Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 1716 parsel yönünden 171.375,25 TL katkı payı alacağı ile istek dikkate alınarak belirlenen 16.560 TL. ecrimisil olmak üzere toplam 187.915,25 TL'nın dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili ile davacı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Taraflar, 02.01.1964 tarihinde evlenmişler, 11.12.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 09.06.2006 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği ölüm tarihine kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m)....
Mahkeme, muris adına kayıtlı mal varlıklarından sadece dükkan ve ...i paranın ortaklık malı olduğunu kabul ederek bu malvarlıklarının yarısı yönünden davacıya ait olduğuna karar verilmiş, eşler arasında sözleşme yapılmadan evvel ve mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen diğer taşınmazların tümünün mal ortaklığı rejimine dahil olmadığı sonucuna varılmıştır. Bozma ilamında da belirtildiği üzere eşler arasında mal ortaklığı rejiminin yasal mevzuat ve noterde yapılan sözleşmeye göre tasfiyesi gerekmektedir. Sözleşmenin 19. maddesinde "ortaklık mallarına dahil olan birlikte yaşadığımız konutun ve ev eşyası birimizin ölümü halinde sağ kalan payına mahsuben bunların mülkiyetinin kendisine verilmesini isteyebilecektir." hükmünün kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine asıl davada 10/12/2012 ve karşı davada 16/01/2013 günlerinde verilen dilekçeler ile asıl dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı davada ise alacak istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ve karşı davanın kabulüne dair verilen 12/03/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı- karşı davada davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava, davalı tarafından ödenen giderlere yönelik tazminat istemine ilişkindir....
Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.) rejimi geçerlidir. Dava konusu Ortaköy 43 ada 64 parselde 5 numaralı bağımsız mesken 12.8.1986, Maltepe 4023 ada 20 parselde 11 numaralı bağımsız mesken ise, 11.10.1995 tarihinde davalı adına satın alınarak tapuya tescil edilmişlerdir. Davacının isteği 743 sayılı TKM.nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı eş tarafından edinilen taşınmazlara yapılan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir....
Davacı ve boşanmış olduğu eşine ait tespit edilen yerleşim yeri adreslerinde, kolluk araştırma tutanağı, tutanak tanıkları ve davacı tanıkları dışında re’sen tanık tespit etmek suretiyle tanık dinlenilmemiştir. Davacı ve boşanmış olduğu eşine ait, nüfus adres kayıt sisteminden temin edilen adreslerden; ... adreslerinin aynı adres olup olmadığı hususunda araştırma yapılmalı, tespit edilen tüm yerleşim yeri adreslerinde, ikamet tarihleri itibariyle davacı ve boşanmış olduğu eşinin fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı, adreslerde kimlerin yaşadığı kolluk vasıtasıyla araştırılmalı, adreslerde, yönetici, kapıcı, yeterli sayıda komşu tanıklar re’sen tespit edilerek dinlenilmeli, sonucuna göre karar verilmelidir....” denilmiş olmasına rağmen, Mahkemece gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, fiili ayrılık sırasında aile konutundan dolayı, aleyhine açılan men'i müdahale, tahliye ve ecrimisil davası nedeniyle ödemek zorunda kaldığı yargılama giderinin yarısının yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesi için davalı eşi aleyhine eldeki davayı açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. "Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar"(TMK m.186/3). "Eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler" (196/1). "Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....
Ecrimisil konusundaki temyiz itirazlarına gelince, dosya kapsamına göre davacı ile davalılardan T3’ın boşanmış oldukları ve boşanmanın da 13.02.2002 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacının boşanma kararının kesinleştiği 13.02.2002 tarihi ile davanın açıldığı 06.09.2013 tarihi arasında geçen 11 yıllık süre boyunca anılan davalıya ihtarname göndererek taşınmazın tahliyesini ve ecrimisili talep etmemesi karşısında davalı T3’ın dava konusu taşınmazda davacının rızası hilafına oturup oturmadığı konusunda yapılan araştırmanın yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur....
Somut olaya gelince; eşler, 10.05.2007 tarihinde evlenmiş, 04.04.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu 1776 ada 8 parsel 20 nolu bağımsız bölüm eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 13.11.2007 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır....
Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava, mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. Dosya kapsamı ve toplanan delillere göre, ev hanımı olan davacı kadının çalışarak ya da altınlarını bozdurarak dava konusu araç ve taşınmazın alımına katkıda bulunduğu kanıtlanamamıştır....
Talep ve hüküm, eşler arasındaki ev eşyası ve ziynet (takı) eşyası bedelinin tahsiline yönelik olup alacak istemi bu niteliğiyle eşlerin boşanması neticesinde mal rejiminin tasfiyesinden (TMK m. 219 vd.) kaynaklı alacak istemi niteliğinde değildir. Talep ve hükmün bu niteliği itibariyle hükme yöneltilen temyiz itirazlarını incelemek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi Başkanlığı'na aittir. Ne var ki, anılan Dairece dava eşler arasında mal rejiminden kaynaklı alacak talebine ilişin olduğu şeklinde nitelendirilerek Dairemize gönderilmiştir. Bu durumda iki Daire arasında çıkan görev uyuşmazlığının ortadan kaldırılması ve görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....