Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet kamu düzenine ilişkin olup, velayet düzenlemesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Ana ve baba ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Boşanmanın ileriye yönelik etkilerini hafifletmekte ve çocuğun boşanmadan sonraki hayata alışmasında ki en önemli etken, çocuğun hayatında kararlılık ve sürekliliğin sağlanmasıdır. Ortak çocuk henüz altı yaşında olup, halen anne ile birlikte yaşamaya devam etmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM: Sanık ...'ın çocuğun nitelikli cinsel istimarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanıklar ...ve ...'...

      Aile mahkemesi ise, küçüğün annesinin reşit olmaması ve küçüğe veli olarak atanabilecek başka bir kimsenin bulunmaması nedeniyle, Medenî Kanununun 404. maddesi uyarınca küçüğe vasi atanmasının gerektiği, davanın Medenî Kanunun ikinci kitabında sayılan aile mahkemesinin görevi kapsamına giren davalardan olmadığı ve sulh hukuk mahkemesinin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti kanun uyarınca (TMK. 337/1 md.) annede olacağı belirtilmiş ise de, bu husus annenin fiil ehliyetine sahip olması durumu ile sınırlıdır. Çocuk, evlilik birliği içerisinde dünyaya gelmediği gibi tanınmaması nedeniyle de babası ile soybağı kurulamamıştır. Annenin yaşı küçük olup çocuğun velayetini kullanamayacağından, halihazırda çocuğun velisi bulunmamaktadır....

        Tüm dosya kapsamı, tanık beyanları, alınan SİR, dosyaya sunulan fotoğraflar, soruşturma dosyaları göz önüne alındığında, davalı annenin çocuğuyla yeterince ilgilenmediği, çocuğun poposundaki diş izinin nasıl meydana geldiği hususunda alınan karakol ifadesinde çocuğun poposundaki diş izinin nasıl olduğundan haberinin olmadığını bildirdiği ,annenin işi olduğu zamanlarda çocuğun karşı komşuya bırakıldığı , babanın ise annesi ve babası ile yaşadığı çocuğun bakımı konusunda sosyal desteğinin bulunduğu ,SİR'de çocuğun babayla kalmaktan mutlu olduğu, annesinin sevmediği arkadaşları olduğu bu nedenle o eve gitmek istemediği, annesinin kendisine şiddet uyguladığına yönelik beyanlarının olduğu bu halde mahkemece velayetin değiştirilerek babaya verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gibi, velayetin fer'isi niteliğindeki iştirak nafakasının da çocuğun babaya verildiği 16/03/2021 tarihinden itibaren kaldırılmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Somut olayda; davalının memur olduğu, ayda 2.166 TL geliri olduğu, 390 TL kira verdiği, evli ve bir çocuğu olduğu; davacının velayeti kendisinde olan annesinin memur olduğu, aylık 2.250 TL maaşı olduğu, kendisine ait evde yaşadığı, ev kredisi borcu ödediği; davacı çocuğun ise 2004 doğumlu olduğu, öğrenci olduğu, annesi ile kaldığı anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaç düzeyine, özellikle dava tarihi itibarıyla davacının annesinin de çalıştığı ve müşterek çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunduğu gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı biraz fazla bulunmuş, bu husus hakkaniyet ilkesine aykırı görülmüş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

          CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava dilekçesine belirttiği hususların asılsız olduğunu, evliliklerinin ilk günlerinden itibaren aralarında uyuşmazlıkların çıktığını, davacının hiç bir şeyden memnun kalmadığını, sürekli gezmek istediğini, davalının annesinin hasta olduğu için annesini hastaneye götürdüğünü, davacının davalıya anlayışsız davrandığını, ağza alınmayacak sözler söylediğini, davalı davacı ile sabah birlikte annesinin evinde kahvaltı yapmayı istediğini, davalının evlilikten önce kullandığı kişisel eşyalarının annesinin evinde bulunduğu, evlilikten sonra yeni kişisel eşyalarının müşterek evlerinde olduğunu, davacının davalının bilgisi ve haberi olmadan ihtiyaç kredileri çektiğini ve çekmiş olduğu kredi parası ile haftasonu tatillerine gittiğini, davacı davalıya annesinin yanında "sen çocuk yapmak istemiyorsan ben doğulu bir kişiyle birlikte olup yedi tane çocuk yaparım" demesinden dolayı davalının annesinin müşterek çocuğun oğlundan olup olmaması durumu...

          herhangi bir işlem yapılmadığını, bu olaydan sonra müşterek çocuğun gitmeyi istemesi üzerine müvekkilinin gitmesine razı olduğunu, ancak davacıya 15 gün sonra getirip teslim etmesini söylediğini, davacının bugüne kadar müşterek çocuğu teslim etmediğini, müvekkili ne zaman telefon açsa ya davacının yada annesinin hakaretlerine maruz kaldığını, müşterek çocuğun şu anda davacının annesinin yanında kaldığını, kaldığı şartların çok kötü olduğunu, müşterek çocuğun müvekkiline kendisini almasını söylediğini, babasının yanında kalmadığını, babaannesinin yanında kaldığını, babasını göremediğini söylediğini, babaannesinin eşinin hasta olduğunu, kendisini rahatsız ettiğini, kendisine karşı uygunsuz hareketlerde bulunduğunu, mutsuz olduğunu söylediğini, davacının müşterek çocuğu annesine karşı doldurduğunu, annesinden soğutmaya çalıştığını, müvekkilinin şu andaki eşi ve ablasının telefonuna hakaret içerir mesajlar gönderdiğini, bu mesajları çocuğa aldıkları telefondan gönderdiklerini, davacı hakkında...

          Davalı tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın kabul kararının hatalı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; özellikle tanıkların beyanları nazara alındığında müşterek çocuğun ilkokul 3.sınıf öğrencisi olduğu halde okuma yazma hususunda, el becerilerinde ve motor becerilerinde, öz güveninde eksiklik olduğu, eğitiminin yaşıtlarına göre geri kalmış olduğu, davalının müşterek çocuğun eğitim öğretimi yeterince ilgilenmediği, çocuk hastalandığında doktora götürülmesi için davalı tarafından davacının aranılması suretiyle müşterek çocuğun hastaneye götürüldüğü, çocuğun hasta olduğu dönemlerde davacı tarafından bakıldığı, davalının müşterek çocuğun bakımıyla maddi ve manevi olarak ilgilenemediği, davalının annesinin fiilen müşterek çocuğa baktığı, davalının evlendiği eşinin davacıya "çocuğunu ne zaman alacaksın, benim doğurduğum bir çocuk değil" şeklinde mesaj attığı, müşterek çocuğun velayeti davalıda...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Müştekinin telefonunun 24.07.2013 tarihinde gece 23.00 sıralarında kahvehanenin dışında bulunan masanın üzerinden çalındığı, telefonun çalınmasından iki gün sonra bu telefon ile suça sürüklenen çocuğun annesine ait hat takılarak görüşmeler yapıldığının tespit edildiği, suça sürüklenen çocuk ve annesinin hatlarının çalındığı yönünde savunmalarda bulunmuşlarsa da; dosya içerisinde bu hat ile yapılan görüşmelerin tespit edildiği, soruşturma aşamasında bu hat ile görüşme yapılan şahıslardan birinin suça sürüklenen çocuğun yeğeni olduğu anlaşılmakla, bu hat ile yapılan telefon görüşmelerinin tespit edilerek görüşme yapılan kişilerin dinlenilmesi, bu görüşmeleri hatırlamasalar bile hattı çalan 3. bir kişinin suça sürüklenen çocuğun yakınlarını aramasının hayatın olağan akışına...

            yanına taşındığını, davalının müvekkilinin annesinin evine gelerek camları kapıları kırarak hakaretler ettiğini, taraflar arasındaki evlilik birliğinin davalının kusurlu hareketleri ile temelinden sarsıldığını belirterek, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, çocuk lehine aylık 1.500 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu