Tanınmış marka kavramı yerleşik ... içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir. Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen "... tarafından karıştırılma ihtimali" konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan ... olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, ..., ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava: Davalının eyleminin, davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, men'i, ref'i ve hükmün ilanına ilişkindir. Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK'nın 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.maddede düzenlenmiştir. Madde 7 (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları): "(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir. (2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir....
SMK 5. madde uygulama kriteri başlığı altında yukarıda belirtilen aynı kanunun 5/1-(f) maddesi uygulamasına ilişkin metinde de belirtildiği üzere; ‘Benzer şekilde, Kurum kayıtlarında coğrafi işaret olarak tescilli bulunmamakla birlikte markada yer alan ve ilgili mallar bakımından sahip olduğu ün nedeniyle coğrafi kaynak belirten bazı yer adlarının, tüketiciyi ürünün kalitesi ve kökeni konusunda yanılgıya düşürebileceği durumlarda ise, başvuru kapsamında yer alan ilgili alt grup bakımından sınırlandırma yapılırken, listede yer alan diğer tüm mallar için başvuru ilan edilecektir. Örneğin, 14. sınıfta yer alan ‘Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil)’ için tescil başvurusu yapılmış olan Şekil 427’de yer alan başvuruda, ‘...’ ibaresini gören tüketici, ilgili saatin kalitesi ve kökeni hususunda yanılgıya düşebilecektir....
Ceza Dairesine ait olduğu, Dairemizin görev alanındaki suçlarla doğrudan ilişkili olmayan ve özel ceza kanunu niteliğindeki 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanundan kaynaklanan dava ve işlere yönelik kanun yararına bozma isteminin de Yargıtay 7. Ceza Dairesince incelenmesi gerektiği anlaşılmakla; Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu madde ile göreve son verme işleminde, kamu görevlisinin görevine son verildiği sırada bulunduğu yerin coğrafi alan itibariyle yetki alanında yer aldığı İdare Mahkemesine davanın açılması amaçlanmıştır. Bu durumda; davacının Gazi Üniversitesinde görev yapmakta iken kamu görevinden ihraç edildiği ve uyuşmazlığın da bu işlemden doğan parasal hakların iadesi isteminden kaynaklandığı anlaşıldığından, yukarıda aktarılan yetki kuralı uyarınca davanın görüm ve çözümünde, davacının uyuşmazlığa konu olayda son görev yaptığı yerin idari yargı yetkisi yönünden bağlı bulunduğu Ankara İdare Mahkemesi'nin yetkili olduğu sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle; dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde Ankara İdare Mahkemesinin yetkili olduğunun belirlenmesine, dava dosyasının Ankara 20. İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın birer örneğinin Konya 3. İdare Mahkemesi'ne ve taraflara bildirilmesine, 16/01/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bölgelerinin çıkarıldığını, coğrafi alanın daraldığı ve altındaki şef sayısının da azaldığı görülmektedir....
Bu hale göre; dava konusu markanın bir bütün olarak marka olma vasfını haiz soyut ayırt edici niteliği bulunan bir işaret olduğu, dava konusu kapsamındaki mal ve hizmet bakımından ayırt edici olduğu, bu nedenle somut ayırt edici de olduğu, yine tescilli olduğu mal veya hizmetleri hemen ve ilk bakışta tanımlamadığı ve tasvir etmediği, bu nedenle tanımlayıcı bir işaret olmadığı, bir bütün halinde ticaret sırasında herkesçe kullanılacak bir işaret olmadığı, markanın esas unsurunu oluşturan "..." kelimesinin Türkiye'de bilinen, maruf coğrafi bir yer ismi olmadığı, yine markada bulunan "Tereyağlı Lezzet" ibaresinden kaynaklı olarak da dava konusu markanın halkı yanıltıcı işaret barındırmadığı, belirtilen nedenlerle; SMK m.5/1-a, m.5/1-b, m.5/1-c, m.5/1-d ve m.5/1-f hükmü koşullarının somut olayda gerçekleşmediği kanaatine varılmıştır....
nın 2010-M-2181 sayılı kararı ile reddedildiğini, oysa bu kararın yasaya aykırı bulunduğunu, “......” tatlısının ilk olarak müvekkili tarafından üretildiğini, marka tescilinin reddine ilişkin gerekçelerin yerinde bulunmadığını, coğrafi işaret olarak gösterilmesinin de mümkün bulunmadığını ileri sürerek ... kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, dava konusu marka başvurusuna ilişkin ... kararının hukuka uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar vekili de davanın reddini istemiştir....
Eğer bir işaret, piyasada oluşan kanaate göre tescili talep edilen mal veya hizmetler bakımından ayırt edicilik fonksiyonuna sahipse, kullanım sonucu ayırt edici güç kazanmasına gerek kalmaksızın marka olarak tescil edilebilecektir. O an için işaretin ayırt ediciliğinin bulunmadığı kabul ediliyorsa, işaret ancak kullanım neticesi bu gücü kazanabilir veya zaman içerisinde piyasadaki kanaatin değişmesi neticesi bu güç kazanılabilir. 6769 sayılı SMK m.5/1-c bendinde; Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretlerin marka olarak tescil edilemeyeceği düzenlenmiştir....
Eğer bir işaret, piyasada oluşan kanaate göre tescili talep edilen mal veya hizmetler bakımından ayırt edicilik fonksiyonuna sahipse, kullanım sonucu ayırt edici güç kazanmasına gerek kalmaksızın marka olarak tescil edilebilecektir. O an için işaretin ayırt ediciliğinin bulunmadığı kabul ediliyorsa, işaret ancak kullanım neticesi bu gücü kazanabilir veya zaman içerisinde piyasadaki kanaatin değişmesi neticesi bu güç kazanılabilir. 6769 sayılı SMK m.5/1-c bendinde; Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretlerin marka olarak tescil edilemeyeceği düzenlenmiştir....