Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın müvekkili şirkette 01.12.2014 tarihinde "teknik destek teknisyeni" olarak çalışmaya başladığını, 01.02.2017 tarihinde "müşteri teknik destek teknisyeni" olarak görevlendirildiğini, ancak 03.02.2017 tarihinde ailevi sebeplerini öne sürerek istifa etmek suretiyle iş akdini sonlandırdığını, müvekkili şirket ile davalı arasında 01.12.2014 tarihli iş akdinden ayrı ve yazılı olarak "Bilgi Koruma ve Rekabet Sözleşmesi" nin imzalandığını, işçinin rekabet yasağının iş sözleşmesinin bitmesiyle başladığını, hizmet ilişkisi içerisindeki sadakat yükümlüğünün hizmet ilişkisinin bitimi ile birlikte rekabet yasağına dönüştüğünü, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin TBK 444. madde uyarınca bütün koşulları mevcut bulunan ve geçerli bir sözleşme olduğunu, davalının rekabet yasağının ihlali halinde müvekkili şirkete 6 aylık brüt ücreti tutarında cezai şart ödemeyi gayri kabili rücu olarak kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşme uyarınca cezai şartın ödenmesi için şirketin uğramış olduğu zararı ispat...

    ailevi sebeplerini öne sürerek istifa etmek suretiyle iş akdini sonlandırdığını, müvekkili şirket ile davalı arasında 01.12.2014 tarihli iş akdinden ayrı ve yazılı olarak "Bilgi Koruma ve Rekabet Sözleşmesi" nin imzalandığını, işçinin rekabet yasağının iş sözleşmesinin bitmesiyle başladığını, hizmet ilişkisi içerisindeki sadakat yükümlüğünün hizmet ilişkisinin bitimi ile birlikte rekabet yasağına dönüştüğünü, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin TBK 444. madde uyarınca bütün koşulları mevcut bulunan ve geçerli bir sözleşme olduğunu, davalının rekabet yasağının ihlali halinde müvekkili şirkete 6 aylık brüt ücreti tutarında cezai şart ödemeyi gayri kabili rücu olarak kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşme uyarınca cezai şartın ödenmesi için şirketin uğramış olduğu zararı ispat etme yükümlüğünün olmadığını, çalışanın sadakat borcunu veya rekabet yasağını ihlal etmesinin yeterli olduğunu, sözleşmenin müvekkili işverenin faaliyette bulunduğu iş alanı ve çalışanın yürüttüğü iş konusu...

    CEVAP: Davalı vekili, rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen cezai şartın alacaklarının tahsili isteminde iş mahkemelerinin görevli olduğunu, işçi ve işveren arasında gerçekleşen rekabet yasağı anlaşmasına koyulan cezai şartın geçerliliğinin, TBK'nın 420/1 maddesine bağlı olduğunu, cezai şartın sadece işçi aleyhine olması, işverenin karşı edim üstlenmemiş olmasının cezai şartı geçersiz hale getirdiğini,TBK 444/2 uyarınca rekabet yasağı kaydının, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerli olduğunu,cezai şartın hakkaniyete aykırı olarak fahiş bir bedel üzerinden geçersiz olarak düzenlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Şirketinin Şişli/İstanbul adresinde 12/06/2014 - 17/07/2014 tarihleri arasında 3343.06 meslek kodu ile yönetici sekreter olarak ve yine dava dışı ... A.Ş. Şirketinin Kartal/İstanbul adresinde 18/07/2014 - 21/07/2015 tarihleri arasında 3343.06 meslek kodu ile yönetici sekreter olarak çalıştığı anlaşılmıştır. Mahkemece mali müşavir ve hukukçu bilirkişilerden oluşan heyetten alınan raporda ;''....Davalı ...'ün taraflar arasındaki hizmet akdinin 4. Maddesinde yer alan rekabet yasağı kaydına aykırı hareket ettiği, anılan sözleşme hükmü gereği davacı şirketin 60.0000,00 TL. Cezai şart tutarını davalıdan talep edebileceği ,'' belirtilmiştir. 6098 sayılı Kanun 818 sayılı Kanun'dan farklı olarak, rekabet yasağı ile ilgili doğrudan mutlak bir geçersizliğin öngörülmediği, Anayasa ve diğer mevzuat hükümleri ile somut olgu nazara alınarak rekabet yasağının aşırı nitelikte olması halinde, yasağın kapsamı bakımından hakime uyarlama yetkisi tanındığı anlaşılmaktadır....

        TBK’nın 445/1 maddesi “Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz” hükmünü haizdir. Buna göre rekabet yasağının, işçinin ekonomik geleceğinin ölçüsüz ve hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye girmesini önleyecek şekilde süre, yer ve konu (işin türü) bakımından uygun sınırlar içinde kararlaştırılmış olması gerekir; aksi takdirde rekabet yasağı sözleşmesi geçersizdir. Aynı husus BK’nın 349. maddesinde; “Rekabet memnuiyeti ancak işçinin iktisadi istikbalinin hakkaniyete muhalif olarak tehlikeye girmesini menedecek surette zaman, mahal ve işin nevi noktasından hal icabına göre münasip bir hudut dâhilinde şart edilmiş ise muteberdir” şeklinde ifade edilmiştir. 18....

          A.Ş. bünyesinde işe başladığını ve davacı müşterilerini yeni işe girdiği şirket portföyüne katmaya çalıştığını, rekabet etmeme sözleşmesine aykırı davranan davalının işyerinde çalışan emsallerinin aldığı aylık brüt ücretin 12 katı bir meblağı cezai şart olarak ödemesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep hakkını saklı tutarak 100,00 TL cezai şartın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            Taraflar arasındaki rekabet yasağına ilişkin sözleşme metni incelendiğinde "işveren ile iş ilişkisinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde ... İki yıl süre ile iş vere- nin faaliyet alanına giren, aynı veya benzer bir işle iştigal eden ve iş verenle rekabet edebi- lecek bir işi kendi adına yapamayacağı, böyle bir şirket veya kuruluşa doğrudan veya dolaylı olarak sahip olmayacağı, yönetmeyeceği, işletmeyeceği, kontrol etmeyeceğini, katılmayaca- ğını, danışmanlık vermeyeceğini, çalışmayacağını, v.s. Sıfatla alakadar olmayacağını kabul, beyan ve taahhüt ettiği, rekabet yasağı hükümlerinin Akdeniz Bölgesi dahilinde faaliyet gösteren yalıtım malzemesi üreticisi, satıcısı ve dağıtıcı firmalar ile bunların devamı ve bu firma- lar tarafından kontrol edilen, yönetilen.... İle rekabet yasağı süresince ilişkiye giremeyeceğinin" düzenlendiği ihlal ettiği takdirde "aldığı son brüt aylık ücretin 12 katı tutarında tazminat ödemeyi taahhüt ettiği" nin yazılı olduğu görülmüştür....

              İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu'ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir. İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir....

                kararlarına göre tek taraflı olarak getirilmesi hukuka aykırı olmakla birlikte kararlaştırılan tutarın fahiş oluşu nedeniyle kaldırılması ve her ----- indirilmesi gerektiğini, rekabet yasağına ilişkin sınırlamaların öncelikle işçinin yaptığı işin niteliğine göre belirlenmesi gerektiğini, bütün çalışanlar açısından her durumda geçerli olabilecek bir rekabet yasağı hükmünden söz edilebilmesinin mümkün olmadığını, bununla birlikte kabul anlamına gelmemek kaydı ile cezai şart olarak kararlaştırılan miktarın da işçinin iktisadi geleceğini tehlikeye düşürmemesi gerektiğini, müvekkillerinin rekabet yasağını herhangi bir şekilde ihlali söz konusu olmadığı gibi davacı tarafın önemli ölçüde zarara uğrama tehlikesinin de bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının beyanlarının aksine, cezai şartın hukuka uygun olduğu kabul edilse dahi müvekkilleri tarafından cezai şartın ihlalinin söz konusu olmadığını, davacı tarafın rekabet yasağının devamı konusunda ekonomik ve hukuki hiçbir yararının...

                  -----kararında "Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....

                    UYAP Entegrasyonu