, marka ve coğrafi işaret hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, men'i ve ref'i istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6102 sayılı Kanun'un 55 inci maddesi. 2.6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 30 uncu maddesi. 3.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 nci maddesi. 3.Değerlendirme Davacı vekili dava dilekçesinde marka hakkına dayalı talepleri yanında coğrafi işaret hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, meni ve refi taleplerinde de bulunmuştur....
, ancak coğrafi işaret başvuruları ile ilgili tescil prosedüründe yayına karşı itiraz edildikten sonra ikinci kez itiraz hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle itiraz başvurularının reddedildiğini, bu kararla Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki 5000 sayılı Kanunun 10. maddesine aykırı davranıldığını, dava konusu YİDK kararında belirtilen coğrafi işaretlerin tescili prosedüründe yapılan itirazların YİDK tarafından incelenmesine dair hüküm bulunmadığı için itiraz hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığı yönündeki gerekçenin yerinde olmadığını, Antep fıstığı coğrafi işaret tescil belgesi kapsamında söz konusu siirt fıstığının tescilli Antep fıstığı içinde yer alan beş çeşit fıstıktan (Uzun, Kırmızı, Halebi, Siirt ve Ohadi) biri olarak yer aldığını, davaya konu tescil işleminde daha önce Antep fıstığı adına tescilli Uzun, Kırmızı, Halebi, Siirt ve Ohadi çeşitlerinin de siirt fıstığının bir çeşidi gibi sunulduğunu, ayrıca bir tescile konu olamayacağını ileri...
Maddesinde; "(1)Bu Kanunu'nun amacı; marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin hakların korunması ve bu suretle teknolojik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktır. (2) Bu Kanun, marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin başvuruları, tescil ve tescil sonrası işlemleri ve bu hakların ihlaline dair hukuki ve cezai yaptırımları kapsar." düzenlemesi mevcuttur. Aynı Kanun'un 156. maddesi uyarınca, "Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir. Somut olayda, dava konusunun davacı ve davalı tarafça konsorsiyum/ adi ortaklık ilişkisi kurularak hazırlanan patenti davacı ...'...