WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı alacaklı vekili, dava dilekçesinin usule aykırı olması nedeniyle iptali gerektiğini, esas yönünden ise; davacı ile takip borçlusunun boşanmalarının muvazaalı olduğunu ve boşanma ilamının takibe konu borcun doğumundan sonra kesinleştiğini, mahcuz aracın ödeme emrinin takip borçlusuna tebliğ edildiği adreste ve borçlunun elinde iken haczedildiğini, Medeni Kanun hükümleri uyarınca, eşler boşanmış olsa da alacaklının haklarının korunduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuş ve tazminata karar verilmesini istemiştir....

    Türk Medeni Yasasının yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 4722 Sayılı Yasanın 10. maddesinde “T.M.Y.’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri taktirde bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar.” hükümleri yer almaktadır. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasaya 5133 Sayılı Yasa ile ekleme yapılan 4/2. maddesinde “22.11.2001 tarihli 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabı, 03.12.2001 tarihli ve 4722 Sayılı Türk Medeni Yasasının Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin” aile mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır....

      Kişinin bu kullanımı haksız ve kötü niyetli bulunmadığından tazminat ile de sorumlu tutulamaz. 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E. 2019/1211- K. 2021/1933,T. 4.3.2021 "Dava, tapulu taşınmazda mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine dayanmaktadır. Davalı vekilinin ecrimisil talebinin kabulüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Somut olayda, Mahkemece, her ne kadar, boşanma kararının kesinleşme tarihi ile iş bu davanın dava tarihi arasındaki dönem için 5.650,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, eşler arasındaki boşanmanın kesinleşmesiyle davalı eski eş kendiliğinden ecrimisil ödemeye mahkum edilmez....

      Bu durumda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık yasal olarak mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değild Eşlerin yükümlülükleri Türk Medeni Kanunu'nda açıkça düzenlenmiştir. Kanundaki bu yükümlülükler genel olarak; “Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar(TMK m.185). Eşler oturacakları konutu birlikte seçerler. Birliği eşler beraberce yönetirler. Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar( TMK m.186)....

        Aile Mahkemesi'nin 2013/579 E. ve 2014/1194 K. sayılı ilamı ile boşanmış olup boşanma kararı 30/12/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin 265.000,00 TL olduğunu, 30/12/2015 kesinleşme tarihi ile 15/10/2018 dava tarihi arası taşınmazın ecrimisil bedelinin 26.555,65 TL olduğunun ve bilirkişi heyeti ek raporunda ; kök rapordaki taşınmaz değeri ile ilgili herhangi bir değişiklik bulunmadığını, 01/01/2018- 05/10/2018 döneminde 9 ay 15 gün yerine sehven 10 ay 15 gün ecrimisil bedeli hesaplandığını, 30/12/2015- 15/10/2018 tarihleri arasında taşınmazın ecrimisil bedelinin 25.799,02 TL olduğunu beyan ettikleri, davacının eksik nisbi peşin harcı tamamladığı anlaşılmıştır. Her iki tarafın da taşınmazda zilyetlik iddiası bulunup bu hususta Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi 2013/587 E....

        Aile yaşamına saygı hakkı ise, anne-baba arasındaki ilişkinin sona ermesinden sonra birlikte yaşamamaları ile boşanmış olsalar bile, eşler arasında birlikte yaşama ve çocukla kişisel ilişki kurma hakkını içerir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin pek çok kararlarında tanımladığı gibi, bir davranış eğer kişilerde aşağılık duygusu yaratıyorsa ve onları küçük düşürecek veya alçaltacak nitelikte ise aşağılayıcı muameledir. Bu muamelenin kamuya açık olarak yapılması onun aşağılayıcı nitelikte olup olmamasında rol oynamakla beraber kişinin kendi gözünde küçük düşmesi yeterli sayılmaktadır. Sanık Sevim'in eşi olan Orhan'dan 08/10/2008 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde boşanmasının ardından aralarında evlenme engeli olmasına karşın ......

          Davada, tarafların boşandıkları halde 1/2 mülkiyet sahibi oldukları daireyi davalının kullandığı ileri sürülerek ecrimisil istenilmiş; Sulh Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosya Aile Mahkemesine gönderilmiştir. Aile Mahkemesinde açılan davada, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının kötüniyetli olduğu kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 4787 ... Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargıma Usullerine Dair yasa’nın değişik 4.maddesine göre iş bu mahkemelerin görevleri üç bent halinde belirtilmiş olup, buna göre; kural olarak “aile hukukundan” ... dava ve işlere Aile Mahkemelerinde bakılır. Ne var ki “aile hukukundan doğma” ölçütü, karı koca arasındaki hangi türden olursa olsun tüm uyuşmazlıkları içine almamaktadır....

            Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı iddia edilen tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu taşınmazın edinim tarihine göre, eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlık Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır. Bu durumda 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK.nun 178.maddesinde düzenlenen dava zamanaşımına ilişkin düzenleme eldeki davaya uygulanamaz....

              Davacı miras bırakanı tarafından katkının yapıldığı ve niza konusu mal varlığı ile mevduatın oluşturulduğu iddia edilen tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK'nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu mal varlığının edinildiğinin ileri sürüldüğü tarihe göre, eşler arasında 743 sayılı MK'nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlık Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır. Dava, TMK'nun 5.maddesi (743 sayılı MK'nun 5.maddesi) gereğince atıf yapılan Türk Borçlar Kanunu'nun 146 (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125.) maddesi uyarınca başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava için öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmıştır....

                Davacı ve boşanmış olduğu eşine ait tespit edilen yerleşim yeri adreslerinde, kolluk araştırma tutanağı, tutanak tanıkları ve davacı tanıkları dışında re’sen tanık tespit etmek suretiyle tanık dinlenilmemiştir. Davacı ve boşanmış olduğu eşine ait, nüfus adres kayıt sisteminden temin edilen adreslerden; ... Mah. ... Sok. N:82, No:82/A, 80/A adreslerinin aynı adres olup olmadığı hususunda araştırma yapılmalı, tespit edilen tüm yerleşim yeri adreslerinde, ikamet tarihleri itibariyle davacı ve boşanmış olduğu eşinin fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı, adreslerde kimlerin yaşadığı kolluk vasıtasıyla araştırılmalı, adreslerde, yönetici, kapıcı, yeterli sayıda komşu tanıklar re’sen tespit edilerek dinlenilmeli, sonucuna göre karar verilmelidir....” denilmiş olmasına rağmen, Mahkemece gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu