Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar sayılı ilamıyla davanın, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davası olduğu, davacının talebinin; hem “katılma alacağı” hem “değer artış payı alacağı” hem de “katkı payı alacağını" kapsadığı, davaya konu edilen araç 12.12.2001 tarihinde satın alınıp 31.01.2002 tarihinde sadece plaka değişikliği yapıldığına göre; bu araç edinilmiş mal olmayıp adına kayıtlı olduğu eşin kişisel malı niteliğinde olduğu, koşulları mevcutsa davacının katkı payı alacağına konu olabileceğinin de kabulü gerektiği, mahkemenin ret gerekçesinin bu nedenle yerinde olmadığı ve katkı payı alacağı yönünden mahkemece herhangi bir inceleme yapılmadığı; davalının kişisel mal savunması üzerinde de durularak, gösterilen deliller çerçevesinde, Dairenin ilke ve uygulamalarına göre inceleme yapılarak, davacının katkı payı alacağı hakkında bir karar verilmesi gerekçesi ile hüküm bozmaya sevk edilmiştir....

    Davalı-karşı davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davalı-karşı davacı ... lehine hükmedilen katkı payı alacağına ilişkin olarak Mahkemece, boşanma dosyasına yansıyan gerekçe ve karara göre belirlenen alacak miktarında hakkaniyete göre 1/6 oranında indirim yapılarak hüküm kurulmuş ise de, Mahkeme gerekçesinde hakkaniyet indirimine dayanak yapılan hususların, eşlerin katkı payı oranına esas alınan kişisel ihtiyaçlar için gelirlerden düşülecek yüzdelik miktarı etkileyebileceği, bunun dışında direk katkı payı miktarından hakkaniyet indirimi yapılamayacağına, katkı payı davasında TMK'nin 236/2. maddesinin uygulanma imkanı da olmadığına göre, yazılı şekilde, belirlenen katkı payı alacağından hakkaniyet indirimi yapılması doğru değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının yapılan yargılamasında zamanaşımı nedeniyle reddine dair ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 26.01.2010 gün ve 404/25 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı adına 9.8.1994 tarihinde satın alınan arsa vasfındaki 1823 parsel ile 1995 yılında üzerine inşa edildiği açıklanan villanın alımı ve inşasında vekil edeninin de en az yarı oranda katkıda bulunduğunu açıklayarak belirlenecek değerleri üzerinden %50 katkı payı alacağının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        hakları saklı kalmak koşuluyla 1000 TL katkı payı bedelinin ıslah tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Kadıköy 3. Aile Mahkemesinden verilen 14.07.2009 gün ve 579/609 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... ...vekili, evlilik birliği içinde alınan 786 ada 22 parselde kayıtlı 3-14 ve 15 nolu bağımsız bölümler ile 1495 parselde kayıtlı bulunan taşınmaz için katkı payı alacağı, ...plakalı araç için ise katılma alacağı isteğinde bulunmuştur....

            ve belgelerle desteklendiğini, davacının katkısının kanıtlandığını, bunların görmezden gelinmesinin hukuka aykırı olduğunu, Yargı organının çözüm üretir olduğunu, çözümsüzlük üretemeyeceğini, somut olayda davacının taşınmazın satın alınmasındaki katkı payı oranında tazminat isteminde bulunduğunu, dosyaya sunulan belgelerden davacının evlilik birliği devam ederken çalıştığı ve gelirinin de olduğu göz önünde bulundurularak, bu konudaki tanık dahil tüm delileri toplayıp davacının katkının belirtilip, sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken mahkemece resmi şekilde yapılmış sözleşmenin ibraz edildiğinden bahisle yanlış değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozmayı gerektirdiğini, katkı payı alacağının davacının kazanılmış hakkı olduğunu, bu hakkın edimle ortadan kalktığını, mahkemenin katkı payı alacağı hesaplanmadığı yönünde bir yaklaşımda bulunduğunu, somut olaya göre katkı payı hesaplanamadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiği...

            Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 Sayılı TKM'nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacağı miktarları hesaplanmalıdır. Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....

              Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalı Saadettin’in...3.Aile Mahkemesi’nin 2011/15-2012/801 sayılı ilamı ile boşandıkları, ayrıca...6.Aile Mahkemesi’nin 2014/448-2018/1246 sayılı dosyasında davacı ... tarafından davalı aleyhine katkı payı alacağı davası açıldığı; söz konusu davada; davacı ... lehine 697.500,00 TL katılma payı alacağına hükmedildiği ancak katkı payı alacağına ilişkin bu kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır....

                Tarafların katkı oranlarının tespiti için alınan bilirkişi raporuna göre, evlilik birliği içinde edinilen dava konusu taşınmaza davacının katkı oranı % 61,67 olarak hesaplanmış, ancak davacının talebi nedeniyle katkı payı alacağının ½ oranından belirlenmesi gerektiği bildirilmiştir. Davanın hiçbir aşamasında davacının ½ oranında katkı payı istediğine dair açıklaması bulunmadığı halde, bilirkişinin bu hususta hatalı görüşü ve davacının bilirkişi tarafından belirlenen oranda katkısına ilişkin belge sunulamadığı ve yarı oranında katkıları olabileceği gerekçesiyle katkı payı alacağının hesabında ½ oranının esas alınması doğru değildir....

                  Somut olayda, bozmadan sonra yapılan yargılama neticesinde davacı tarafın katkı payı alacağı talebi hakkında yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmiş ise de; hüküm incelendiğinde ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar olmadığı anlaşılmaktadır. İlk kararda hüküm altına alınan ve bozma kapsamı dışında bırakıldığı anlaşılan davacının gelirle katkı payı alacağı 17.212,50 TL olup, davacı lehine 6 adet bilezik yönünden de katkı payı alacağı hesap edilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu