Annesinin yanına Sinop' a giden müvekkilinin annesinin cezaevine girmek zorunda kaldığını, bu sırada müvekkilinin yalnız, parasız ve telefonsuz olduğunu, müvekkilinin zor durumda kaldığını ve Yozgat sevgi evlerine dönüş yapamadığını, bir müddet sonra müvekkili üzerindeki koruma kararının kaldırıldığını, koruma kararının kaldırıması ile müvekkilinin zor duruma düştüğünü, müvekkilinin kendisine bakacak bir tanıdığının olmadığı gibi annesinin de ceza evinde olduğunu, reşit olma sebebiyle hakkındaki koruma kararı kaldırılmış olan kişilerin kazandığı hakları müvekkilinin bu durumda kazanamadığını, ayrıca müvekkilinin eğitimine devam etmesi gerektiğini, bu sebeple yeniden koruma kararının verilmesini isteme gereğinin hasıl olduğunu, öncelikli adli yardım taleplerinin kabulü ile müvekkilinin kaldırılan koruma tedbirinin iptaline, mümkün olmadığında yeniden koruma tedbirine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Eylemin ise bundan 1 hafta sonra olduğunu, birlikte sanığın ailesinin evinde kaldıklarını, cinsel ilişkiye girdiklerini ailesinin öğrenmesinden sonra sanıklar ... ve ...'in kendisini istemediklerini, kabul etmediklerini, bunun üzerine sanık ... ile birlikte kendi annesinin evine gittiklerini beyan ederek sanık ...'dan ve kendisini istemedikleri için sanıklar ... ve ...'ten şikayetçi olmuştur. Mağdur çocuğun annesi katılan ... ise mahkememiz huzurundaki beyanında, mağdur çocuk ile sanık ...'un sevgili olduğunu, mağdurun sanık ...'a kaçtığını, 3 gün sonra da sanıklar ile birlikte geldiklerini, sanıklar ... ve ...'in 'Bunlar bir cahillik yapmışlar adını koyalım' dediklerini, sanık ...'un kendisinin evinde hiç kalmadığını, ancak uzaktan akraba olmaları nedeniyle gelip gitmişliği olduğunu beyan ederek sanıklardan şikayetçi olmuştur....
Büyükçekmece 2.Aile Mahkemesince küçüğün ve annesinin Göle nüfusuna kayıtlı olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş ise de Göle Jandırma Komutanlığı tarafından yapılan adres araştırmasında şahısların Göle'de ikamet etmedikleri, baba...'ün yanında ... ilinde yaşadıkları tespit edilmiştir. TMK.nun 21/1 maddesinde velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babanın yerleşim yeri, ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa çocuğun kendisine bakıldığı ana veya babanın yerleşim yeri olduğu hükme bağlanmıştır. Bu durumda küçük ...'ün babası...'ün yerleşim yeri "... Mah. 226.Sok No:3 D:3 .../..." adresi olduğundan uyuşmazlığın Büyükçekmece 2.Aile Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 Sayılı HMK.nun 21 ve 22.maddeleri uyarınca Büyükçekmece 2 Aile Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece alınan 09.06.2016 tarihli sosyal inceleme raporunda; ortak çocuğun velayetinin tedbiren verildiği babanın yanında mutlu olduğu, ortak çocuğun annesinin yanında yaşadığı döneme ilişkin olarak annesinin eve gelen erkek misafirlere masaj yaptığını ve kendisini odaya kapattığını beyan ettiği, annenin işi ile ilgili olarak tutarsız söylemlerinin bulunduğu, babanın sosyal ve ekonomik koşullarının velayet görevini üstlenmesi bakımından yeterli olduğu belirtilerek, ortak çocuğun velayetinin davacı babaya bırakılması yönünde görüş bildirilmiş, 05.02.2018 tarihli ikinci sosyal inceleme raporunda ise; ortak çocuğun babası ile mutsuz olduğunu, annesi ve onun yanında bulunan ablası ile mutlu olduğunu, babasının ders konusunda kendisine kızdığını beyan ettiği, ortak çocuğun velayetinin tedbiren babaya bırakıldığı tarihe kadar anne ile birlikte yaşaması sebebiyle anneye bağlandığı, yeni ortama alışamadığı, annenin de velayeti yerine getirebileceği belirtilerek, ortak çocuğun velayetinin anneye...
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davacı, davalı eş ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin kendisinde olduğunu, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını öne sürerek, çocuk için aylık 650 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece TMK'nın 177. maddesi uyarınca mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Salihli Aile Mahkemesi (davacının ikametgahı) olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nın 177. maddesinde "Boşanmadan sonra açılacak nafaka dava larında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir" düzenlemesi ile zayıf durumda bulunan davacıyı koruma amacı taşıyan genel yetki hükmü getirmekle davacıya seçimlik hak tanınmıştır....
dediğini ve sanıkla tartıştığını, annesi ve sanığın bir ay küs kaldıklarını, bir ay sonra bilgi veren sıfatıyla dinlenen yengesi ...'nın, annesine sanıkla aralarındaki soğukluğun sebebini sorduğunu, annesinin ...'ya kendisini boğmaya çalışması nedeniyle sanıkla konuşmadığını söylediğini, ...'nın ise; "Bu tür şeyler ailelerde olur. Sen eşinle yine konuş." dediğini, annesinin; "Tamam konuşacağım ama eskisi gibi olmaz." dediğini, o günden sonra annesinin sanığa her zaman soğuk davrandığını, bir hafta önce yatmaya hazırlandıkları perşembe gecesi saat 22.00 sıralarında ders çalıştığı esnada kardeşine vurduğu için annesinin kendisini sanığa şikâyet ettiğini, annesinin arkasını dönüp bir şeylerle uğraştığı esnada herkes aynı odadayken sanığın göğsüne dokunması nedeniyle; "Anne!"...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nın 234/1. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurun anne ile baba olması ve çocuğun velayet hakkına sahip annesinin, kovuşturma evresinde alınan ifadesinde sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek davaya katılmasına karar verilmiş ise de; gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen beraat hükmünü temyiz etmemesi karşısında, mağdura yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 07.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aİle Mahkemesinin 2013/59 Esas 2013/882 sayılı kararıyla boşandıklarını, boşanma ilamının 13.0.2014 tarihinde kesinleştiği, bu evliliklerinden ... adında çocuklarının olduğunu, çocuğun evlilik birliği içinde doğarak "Osma" soyadını aldığını, boşanma kararıyla çocuğun velayetinin anneye verildiğini, çocuğun soyadının anneden farklı olmasının günlük işlemlerde sorun yaşattığını, bütün işlemlerde boşanma ilamını ibraz etmek zorunda kaldığını, çocuğun annesiyle aynı soyadı taşımak istediği, çocuğun da soyadının annesinin soyadından farklı olmasından rahatsız olduğunu belirterek 04.12.2009 doğumlu ...'nın annenin soyadı olan "Karan" olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Yine anne her ne kadar çocuğu ile aynı soyadı taşımak istediğini, babanın çocuğu görmeye dahi gelmediğini belirtmiş ve çocuğun soyadının ÖZKAN olarak değiştirilmesini istemiş ve alınan tanık beyanlarında çocuğun annesinden farklı soyisim taşımasının okulda ve resmi işlemlerde karışıklığa ve sıkıntıya verdiğini ifade etmişler ise de nüfus kayıtlarıyla anne ve babanın boşanmış olduğu, çocuğun babanın soyadını taşıdığının herkes tarafından bilinebileceği, tanık beyanlarıyla ve davacı tarafından resmi işlemlerde nasıl bir karışıklık olduğu somut olarak ispatlanamamış olup, boşanmanın kesinleşmesinden bu davanın hemen sonra açıldığı, kısa süre zarfında soyadı değişikliğinin istenmesinin çocuğun üstün yararına da olmadığı anlaşılmıştır."gerekçesi ile; "Davanın REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili; hükmün tümü yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....
Aile Mahkemesinin 2015/276 esas sayılı dosyasında anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma kararında müşterek çocuklarının 9 yaşında olduğunu, müşterek çocuklarının velayetinin kendisine verildiğini, davalının müşterek çocuğu görmesine karar verildiğini, müşterek çocukla 4 ay görüştükten sonra çocuğun evde bir yabancı insanın olduğunu ve annesi ile görüşmek istemediğini kendisine defalarca söylediğini, aradan geçen 5 yılı aşkın süredir davalının şimdi ise 15 yaşındaki müşterek çocuğu ile görüşmek için Samsun'da icra takibi başlattığını, müşterek çocuğun annesi ile görüşmek istemediğini, görüşmek istememesinin sebebinin ise kendilerinin evliyken bu adamın eve gelip evde bu adamı görmesi, ve annesinin hayalet gördün diye çocuğunu kandırıp korkutmasından ibaret olduğunu, çocuğun annesi ile görüşmek istemediğini, psikolojisinin bozulduğunu davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle dava açmıştır....