Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince; eşler, 10.05.2007 tarihinde evlenmiş, 04.04.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu 1776 ada 8 parsel 20 nolu bağımsız bölüm eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 13.11.2007 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır....

    Eşler arasında boşanmayla evliliğin sona erdirilmesine karar verilmesi halinde mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Taraflar arasında evlilik tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 27.05.2003 tarihine kadar eşler arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK md. 202/1.). Dava; 743 sayılı TMK. nun 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin olarak açılan taşınmaz ve araç kaydının iptal ve tesciline, olmadığı takdirde bedelleri nedeniyle istenen katkı payı alacağına ilişkindir....

      Asliye hukuk mah.2015/159 esas sayılı dosyası ile ecrimisil davası açıldığı, tarafların anlaşmaları sonucu davacının bu davadan feragat ettiği, anlaşılmaktadır. Eldeki dosyada 03.04.2015 tarihinden itibaren ecrimisil talep edilmektedir....

      Somut olaya gelince; eşler, 20.04.1983 tarihinde evlenmiş, 20.04.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 10.09.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu mal, dosya kapsamına göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 1994 yılında alınmıştır....

        KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, eşler arasında mal ayrılığı rejimi geçerli olduğu dönemde edinilen 12 nolu mesken yönünden, ziynetler ayrı ve gelirler ayrı gözetilerek usulüne ve dosya kapsamına uygun şekilde davacı lehine toplam katkı oranı belirlendiğine, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen 5 nolu mesken ve araç yönünden bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, taleple bağlılık ilkesi gözetilerek hükmedilen miktarlarda bir isabetsizlik bulunmadığına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davalı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul, Kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 3.608,70 TL peşin harcın onama harcına...

          Dava öncesinde, Kurum denetmenleri tarafından, davacı ve boşanmış olduğu eşinin, boşanmış olmalarına rağmen fiilen birlikte yaşayıp yaşamadıklarına dair araştırma yapılmıştır. Davacı ve eski eşinin, yerleşim yeri adresleri Nüfus Müdürlüğünden celp edilerek tespit edilmiştir. Tespit edilen adreslerden olan, davacının eski eşinin 29.06.2007-05.06.2009 tarihleri arası yerleşim yeri adresi olarak gözüken ... adresinde yapılan araştırmada, kapıcı ile görüşülmüş, görüşmede; adreste, davacının boşanmış olduğu eşinin adreste oturmadığı, adreste ... isimli kişinin oturduğu beyan edilmiştir. Davacının, yerleşim yeri adresi olarak gözüken, ... adresinde araştırma yapılmış, apartman kapıcısı .... ve yönetici ... sözlü beyanlarında, davacı ve boşanmış olduğu eşinin 3 yıldır bu adreste birlikte yaşadıkları yönünde beyanda bulunmuşlardır. ......

            Boşanma yönünden tanıma tenfiz kararı verilmek koşuluyla, eşler yabancı mahkemenin boşanmanın kabulüne ilişkin ilamının kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayılırlar. Yabancı mahkemelerce verilmiş ve kesinleşmiş boşanma ilamı hakkında, Türk mahkemelerince tanıma tenfiz kararı verilmedikçe eşler Türk kanunlarına göre boşanmış sayılmayacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye'de açılacak tazminat, nafaka ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarının kullanılması imkanı olmayacaktır. Zamanaşımı, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihte başlatıldığında, tanıma tenfiz kararından sonra açılacak davaların zamanaşımı süresinin geçmiş olması sonucu ile karşılaşılması kaçınılmaz olacaktır. Bu durumda hak sahibinin haktan yararlanmasına izin vermeden, zamanaşımını süresinin başlatılması hakkın özüne, hakkaniyete, toplum vicdanına ve adalete aykırıdır....

            Eşler arasındaki mal rejimi ne olursa olsun, alacak ne zaman doğmuş olursa olsun BK m. 132 b. 3 hükmü uygulanır (BECKER, s. 138, OĞUZMAN/ÖZ, s. 451). Hemen belirtmeliyiz ki, dönüştürme davası (TMK m. 206) sonucu mal ayrılığına geçilmişse ya da eşler başka bir mal rejimine geçmişlerse (TMK m. 203) katılma alacağı (TMK m. 231) evlilik sırasında da doğar. Zamanaşımı süresi eşler arasında mal rejimi sözleşmesi bulunup bulunmadığına göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir. A) EŞLER ARASINDA BİR MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİ VARSA ZAMANAŞIMI Eşler arasında kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=ediniimiş mallara katılma rejimi) (= TMK m. 202 f....

              Türk Medeni Yasasının yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 4722 Sayılı Yasanın 10. maddesinde “T.M.Y.’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri taktirde bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar.” hükümleri yer almaktadır. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasaya 5133 Sayılı Yasa ile ekleme yapılan 4/2. maddesinde “22.11.2001 tarihli 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabı, 03.12.2001 tarihli ve 4722 Sayılı Türk Medeni Yasasının Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin” aile mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır....

                Bu durumda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık yasal olarak mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değild Eşlerin yükümlülükleri Türk Medeni Kanunu'nda açıkça düzenlenmiştir. Kanundaki bu yükümlülükler genel olarak; “Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar(TMK m.185). Eşler oturacakları konutu birlikte seçerler. Birliği eşler beraberce yönetirler. Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar( TMK m.186)....

                  UYAP Entegrasyonu