Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı ile boşandıklarını, kendisinden tek isteğinin müşterek çocuğun velayeti olduğunu, başkaca bir talebinin bulunmadığını sözlü olarak beyan ettiğini, aile bireylerinin bu duruma şahit olduğunu, boşanmadan sonra elinden gelen bütün yardımı yapmış olduğunu, bu yardımları elden yaptığı için ispat şansının bulunmadığını, yeniden evlendiğini, evlendikten bir hafta sonra da bu davanın açıldığını, bakmakla yükümlü olduğu eşi ve bir çocuğunun bulunduğunu, sigortalı olarak 3 aydır ve asgari ücretle çalıştığını, yaşadığı yerde kış çok zor geçtiği için doğalgazın yüklü miktarda geldiğini, giderlerini karşılamakta zorlandığını, ev kirası 700,00....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının kızı olduğunu, anne ve babasının Konya 1.Aile Mahkemesinin 2003/734 esas 2007/517 karar sayılı ilamı ile boşandığını, davalının bu boşanmadan sonra müvekkilini bir kez olsun arayıp sormadığını, müvekkilinin Kastamonu Üniversitesi İhsangazi Meslek Yüksekokulu Laborant ve Veteriner Sağlık Bölümünü kazandığını, barınma giderleri başta olmak üzere, eğitim, özel bakım, giysi, yiyecek vb.bütün harcamalarını annesi ve diğer akrabaları tarafından verilen desteklerle karşılamaya çalıştığını, annesinin gelirinin bulunmadığını ve davalının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek davalının müvekkiline aylık 4.000,00 TL yardım nafakası ödemesini, gelecek yıllar için nafakanın ne oranda artırılarak ödeneceğinin de kararda gösterilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası davasının reddine ,iştirak naafakası davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin eski eşi davalı ...' ile anlaşmalı boşandıklarını, müvekkilinin boşanmadan sonra yoksulluğa düştüğünü, davalının boşanmadan sonra 11 yaşında 6. sınıf öğrencisi müşterek çocukla ilgilenmediğini, davalının maddi durumunun son derece iyi olduğunu bu nedenle müvekkili için 300,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 700,00 TL iştirak nafakası bağlanmasını ve nafakanın yıllık ÜFE - TÜFE oranları bazında düzenli olarak artırılmasını talep...

    Mahkemece; "Yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın müşterek çocuğun velayetinin değiştirilmesine yönelik olduğu, alınan sosyal inceleme raporunda babanın da müşterek çocuğun sorumluluğunu üstlenebileceği, ancak çocuğun beyanında; annesinden ayrılmak istemediği ve annesi ile birlikte yaşamaktan mutlu olduğu, annesinin yeni eşi ile de çok iyi anlaştıklarını belirttiği görülmüş, davalının yeniden evlenmiş olmasının tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirir bir neden olarak değerlendirilmemiştir. Ayrıca davalı annenin velayetin değiştirilmesini gerektirecek şekilde velayet yükümlülüğüne aykırı davranmadığı, müşterek çocuğun bütün bakım ve ihtiyaçları ile davalı annenin ilgilendiği, müşterek çocuğun yaşı nedeniyle davalı anne sevgisi ve bakımına muhtaç olduğu dikkate alınmıştır. Velayetin değiştirilmesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, taraflar boşandıktan sonra davalı kadının çalışmaya başladığı, otomobili olduğu, davalı müşterek çoçuğun ise dava tarihinden önce 18 yaşını ikmal ettiği, davacının ise ekonomik durumunun boşanmadan sonra bozulduğu belirtilerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması iştirak nafakasının da çocuğun 18 yaşını doldurması nedeniyle sona erdiğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

      Mahkemece, her ne kadar Türk Medeni Yasasının 177. maddesi gözönünde bulundurularak yetkisizlik kararı verilmişse de, bu maddeye göre boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka, alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunun hüküm altına alındığı, oysa ki; somut olayda boşanmadan sonra açılan ayrı bir davanın söz konusu olmadığı, açılan boşanma davasına karşı cevap dilekçesiyle birlikte karşı talepte bulunulduğu, H.Y.U.Y.'nın 14 ve 203. maddeleri gözönünde bulundurulduğunda, asıl davanın açılmış olduğu mahkemenin asıl davaya karşı açılan karşılık davaya bakmaya da yetkili olduğu gözönünde bulundurulduğunda, uyuşmazlığın asıl davanın açıldığı Abana Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Abana Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/09/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Suç tarihinde nüfus kaydına göre 11 yaşında olan suça sürüklenen çocuğun, alınan 14/06/2013 tarihli ... Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporuna göre yaşının 17 olduğunun tespit edilmesine rağmen, suça sürüklenen çocuğun yaşının düzeltilmesi halinde annesi ile arasında 12 yıldan az bir süre olduğunun anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun annesinin yaşının düzeltilmesi için mahalli Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulması, bu hususun bekletici mesele yapılması ve annesinin yaşı düzeltildikten sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun yaşının CMK'nın 218/2. maddesi uyarınca usulüne uygun düzeltilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Suç tarihi itibariyle 15-18 yaş grubu içinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 05.05.2014 tarihli Adli Tıp Kurumu ......

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlat Edinilecek Çocuğun Annesinin :Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm evlat edinilecek çocuğun annesinin rızasının aranmamasına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.12.2013 (Per.)...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdure, tefrikli SSÇ... ve sanığın aşamalarda değişmeyen istikrarlı beyanlarından anlaşıldığı üzere; olay tarihinde tefrikli SSÇ... ile nişanlı olan mağdurenin, annesinin de rızasıyla... ziyareti için Konya'dan Ilgın'a gittiği ve sanığın evinde nişanlısı ile bir gece kaldığı, mağdurenin annesinin nişanın bozulduğu yönündeki telefonu üzerine... ile anlaşarak Antalya iline gittiklerinin anlaşılması karşısında; mağdurenin velisi olan annesinin izni ve kendi rızası ile sanığın evinde kaldığı, annesinin izninin hukuka uygunluk sebebi oluşturduğu nazara alındığında; 5237 sayılı TCK'nın 109 ve 234/3 maddelerinde düzenlenen hukuka aykırılık koşulunun oluşmadığı gözetilerek sanığın müsnet suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine...

              çocuğu yatılı olarak annesinin evinden alıp oraya götürdüğünü, 4- 5 gün sonra davalıyı arayıp "Biz marketteyiz, raftaki paketleri düşürdü, ben azarladım, şimdi de ağlıyor, durmuyor, ya sen gel al ya da ben getireyim" dediğini, müşterek çocuğun boşanma gerçekleşmeden ayrılık döneminde babasıyla birlikte AVM'ye gittiğini, dönüşte müşterek çocuğun elmacık kemiğinin üzerinde yara ile döndüğünü, boşanmadan sonraki ilk Şubat tatilinde müşterek çocuk babasıyla olan kişisel ilişki görüşmesi sonrası döndüğünde müşterek çocuğun alt dudağının iki yerinde patlama olduğunun görüldüğünü, davacının çocukla ilk görüşmesinde de davalının arabasının içerisine girip parfüm şişesini çocuğun yanındayken kırdığını ve çocuğun yanında davalı annesine hırsız diye hakaret ettiğini, daha sonra davacının tekrar çocukla görüşmek için geldiğinde davalıya hakarette bulunduğunu, çocuğu götürürken sarstığını ve zorla götürdüğünü, bunun üzerine müşterek çocuğun bir daha babası ile görüşmek istemediğini, davacının Şubat...

              UYAP Entegrasyonu