Dosya kapsamından özellikle tanık beyanlarından; davacının annesinin, dava dışı bir başka kişi ile evli iken davalı ile cinsel ilişkiye girerek hamile kaldığı, bu ilişkiden davacının doğduğu ve çocuğun sahiplenmesi için davalıya götürüldüğü, davalının çocuğu kabul etmediği, davacının da bir süre dedesi ve anneannesi tarafından bakılıp büyütüldüğü, daha sonra annesi ve annesinin ikinci eşi ile birlikte ççç’ya gittiği anlaşılmaktadır....
ın çocuğu olarak nüfusa tesciline karar verilmesini istemiş; mahkemece, "çocuğun soybağının ... tarafından reddedilmediği, ... vefat ettiğine göre mirasçılarının usulüne uygun soybağının reddi davası açmaları gerektiği, çocuğun koca üzerindeki kaydı düşüldükten sonra babalığın tespiti davası açılabileceği veya babası tarafından tanınabileceği" gerekçesiyle dava reddedilmiş, kararı davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyaya alınan nüfus kayıtlarından; çocuğun annesi ...'nin, ... ile evliyken 11.07.2007 tarihinde kesinleşen kararla kocasından boşandığı, daha sonra 31.10.2007 tarihinde davacı ...’la evlendiği, küçük ...'in 24.01.2005 tarihinde doğduğu ve ...'nin boşandığı kocasının hanesine 28.12.2007 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır. Davacılar bu çocuğu kendi evlilikleri hanesine aldırmak istemektedirler. Çocuk, annesinin ... ile evliliği sırasında doğmuştur. Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/04/2019 NUMARASI : 2018/377 ESAS 2019/229 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 24.11.2014 tarihinde tefhim edilen hükme karşı yasal süreden sonra 10.12.2014 tarihinde temyiz isteminde bulunan suça sürüklenen çocuk ...'in temyiz talebinin ve yasal süreden sonra 04.12.2014 tarihinde temyiz isteminde bulunan reşit olan suça sürüklenen çocuğun annesinin suça sürüklenen çocuk hakkında verilen mahkumiyet hükmünü temyize yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından; temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 08.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocuğun annesi olan davacı, ihbarda bulunulan babası, çocuğun yaşam alanında bulunan bireyler, çocuğun yaşam alanı, sosyal imkanları, davacının işi ve iş çevresi gibi çocukla ilgili tüm hususlar incelenerek bilirkişiden rapor tanzim edilmesi istenildiği, rapor dikkate alınarak çocuğun yüksek menfaati de gözetilerek davanın kabulü ile küçüğün soy isminin annesinin soy ismi olan "..." soyadı ile değiştirilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davalı vekili, aşamalardaki dilekçelerindeki iddialarını tekrarla, davanın reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....
SUÇ : Konut dokunulmazlığını bozma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun annesi... da suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükmü temyiz ettiği halde, bu talebe ilişkin tebliğnamede görüş belirtilmediği anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuğun annesinin suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemi ile ilgili ek tebliğname düzenlenerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın incelenmeksizin ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması, çocuğun basit cinsel istismarı HÜKÜM : Beraat İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinde onaltı yaşı içerisinde bulunan mağdure ile annesinin kovuşturma evresinde sanıktan şikayetçi olmadıklarını belirtmeleri karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen mağdure vekilinin hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 14.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet kamu düzenine ilişkin olup, velayet düzenlemesinde asıl olan çocuğun menfaatidir. Ana ve baba ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Boşanmanın ileriye yönelik etkilerini hafifletmekte ve çocuğun boşanmadan sonraki hayata alışmasında ki en önemli faktör, çocuğun hayatında istikrarın ve sürekliliğin sağlanmasıdır. Müşterek çocuklardan Efe 2008 ve Elif ise 2010 doğumlu olup; ortak çocuklar hakkında verilmiş bulunan, Akşehir 1....
Aile Mahkemesinin 2021/504 Esas 2021/478 Karar sayılı hükümde çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, söz konusu nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında belirgin bir artış olmaması, önceki verilen hükümde iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında artırıma karar verilmesi, ÜFE ile ulaştığı miktarın 1.830,00TL ye tekabül ettiği, ÜFE artışı üzerine çıkılabilecek koşulların oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Ancak; Müştekinin beyanı, kolluk tarafından düzenlenen 08/03/2014 tarihli tutanak ve dosya içeriğine göre; suça sürüklenen çocuğun, müştekinin annesinin ikamet ettiği apartmanın önüne bıraktığı elektrikli bisikletinin aküsünü çaldıktan sonra üvey annesi olduğu ifade edilen ...'ın evine bıraktığı ve yapılan araştırma sonucu bahse konu eve gidildiğinde, 5-10 dakika öncesinde suça sürüklenen çocuğun bisiklet aküsü getirdiğine dönük adı geçenin beyanı üzerine rızaen müştekiye ait aküyü teslim ettiğinin anlaşılması karşısında; zararın soruşturma aşamasında tamamen giderilmesi nedeniyle hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 03.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....