Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TL cezai şart alacağının olduğuna kanaat getirilmiştir....

    müvekkiline 80.000-TL cezai şart borcu bulunduğunu, borcuna ilişkin olarak Kadıköy ......

      Ayrıca rekabet yasağının belirlenmesinde ticari sırrın ne olduğu uzman mahkemelerce değerlendirilmesi gereken ve piyasa şartlarıyla sıkı sıkıya bağlı bulunan ticari bir konudur. Kaldı ki, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesiyle kanun koyucu çok açık bir şekilde 818 sayılı Kanun'un 348. maddesinden kaynaklanan davaların mutlak ticari davalardan olduğunu öngörmüştür. Mutlak ticari davalar herhangi bir unsurun, bağlama noktasının veya sebebin davanın ticari niteliğini değiştirmediği, mahkemenin kanaatinin rol oynamadığı davalardandır....

        Öte yandan, sözleşmede belirtilen cezai şart miktarının ekonomik yönden borçlunun mahvına sebebiyet verecek derecede fahiş olduğunun saptanması halinde istisnaen cezai şarttan indirim yapılabileceği Yargıtay'ın kararlılık kazanmış içtihadı ile kabul edilmiştir. Bu durumda, cezai şarttan indirim yapılırken borçlunun ekonomik yönden yıkımına sebep olacak şekilde fahiş bir cezai şart kararlaştırılıp kararlaştırılmadığının saptanması gerekmektedir. Davalının ticari faaliyetine 2012 yılında zarar etmesi nedeniyle son verdiği ve bu tarihten sonra da ticari faaliyetini devam ettirmediği anlaşılmasına, davalının durumundaki bir kişi için sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın oldukça fahiş olup davalının ekonomik mahvına sebebiyet vereceği açık olmasına göre, hakimin yargılamayı en kısa sürede ve en az masrafla sonuçladırması ilkesi (usul ekonomisi ilkesi) gözetildiğinde takdiren 10.000....

        Şti.nden devir aldıklarını bildirdiklerini, şirketlerinin davalı kurum ile aralarındaki sözleşmeye aykırı bir eyleminin bulunmadığını, söz konusu işlemin önceki ruhsat sahibi firmasının eylemlerinden kaynaklandığını, ruhsat devrinden kaynaklanan sorumluluk söz konusu olsa da kendilerinin gerekli şekilde bilgilendirilmediğini ve savunma hakkı tanınmadığını, Kurum işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek cezai şart uygulanmasına ilişkin işlemin iptali ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

          Ayrıca rekabet yasağının belirlenmesinde ticari sırrın ne olduğu uzman mahkemelerce değerlendirilmesi gereken ve piyasa şartlarıyla sıkı sıkıya bağlı bulunan ticari bir konudur. Kaldı ki, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesiyle kanun koyucu çok açık bir şekilde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 444 maddesinden kaynaklanan rekabet yasağına ilişkin davaların mutlak ticari davalardan olduğunu öngörmüştür. Mutlak ticari davalar herhangi bir unsurun, bağlama noktasının veya sebebin davanın ticari niteliğini değiştirmediği, mahkemenin kanaatinin rol oynamadığı davalardandır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA :Davacı, maddi tazminat alacağı ile cezai şart alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir....

              Devreden veya devir alan vazgeçtiği takdirde bir kira bedeli ----verecektir.'' davacı ve davalı tarafından imzalandığı görülmüştür.TTK Madde 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) --- tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna...

                son verilmesi için bir mehil” vermediği, öte yandan bu süre boyunca davacı adına hiçbir gecikme cezası faturası düzenlemediği, ancak, 28.07.2010 tarihine gelindiğinde, sözleşme süresi boyunca davacının sözleşme konusu hizmetleri gecikmeli olarak gerçekleştirdiğinden bahisle 31.05.2010 tarihinden önceki işlemlerle ilgili olduğu iddiasıyla iki adet cezai şart bedeli faturası düzenlediği ve de 14.07.2010 tarihli ihtarnamenin 3. maddesiyle sözleşmeyi feshettiği, davalının, taraflar arasındaki sözleşmeyi, davacının bu sözleşmeden doğan hizmetleri gecikmeli ifa etmesi (ve dolayısıyla da sözleşmeden doğan borçlarını gereği gibi ifa etmemesi) nedeniyle haklı olarak feshettiğini ispat edemediği, davalının davacıdan 75.620.00 TL tutarlı cezai şart faturasından kaynaklanan bir alacağı da olmadığı halde bu faturayı haksız olarak kestiği ve ticari defterlerine işlediği, bu nedenle de davalının davacıdan bu faturadan kaynaklanan bir alacağının olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 195.442,14...

                  Ancak davalı cezai şart faturasını sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunduğu halde, davacı tarafından kendi ticari defter ve kayıtlarına cezai şart faturası kayıt edilmediği, bu nedenle öncelikle davalının davacı aleyhine tahakkuk ettirdiği ---- cezai şart faturasının taraflar arasındaki ----- dayandırıldığı anlaşılmakla işbu tahakkuk haklı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlığın mahkememizce çözümlenmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu