Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bakırköy 2 Fikri Sınai Haklar Mahkemesinin 2015/205 esas sayılı dosyası ile tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi ve maddi manevi tazminat istemli dava açmış olup, sözkonusu dava 03.10.2016 tarihinde reddedilmek suretiyle müvekkil lehine karar verildiğini, dosyanın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesince 2016/135 esas sayılı ilamıyla müvekkilin haksız rekabeti ve tasarımın kullanılmasının önlenmesi ile birlikte 1.000 TL manevi tazminat ödemesine hükmedildiğini ancak, davacı tarafça sunulan ve hükme esas alınan delillerin HMK 375 /ç ,d uyarınca hukuka aykırı yol ile kazanıldığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebiyle başvurulmuş olmasına rağmen talebin ilgili daire tarafından yargılamanın yenilenmesi şartları oluşmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, oysa ki, Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan işyeri tespit tutanağının müvekkilinin yapmış olduğu tasarım ürününden kaynaklı haklarının davacı işverene ait olduğuna dair...

    KARAR : İstinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve ecrmisil talebi yönünden davanın kabulüne İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/288 E., 2021/57 K. Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın el atmanın önlenmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve ecrmisil talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 14.11.2008 tarihinde kayden satın aldığı 3 parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölümü davalının işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı, taşınmazı önceki malikinden sözlü biçimde kiraladığını ve kiracılık sıfatının devam ettiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalının kullanımının haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi gereği düşünüldü....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazlarının reddine ancak; Malatya Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 02/07/2012 tarihli tutunak içeriğinde gönderilen maddenin tamamının deney için kullanıldığı ve madde miktarı az olması nedeni ile iade yapılamadığı bildirildiği anlaşılmakla yazılı şekilde müsadere kararı verilmesi, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322.maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 3.fıkrasındaki müsadereye ilişkin bölümün çıkartılmak suretiyle hükmün DÜZELTEREK ONANMASINA, 21/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece DAVANIN KISMEN KABULÜ ile, Dava konusu ... ada ... parselde kain B blok 1 ve 6 nolu bağımsız bölüm eklentilerinin perde betonlarına müdahale edilmediği dosya kapsamında anlaşılmakla davacı tarafın bu yöndeki davasının reddine, Dava konusu taşınmaz eklentilerinin arka balkon izdüşümlerinin alanını tuğla duvar ve doğramalarla kapatılarak oluşturulan 15.75' er m2 lik kapalı alanın KMK ve mimari projesine aykırı olduğu anlaşılmakla kal' i ile mimari projesine uygun eski hale getirilmesine, Dava konusu taşınmaz eklentilerinin kiraya verilmesi ve konut olarak kullanılmasının önlenmesi yönündeki davanın reddine, Davalı tarafa belirtilen hususlar için 30 günlük süre verilmesine, karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, murisi ... 'den intikal eden 115 ada 16 parsel sayılı taşınmazda mirasçılar arasında yapılan fiili taksim sonucu kendisine özgülenen 3,037 m²'lik bölümün yarısını haricen davalıya sattığını, ancak davalının 3,037 m²'lik bölümün yarısını kullanması gerekirken tamamını haksız olarak kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, çekişmeli bölümün tamamını haricen davacıdan satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının bir müdahalesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

              Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ve krokisinde davalı parseli üzerindeki binanın davacı parseline 7.80m2 taşkın olduğu, yine krokide B harfi ile gösterilen bölümün binanın girişi C bölümünün de bahçe olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere imar hususu kamu düzenini ilgilendirdiğinden resen gözetilmesi gerekir. Somut olayda her ne kadar davacı parselinin bir bölümünün tapusu iptal edilmiş ise de, mahkemece bu bölümün davacı parselinden ifrazının mümkün olup olmadığı araştırılmamıştır. Hal böyle olunca öncelikle 10.80m2’lik bölümün davacı parselinden ifrazının mümkün olup olmadığının ilgili Belediyeden sorulması, ifraz mümkün olmaz ise davacının elatmanın önlenmesi isteğinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazı yerindedir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da imkansız hale geleceği, bu nedenle ciddi bir zararın doğması ihtimalinin bulunması, taraf değişikliğinin yargılamanın uzamasına sebep olacağı, markanın mahkemenin bilgisi haricinde devredilmesi ihtimalinde doğacak olumsuz sonuçların önlenmesi gereği de gözetilerek .... sayılı markanın üçüncü kişilere devrin önlenmesine yönelik tedbir isteminin kabulüne, tedbir isteyenin söz konusu markanın kullanımının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği, ancak markanın kullanılmasının engellenmemesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden söz edilemeyeceği, yine gecikme nedeniyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın da doğmayacağı gerekçesiyle bu yöne ilişkin tedbir isteminin reddine karar verilmiştir....

                  Davacı tapuda mesken olarak kayıtlı bulunan bağımsız bölümün işyeri olarak kullanılmasının önlenmesine dair herhangi bir istemde bulunmadığı halde, bu konuda da dava açılmış gibi hüküm kurularak işyerinin meskene dönüştürülmesine karar verilmiş olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 11.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Hazine 21.01.2013 günlü dilekçeyle meraya elatmanın önlenmesi ve kal istemiyle asli müdahillik isteminde bulunmuş, 02.04.2013 günü asli müdahilliğine karar verilmiştir. Davalı, baz istasyonunun dava dışı köy ile 07.06.2006 başlangıç günlü ve 5 yıl süreli olarak düzenlenen kira sözleşmesine dayanarak yasal izinler alınarak yapıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesinde, elatmanın önlenmesi istemli davalarda elatılan taşınmazın değeri dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu