Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası, kabul edilen ziynet alacağı yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadına yüklenecek kusur bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır. 2....
itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini"talep ve dava etmiştir....
Yıllık Ücretli İzin Alacağı100,00 Prim Alacağı: 100,00 Maaş Alacağı: 100,00 olmak üzere harca esas değeri 700,00 TL miktarlı dava ikame etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Bu açıklama çerçevesinde bakıldığında açılan dava; işçilik alacağına yönelik davadır. Dairemizce yapılacak istinaf incelemesine konu olan uyuşmazlık, davacının İlk Derece Mahkemesince karara bağlanan ve istinaf gerekçesi yapılan işçilik alacağı bulunup bulunmadığı noktasındadır....
Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Ne var ki somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda geline ve damada takılan ziynetler eşyaları ayrı ayrı değerlendirilmiş, mahkemece de yalnızca geline takılanlar yönünden tahsil kararı verilmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2010 yılında evlendiklerini, nişan, kına ve nikah törenlerinde müvekkiline 16 adet altın bilezik, 54 adet çeyrek altın, 4 adet yarım altın, 4 adet ata altın, 1 adet altın yüzük, 1 adet altın kolye, 2 takım üçlü set ve 1 adet altın künye takıldığını, nikahta takılan ziynetleri davalının ablasının aldığını, bir süre evindeki kasada muhafaza edip, daha sonra banka kasasına koyduğunu iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10 adet altın bilezik, 20 adet çeyrek altın ve 1 adet altın setin aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde 17.000.00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 26.11.2012 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; 4 adet 22 ayar bilezik, 12 adet 14 ayar bilezik, 48 adet çeyrek altın, 4 adet yarım altın, 2 adet büyük altın, 1 adet 14 ayar mini set, 1 adet inci gerdanlığın toplam değeri olan 21.523,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek...
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14.01.2015 tarih ve 2014/65-2015/7 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan .... ve ... vekilleri tarafından ayrı ayrı istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ......
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.04.2012 tarih ve 2010/49-2012/253 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin ...’te yerel sanatçı olup “Kınalı Kuzu” ve “Güllü” isimli eserlerin sahibi olduğunu, davalı şirketin yapımcı olduğu Küstüm ve Kına Gecesi adlı kaset ve CD’de davalı ... tarafından okunan “Kınalı Kuzu ve Güllü Güllü” isimli eserlerin söz ve müziğinin davalı ...’a aitmiş gibi gösterildiğini, dava konusu eserlerin 03.08.1999 tarihinde noter tasdikli beyannamede yer aldığını, davalıların haksız kazanç elde ederek müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattıklarını ileri sürerek, eserlerin müvekkiline aidiyetini, fazlaya...
Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde; “Aile mahkemeleri, aşağıdaki dava ve işleri görürler: 1-22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun'un Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 03/12/2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun'un Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler. 2- 20/05/1982 tarihli ve 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi. 3- Kanunlarla verilen diğer görevler.” şeklinde, açıkça ve sınırlı sayıda belirlenmiş durumdadır. Dava dilekçesi içeriğinden, davacının isteminin; resmi nikah yapılmaksızın birlikte yaşamaya dayalı tazminat istemine ilişkin olup, Borçlar Kanunu'nda düzenlenen haksız fiilden kaynaklandığı; aile hukukuyla bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemenin her iki davanın kısmen kabulüne dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki sözleşmede kına torbası dikilmesi için kesme, dikiş, katlama ve kesme dikme işlemi yapmak üzere toplam 65.400,00 TL bedelle 4 adet makine imali konusunda anlaşmaya varılmış, 2 yıl imalât garantisi verilmiştir. Sözleşmenin 9. maddesinde, teslimin imalâta geçildikten sonra yapılacağı ve operatör eğitimi de verileceği belirtilmiştir. Yine iş bedelinden 50.000,00 TL’nin ödendiği de uyuşmazlık konusu değildir....