Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yasağının ihlali halinde ödenecek cezai şart tutarı son brüt ------- katı olarak belirlendiğini, davalının davacı firmadaki pozisyonu, aldığı maaş ve en son işten ayrılırken aldığı ödeme dikkate alındığında talep edilen cezai şart miktarı makul olduğunu, mevcut durumda davalı hem davacıdan yüklü bir tazminat ödemesi almış hem de rekabet etmeme yükümlülüğünü ihlal ederek yüksek oranda gelir elde etmeye devam ettiğini, davacı firma tamamen iyi niyetli ve amacı hiçbir zaman davalı tarafın ekonomik mahvına sebep olmak arzusunda veya gayesinde olmadığını, bu nedenle davacı olumlu kanaat oluşturması adına davalıya işten ayrılırken ödediği tazminatı ve davalının rekabet etmeme yükümlülüğünü ihlali etmesi sebebiyle toplamda davalında dava değeri olan----tazminat talep ettiğini, davalının iş sözleşmesinden kaynaklanan rekabet yükümlülüğünü ihlal ettiğinin kabulüne, davalının ----- cezai şart ödemesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini...

    yasağının ihlali halinde ödenecek cezai şart tutarı son brüt ------- katı olarak belirlendiğini, davalının davacı firmadaki pozisyonu, aldığı maaş ve en son işten ayrılırken aldığı ödeme dikkate alındığında talep edilen cezai şart miktarı makul olduğunu, mevcut durumda davalı hem davacıdan yüklü bir tazminat ödemesi almış hem de rekabet etmeme yükümlülüğünü ihlal ederek yüksek oranda gelir elde etmeye devam ettiğini, davacı firma tamamen iyi niyetli ve amacı hiçbir zaman davalı tarafın ekonomik mahvına sebep olmak arzusunda veya gayesinde olmadığını, bu nedenle davacı olumlu kanaat oluşturması adına davalıya işten ayrılırken ödediği tazminatı ve davalının rekabet etmeme yükümlülüğünü ihlali etmesi sebebiyle toplamda davalında dava değeri olan----tazminat talep ettiğini, davalının iş sözleşmesinden kaynaklanan rekabet yükümlülüğünü ihlal ettiğinin kabulüne, davalının ----- cezai şart ödemesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini...

      Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki 08/08/2008 tarihli hizmet sözleşmesinin 5/f maddesinin cezai şart ve rekabet yasağına yönelik olduğu, BK m. 348 ve m. 349 birlikte değerlendirildiğinde rekabet yasağının işçinin iktisadi geleceğini tehlikeye düşürmemesi için süre, yer ve işin türü bakımından duruma göre sınırlandırılması gerektiği; buna göre süre, yer ve işin türü bakımından sınırlandırma yapılmadığından sözleşmedeki rekabet yasağı şartının geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

        işe girdiğini, davalının işe başladığı ... şirketinin müvekkili ile aynı alanda faaliyet gösterdiğini, davalının müvekkili şirkette çalıştığı dönemde şirketin gizli bilgilerine ve müşteri portföyüne ulaştığını, sözleşmedeki rekabet yasağı hükmü geçerli olup davalının bu hükme aykırı davranması nedeniyle sözleşme gereği 6 aylık brüt ücret tutarında cezai şart ödemesi gerektiğini belirterek, 20.619-TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          de aldığı en son brüt ücret üzerinden toplam 6 aylık ücret tutarını işverene cezai-şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder." şeklinde cezai ceza-i şart ödemesi yapılacağının taahhüt edildiği görülmektedir. Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davalı tarafından feshi üzerine davalının rekabet yasağı için ön görülen süre içerisinde davacı ile aynı alanda faaliyet yürüttüğü ileri sürülen dava dışı şirkette işe başladığı sabittir....

            Somut olayda, taraflar arasında akdedilen hisse devir sözleşmesiyle rekabet yasağı öngörülmesinin ve bunun bir cezai şart yaptırımına bağlanmasının genel olarak ahlaka ve kamu düzenine aykırı olmadığı, ancak rekabet yasağı hükmünün çalışma hürriyetini aşırı sınırlandırması ve kişilik haklarını ihlal etmesi halinde butlanının söz konusu olabileceği, somut olayda, rekabet yasağı belirlenirken, yasağın süre, coğrafi alan ve faaliyet olarak açık bir şekilde sınırlandırıldığı, buna göre, söz konusu yasağın davacının çalışma hak ve özgürlüğünü, özüne zarar verecek derecede sınırlandırdığının kabulünün mümkün olmadığı, zira, davacının çalışma ve teşebbüs hürriyetini, sözleşmede gösterilen coğrafi alan dışında, dünyanın her yerinde kullanabileceği, yine sözleşmedeki çoğrafi alan içinde de sözleşmede sınırlı olarak sayılanlar dışındaki konularda ticari faaliyette bulunabileceği, süre sonunda sınırlamanın tamamen kalkacağı, kaldı ki, hisse devir sözleşmesine konulan rekabet yasağının, davalı tarafından...

              Sanayi ve Ticaret A.Ş. nezdinde çalışmaya başladığını, davalının ... markalı ürünlerin yedek parça satış müdürü görevi gereği satışlar ve müşteri portföyü yönünden önemli bilgilere sahip olduğunu; işten ayrılması sebebiyle işlerde ciddi aksama ve ekonomik zarar oluştuğunu, bölge satış müdürü olan ... ile aynı gün işten ayrıldıklarını; davalı işçinin iş sözleşmesinin 4. maddesindeki rekabet etmeme yasağını ihlal ettiğini, bu sebeple aldığı son aylık net ücretin 12 katı tutarında cezai şart bedelini ödemekle yükümlü olduğunu belirterek cezai şart bedeli için şimdilik 10.000,00. TL’nin eylemin gerçekleşme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Hukuk Dairesi'nin 2018/1193 Esas - 2019/802 sayılı kararında, rekabet yasağı maddesi tek taraflı (sadece işçi aleyhine) düzenlendiği için maddenin geçersiz olduğu ve bu nedenle davalı personel aleyhine ceza koşulunun işletilemeyeceği nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, Mahkemenin, adalet ve hakkaniyet esaslarına uyarak, cezai şart bedelinin tespitinde tarafların ekonomik durumları ve özellikle borçlunun ödeme gücünü de dikkate alarak cezai şart bedelini belirlemesi gerektiğini, öte yandan ekonomik açıdan eşit konumda olmayanlar ile eşit konumda olanlar arasında yapılan sözleşmelerin farklı değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu ihtilaftan müvekkilinin elde ettiği hiçbir menfaat bulunmadığını, borçlunun elde ettiği menfaatin az olması halinde ceza koşulunun daha fazla indirilmesine neden olabileceği hususunun yüksek mahkeme kararlarında kabul edilen bir husus olduğunu, mahkemece yukarıda belirtilen hususlar ele alınmadan ve hiçbir değerlendirme yapılmadan cezai şart bedelinde...

                Daha açık ifadeyle eldeki uyuşmazlığın konusu sözleşme ve sözleşmenin ihlal edilip edilmediği ve sonuçlarıdır. O halde, davalı yukarıda açıklanan ve geçerli olduğu kabul edilen sözleşme ile rekabet yasağı ve cezai şart taahhütü altına girdiğinden ve bir yıllık süre dolmadan aynı iş kolunda ve sahasında rakip bir şirket için çalışmaya başladığından diğer şartların da varlığı halinde cezai şarttan sorumlu tutulması kaçınılmazdır. Zira somut olayda imzası ve içeriği doğrulanan iş ve rekabet sözleşmelerine göre rekabet etmeme ve gizlilik düzenlemeleri ile işbu sözleşmede yer alan cezai şart içeriği yukarıda açıklandığı üzere hukuken geçerlidir....

                  nın cep telefonuna el konulmuş, telefonunda müvekkilin arkadaşıyla yaptığı .... yazışmalarının tamamı, özel hayatına ilişkin bilgiler içeren tüm yazışmalar gerek müvekkilin ve gerekse .....'nın izni ve muvafakati olmaksızın -aslında zorla ve şiddet uygulanarak- kopyalanmış olduğunu ve rekabet ihlali olarak değerlendirilerek huzurdaki davada delil olarak sunulduğunu, davalı işverenin aslında suç oluşturan bu eylemi ile elde ettiği ve delil olarak sunduğu iddialar HMK. 189. Madde gereğince de delil olarak kabul edilemeyeceğini, sözleşmedeki cezai şart koşulunun TBK. 420/1....

                    UYAP Entegrasyonu