Mahkemece, davanın kabulüne, uygulanan cezai işlemin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı hastane, davalı kurumca uygulanan cezai işlemin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu hükme dayanak yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda; müfettiş raporunda tanık beyanları doğrultusunda protokol hükümleri uygulandığı belirtilmekle birlikte hasta ifadelerinin doğruluğunu teyit için hastaların bacaklarında miyalji olup olmadığı ile ilgili fiziki muayene yaptırıp buna göre gerçeğin ortaya çıkarılması gerektiği halde tanık ifadelerine göre cezai işlem uygulanmasının doğru olmadığı, idarece cezai işlem uygulanırken davacıdan 21 hastanın muayene bedelinin de tahsil edilmesi gerekirken tahsil edilmediği, bu nedenle cezai işlemin farklı yorumları da beraberinde getirdiği, uygulanan cezai işlemin yerinde olmadığı tespitine yer verilmiştir....
Dava, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasına dayalı olarak açılan cezai işlemin iptali ve borçlu olmadığının tespiti ile istirdat istemine ilişkindir.2012 tarihli Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 11.1.15’de ''Sağlık hizmeti sunulmadığı halde Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde 10.000 TL’den az olmamak üzere işlem bedellerinin 5 (beş) katı'' hükmü, 11.1.16 da ise '' Faturanın veya faturaya dayanak oluşturan belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti halinde 10.000 TL’den az olmamak üzere işlem bedellerinin 5 (beş) katı, cezai şart uygulanır ve tespit edilen fiiller açıkça belirtilmek suretiyle SHS’ye tebliğ edilir '' hükmü düzenlenmiştir. Dosya kapsamından dava konu cezai işlemin, davalı kurum görevlilerince gerçekleştirildiği, cezanın beyanlarına başvurulan hastaların beyanları üzerine tesis edildiği ve 2012 yılı sağlık Hizmeti Satın alma Sözleşmesi’nin 11.1.15 ve 11.1.16 gereğince 10.2 maddesine istinaden kesildiği anlaşılmaktadır....
Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde, 28.02.2012 havale tarihli birleşen dava dilekçesinde davanın konusu “27.400TL borçlu olmadığımızın tespiti (menfi tespit) ve %40 tazminat talebi” olarak belirlenmiş, dilekçenin (E) bendinde de istem sonucu menfi tespit olarak açıklanmışken, dilekçenin sonunda yer alan talep kısmında ise menfi tespit isteminin yanında “cezai şarta hükmedilmesini vekaleten arz ve talep ederiz” denilerek cezai şart tahsili yönünde de taleplerinin bulunduğu belirtilmiştir. Ne var ki; cezai şart taleplerinin miktarı açıklanmadığı gibi dava açılırken de başvuru harcı ile yalnızca 27.400TL üzerinden (nispi) peşin harç yatırılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2020(Ara Karar Tarihi) NUMARASI : 2020/249 ESAS (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Adana 9....
KARAR Davacı, davalı kurum tarafından aralarında imzalanan 2012 yılı Protokolü'nün 5.3.2 maddesi gereğince hakkında 2878,97 TL cezai şart ile Uyarı cezası uygulandığını ancak bu uygulamanın haksız olduğunu ileri sürerek ilgili işlemin iptali ile muarazanın giderilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalı ... tarafından uygulanan 16/11/2012 tarihli işlemin İptaline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında akdedilen eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı tip sözleşmesinin 5.3.2 maddesine aykırılık nedeni ile davacı hakkında uygulanan cezai işlemin iptali istemine ilişkindir....
-Reç.Kont-7.909.215/03.03.2011 sayılı yazı ile uygulanan sözleşmenin altı aylık feshi cezası ve sözde reçete bedellerinin 5 katı tutarında belirlenen cezai şartın iptalini talep etmiştir. Davalı, davacının sahip ve mesul olduğu ... Eczanesi'ne ilişkin düzenlenen raporda eczanede kime ait olduğu belli olmayan ve toplam bedeli 1.775,55-TL olan kesik kupürlü ilaçlar ve kesik kupürlerin bulunduğunu ve cezai işlemin de buna ilişkin olduğunu, bu hususun 05.05.2010 tarihli denetimde saptandığını, cezai uygulamanın haklı nedenlere dayandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı eczacıya uygulanan ceza işlemin iptali istemine ilişkindir....
Dava, davalı kurum ile Türk Eczacıları Birliği arasında imzalanan ve davanın dayanağını teşkil eden 2012 yılı Eczane Protokolünün 5.3.10. maddesi ve 2009 yılı Eczane Protokolünün 6.3.3, 6.3.10 maddeleri uyarınca davacı eczacı hakkında uygulanan uyarı cezası ile cezai şart bedelinin tahsili yönündeki işlemin iptali istemine ilişkindir. 2009 yılı Eczane Protokolünün 6.3.3.maddesinde; "Eczanenin Kuruma fatura ettiği reçetelerde bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine yada yakınına teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınına ait olmadığının tespit edilmesi halinde, reçete bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz."düzenlemesi mevcuttur....
İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin Balçova İlçesi'nde bulunan Aile Eczanesi'nin ruhsat ve işletme sahibi olduğunu, davalı SGK tarafından 24/11/2015 ve 07/01/2016 tarihli iki farkı reçete için aynı kare kod sonlandırma yazısı kullanıldığı gerekçesiyle reçete bedelinin on katı olan 25.054,08 TL ile cezai şart uygulamasına karar verildiğini, alacağın müvekkilin kurumdan alacağından aylık olarak mahsup edildiğini, müvekkilinin cezai şartı gerektiren bir kusuru bulunmadığını, müvekkili tarafından işlemin sehven yapıldığının kuruma bildirilmesine rağmen sonuç alamadığını, müvekkili yanında çalışan elemanının toplu fatura ederken yanlışlık yaptığını, yapılan işlemin usulsüzlük değil hatalı bir işlem olduğunu, müvekkilinin kötü niyetli ve kasti bir davranışı olmadığını ileri sürerek müvekkilinin cezai şarttan dolayı borcunun olmadığının tespiti ile cezai şart olarak ödenen 25.630,33 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan istirdatına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
DAVA TARİHİ : 13.02.2013 KARAR : Usulden ret (fesih), işlemin iptalinin kabulüne Taraflar arasında Mahkemece görülen işlemin iptali, muarazanın meni davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda; Dairemizce kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın fesih işlemi yönünden usulden reddine, cezai şart ve reçete bedeli yönünden işlemin iptaline karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....