Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişi raporunda özetle; 789.887,62-TL olarak tespit edilen cezai şart bedelinin ödenmesi halinde, davalı şirketin sermaye özvarlığını yitirmeyeceği, sermayesinin %55’ini koruyacağı, 2016 yılından itibaren aktif olarak ticari faaliyetini devam ettirmeyen davalı şirketin, ekonomik olarak mahvına münhasıran 789.887,62-TL cezai şart bedelinin sebebiyet vereceğinin söylenemeyeceği görüşü bildirilmiştir....

    DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/06/2020 KARAR TARİHİ : 30/03/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 04/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili şirketin dondurulmuş gıda sektöründe özellikle "SüperFresh" markasıyla tanınmış bir şirket olarak faaliyet gösterdiğini, borçlu üçüncü kişi ... İthalat İhracat Gıda Pazarlama Danışmanlık Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinin müvekkilinden ticari ürünler satın aldığını ancak bedelini ödemediğini, bu alacağa ilişkin Ankara 24. İcra Müdürlüğü'nün 2017/15224 E. Sayılı dosyasından borçlu adresinde yapılan haciz esnasında davalı ... A.Ş. adına işyerini ve malları borçludan aldığını iddia ederek istihkak iddiasında bulunduğunu, Davalının akabinde Ankara 12. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/668 E....

      Ayrıca rekabet yasağının belirlenmesinde ticari sırrın ne olduğu uzman mahkemelerce değerlendirilmesi gereken ve piyasa şartlarıyla sıkı sıkıya bağlı bulunan ticari bir konudur. Kaldı ki, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesiyle kanun koyucu çok açık bir şekilde 818 sayılı Kanun'un 348. maddesinden kaynaklanan davaların mutlak ticari davalardan olduğunu öngörmüştür. Mutlak ticari davalar herhangi bir unsurun, bağlama noktasının veya sebebin davanın ticari niteliğini değiştirmediği, mahkemenin kanaatinin rol oynamadığı davalardandır....

        Ayrıca ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.Davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 129.944,82 TL alacağı bulunmaktadır. Davalının ticari defterlerine göre ise, takip tarihi itibariyle davacıya borcu bulunmamaktadır....

          Taraf ticari defterlerindeki mutabakatsızlık, davalının, 31.12.2015 tarih ve 127.643,35 TL bedelli cezai şart açıklamalı faturası ile 2.301,47 TL Gefco navlun yansıtma faturası olmak üzere toplam 129.944,82 TL tutarlı kayıtlarının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklanmaktadır. Davalı tarafça dayanılan ancak davacı tarafça inkar edilen 22.06.2015 tarihli sipariş teyidinin sipariş genel ticari ve garanti şartları bölümünde, teslimat süresinin sipariş tarihinden itibaren 8- 10 hafta olduğu, gecikilen her gün için ise sipariş toplam tutarının %1'i oranında cezai şart kesileceği belirtilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)'nun 179/2. Maddesine göre, ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir....

          Ayrıca rekabet yasağının belirlenmesinde ticari sırrın ne olduğu uzman mahkemelerce değerlendirilmesi gereken ve piyasa şartlarıyla sıkı sıkıya bağlı bulunan ticari bir konudur. Kaldı ki, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesiyle kanun koyucu çok açık bir şekilde 818 sayılı Kanun'un 348. maddesinden kaynaklanan davaların mutlak ticari davalardan olduğunu öngörmüştür. Mutlak ticari davalar herhangi bir unsurun, bağlama noktasının veya sebebin davanın ticari niteliğini değiştirmediği, mahkemenin kanaatinin rol oynamadığı davalardandır....

            Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 22 öğrenci ve 1 öğretmeni götürmesi nedeniyle ayrı ayrı cezai şart tespit edilerek ayrı ayrı cezai şart hüküm altına alınması gerekirken tek bir cezai şarta hükmedilmesinin cezai şart taleplerini karşılamadığını, bu durumda 23 kez ihlal edilen sözleşmenin 3/2 maddesindeki cezai şart sebebiyle 23 kişi için ayrı ayrı 30.000,00 TL cezai şarta hükmedilmesi gerektiğini, tarafların sözleşmeye cezai şart koymaktaki maksadının sözleşmede yazılı 31.12.2018 tarihine kadar olan 9,5 aylık dönemde 36 öğrenciden gelecek gelirin korunmasının amaçlandığını, aylık 1.600 TL olan eğitim ücretinin 36 çocuk toplamı üzerinden 9,5 aylık gelirinin toplam 547.200,00 TL olacağını, kişi başına korunmak istenen menfaatin ise yıllık 15.200 TL olduğunu, okuldan kaç çocuk giderse gitsin sadece tek bir cezai şart miktarı olan 30.000,00 TL ye hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, mahkemece sözleşmeye göre tek bir 30.000 TL cezai şart alacağının doğacağına karar...

            Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 22 öğrenci ve 1 öğretmeni götürmesi nedeniyle ayrı ayrı cezai şart tespit edilerek ayrı ayrı cezai şart hüküm altına alınması gerekirken tek bir cezai şarta hükmedilmesinin cezai şart taleplerini karşılamadığını, bu durumda 23 kez ihlal edilen sözleşmenin 3/2 maddesindeki cezai şart sebebiyle 23 kişi için ayrı ayrı 30.000,00 TL cezai şarta hükmedilmesi gerektiğini, tarafların sözleşmeye cezai şart koymaktaki maksadının sözleşmede yazılı 31.12.2018 tarihine kadar olan 9,5 aylık dönemde 36 öğrenciden gelecek gelirin korunmasının amaçlandığını, aylık 1.600 TL olan eğitim ücretinin 36 çocuk toplamı üzerinden 9,5 aylık gelirinin toplam 547.200,00 TL olacağını, kişi başına korunmak istenen menfaatin ise yıllık 15.200 TL olduğunu, okuldan kaç çocuk giderse gitsin sadece tek bir cezai şart miktarı olan 30.000,00 TL ye hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, mahkemece sözleşmeye göre tek bir 30.000 TL cezai şart alacağının doğacağına karar...

              Kaldı ki, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesiyle kanun koyucu, çok açık bir şekilde 818 sayılı Kanun'un 348. maddesinden kaynaklanan davaların mutlak ticari davalardan olduğunu öngörmüştür ( Yürürlükteki 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'ndaki karşılığı 4/1.c maddesidir). Mutlak ticari davalar, herhangi bir unsurun bağlama noktasının veya sebebinin, davanın ticari niteliğini değiştirmediği davalardandır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 29.02.2012 tarihli 2011/11-781 esas, 2012/109 karar sayılı ilamında da, hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleşen rekabet yasağına aykırılığı düzenleyen, 818 sayılı Kanun’un 348. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken uyuşmazlıklara ilişkin davaların 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-3. maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığı ve mutlak ticari davaların görülme yerinin ise açık biçimde ticaret mahkemeleri olduğu belirtilmiştir....

                Ayrıca rekabet yasağının belirlenmesinde ticari sırrın ne olduğu uzman mahkemelerce değerlendirilmesi gereken ve piyasa şartlarıyla sıkı sıkıya bağlı bulunan ticari bir konudur. Kaldı ki, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesiyle kanun koyucu çok açık bir şekilde 818 sayılı Kanun'un 348. maddesinden kaynaklanan davaların mutlak ticari davalardan olduğunu öngörmüştür. Mutlak ticari davalar herhangi bir unsurun, bağlama noktasının veya sebebin davanın ticari niteliğini değiştirmediği, mahkemenin kanaatinin rol oynamadığı davalardandır....

                  UYAP Entegrasyonu