Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ticari iş sayılması ve ticari faiz talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kısmen kabulü ile ----- ---- cezai şart, 10,68 TL cezai şarta dair işlemiş faiz tutarı ve ------ üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir....

    . - DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/08/2021 KARAR TARİHİ : 02/03/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 31/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilin dava dışı ... Özel Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri İnşaat Tekstil Gıda Hayvancılık Yem ve Tarım Ürünleri San. Ve Tic. Ltd Şti'den alacağının tahsili için Bursa 6....

      -TL cari hesap alacağı olmak üzere toplam 33.500.-TL borcu bulunduğunu, çekin kambiyo takibine konulduğunu, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin haksız fesih hallerinde 50.000.-USD cezai şart ödenmesi kararlaştırıldığından, davalılara cari hesap alacağı ve cezai şartın ödenmesi için ihtarname keşide edildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, 1.432.-TL cari hesap alacağı ile 25.000.-USD cezai şartın faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce; taraflar arasındaki sözleşmeye konu yerin konut niteliğinde ve davalının tüketici konumunda olduğu bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. Somut olayda, davacı emlak komisyoncusu ile davalı arasında simsarlık sözleşmesi mevcut olup, sözleşme konusu taşınmaz konut niteliğindedir....

        yürürlükte olduğu dönemde davalının sözleşmeye aykırı olarak başka bir markaya ait su ürünleri satışını yaptığının sabit olduğu, davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı ve yargılama aşamalarında da davacının sözleşme kapsamında davalıya vermeyi taahhüt ettiği katkıları sağlamadığına yönelik bir savunmasının bulunmadığı, bu itibarla davalının başka marka ürünlerin satışını yapmak suretiyle sözleşmenin feshine neden olduğunun kabulü gerektiği, yine başka markalı ürün satışının sözleşmenin 8.maddesi uyarınca tek başına dahi cezai şart nedeni olarak kararlaştırıldığı, davacı şirketin delil tespiti dosyasında elde edilen inceleme ile davalının başka markalı su ürünü satışı yaptığını ispat ettiği anlaşıldığından cezai şart talebinde haklı olduğu, davalının ticari işletmesinin faaliyetinin incelenmesinde cezai şart bedelinin ticari hayatının mahvına neden olmayacak nitelikte olduğu anlaşıldığından herhangi bir indirim uygulanmaksızın davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm...

          yürürlükte olduğu dönemde davalının sözleşmeye aykırı olarak başka bir markaya ait su ürünleri satışını yaptığının sabit olduğu, davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı ve yargılama aşamalarında da davacının sözleşme kapsamında davalıya vermeyi taahhüt ettiği katkıları sağlamadığına yönelik bir savunmasının bulunmadığı, bu itibarla davalının başka marka ürünlerin satışını yapmak suretiyle sözleşmenin feshine neden olduğunun kabulü gerektiği, yine başka markalı ürün satışının sözleşmenin 8.maddesi uyarınca tek başına dahi cezai şart nedeni olarak kararlaştırıldığı, davacı şirketin delil tespiti dosyasında elde edilen inceleme ile davalının başka markalı su ürünü satışı yaptığını ispat ettiği anlaşıldığından cezai şart talebinde haklı olduğu, davalının ticari işletmesinin faaliyetinin incelenmesinde cezai şart bedelinin ticari hayatının mahvına neden olmayacak nitelikte olduğu anlaşıldığından herhangi bir indirim uygulanmaksızın davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm...

            Bilirkişi heyetinin en son düzenlenen ek raporunda; davacının yeni bir bayilik ilişkisi kurabilmesi için gerekli olan makul sürenin ortalama 2 yıl olduğu, Yargıtay yerleşmiş uygulaması dikkate alınarak davacının 6 ay süre için cezai şart alacağının dava tarihindeki TL karşılığının 266.844,00 TL olduğu, söz konusu cezai şart alacağının davalının ekonomik mahvına sebep olmayacağı tespit edilmiştir. Davalının sözleşmeyi haklı sebeple feshetmediği ve mal alım taahhüdüne göre taahhüt edilen mal alımını yapmadığından davacı tarafından talep edilen cezai şart alacağını ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının talebi dikkate alınarak cezai şart alacağı Mahkememizce hüküm altına alınmıştır....

              DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/10/2021 KARAR TARİHİ : 15/09/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 23/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan alacak (ticari işletmenin satılması veya devrinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %30 oranında pay sahibi olduğunu, 13/03/2019-14/04/2020 tarihleri arasında da icracı yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını, paylarını devir ettiğini, gerek pay sahibi olduğu dönemde gerekse payını devir ettikten sonra kendisine kar payı, huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kar payı ödenmediğini, esasen davalı ile müvekkili arasındaki sözleşmeye göre yıllık cironun %0,05 oranında prim alması gerektiğini ileri sürerek, şimdilik 5.000,00 TL'nin hisse devir tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/510 Esas KARAR NO:2023/409 DAVA:Alacak(İşçinin Rekabet Yasağına Aykırı Davranışından Kaynaklanan Cezai Şart Alacağı ) DAVA TARİHİ:20/05/2015 BİRLEŞEN .... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN ... SAYILI DOSYASI DAVA:Davranışından Kaynaklanan Cezai Şart Alacağı) DAVA TARİHİ:20/05/2015 KARAR TARİHİ:16/05/2023 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak(İşçinin Rekabet Yasağına Aykırı Davranışından Kaynaklanan Cezai Şart Alacağı ) dava ve birleşen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi. D A V A / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili bünyesinde Portföy Yetkilisi olarak 28.09.2007 tarihinden itibaren çalışmaktayken 15.04.2014 tarihli dilekçesi ile istifa ettiğini, müvekkili firmadan istifa eden ... ile beraber 24.03.2014 tarihinde ... ... Ltd.Şti.'yi kurduklarını, müvekkili şirketin portföyündeki bir kısım fonların davalı tarafından ......

                  Cezai şart ise [Türk Borçlar Kanunu’ndaki (TBK) terimi ile ceza koşulu] aynı Kanun’un 158 i1â 161. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Cezai şart, mevcut borcun ifa edilmemesi veya eksik ifası hâlinde ödenmesi gereken malî değeri haiz ayrı bir edimdir. Cezaî şartın unsurlarını bu tariften kolaylıkla çıkarmak mümkündür. Bu unsurlar; gerçekten bir asıl borcun bulunması, bunun yanında ayrı ve bağımsız bir edimin yer alması, bu ikisinin birbirine bağlı olması ve bu ayrı ve bağımsız edimin sağlıkta hüküm doğuran bir muamelede tespit olunmasından ibarettir (Tunçomağ, s.6). Cezai şart asıl borcun fer’îsidir; ona bağlı fakat ondan ayrı bir edim niteliği taşır ve cezai şartın gerçekleşebilmesi için zararın gerçekleşmesi şart değildir. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 158. maddesi birbirinden farklı üç nevi cezai şart düzenlemektedir. Bunlar, seçimlik cezai şart, ifaya eklenen cezai şart ve ifayı engelleyen cezai şarttır....

                    UYAP Entegrasyonu