"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, her iki boşanma davası, fer'ileri ve birleşen davada müşterek çocuk yararına verilen tedbir nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının kendisinin reddedilen boşanma davasına Ve müşterek çocuk yararına verilen tedbir nafakası miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan delillerden ve dosya kapsamından, taraflar ...'da ...'te birlikte otururken davacı-karşı davalı kadının müşterek haneden ayrılarak ...'a taşındığı ve davalı-karşı davacı erkeğin eşini, ... ...'...
Karar düzeltme isteminin kabulü sonrasında mahkemece yeniden her iki davanın kabulü ve kadın lehine aylık 400 TL tedbir nafakası ödenmesi yönünden hüküm kurulmuş olup, karar taraflarca gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. 02.10.2019 tarihli düzelterek onama kararı verilmesi ile erkek tarafından açılan boşanma davası kesinleşmiş olduğundan, mahkemece erkeğin asıl davası yönünden "karar verilmesine yer olmadığı" yönünde karar verilmesi gerekirken, boşanmanın kabulü yönünde karar verilmesi hatalı olmuş, ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7). 2-Davacı-karşı davalı erkeğin tedbir nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dairemizin 02.10.2019 tarihli kararı ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası kesinleşmiş olduğundan, mahkemece, "karar verilmesine yer olmadığı" yönünde karar verilmesi gerekirken...
Ancak, davada boşanma ve velayetin değiştirilmesi davaları ile velayetleri davacı anneye verilmiş olan müşterek çocuklar ... ve... için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle istenilen nafakalar iştirak nafakası niteliğindedir (TMK. md. 328/1, md 329/1). Buna göre, mahkemece; hüküm altına alınan nafakaların kararın kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi, usul ve yasaya aykırıdır....
Boşanma davası açılmakla tarafların ayrı yaşama hakkı olduğu, TMK 185/3. ve 186/3.maddeleri yine tarafların çocuklarının kadın yanında yaşadığı da gözetilerek TMK 169.madde gereğince kadın ve çocuklar lehine tedbir nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Tarafların çocuğu Doğukan yargılama sırasında 30.10.2019 tarihinde reşit olmuş, kanun gereği tedbir nafakası sona ermiştir. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları ve hakkaniyet dikkate alındığında ilk derece mahkemesince kadın ve müşterek çocuk Elif Nur lehine verilen tedbir nafakası azdır. Bu haliyle erkeğin tedbir nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, kadının tedbir nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Tarafların müşterek küçük çocuğu Elif Nur'un velayeti anneye verilmiş olmakla TMK 182/2.madde gereğince çocuğa harcanmak üzere iştirak nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur....
nün ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş olduğu halde bu davada kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı ... yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu konuda karar verilmemiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı-karşı davalı kadının bağımsız tedbir nafakası davasının kabulüne karar verilmiş olduğu halde bu davada kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı ... yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 9. maddesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmolunmaması doğru görülmediği gibi, nafaka davalarının reddedilen kısmı için avukatlık ücretine hükmolunmayacağı halde davacı-karşı davalı erkek yararına vekalet ücretine hükmolunması da doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Bozmaya uyularak verilen ikinci hükümde bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan tedbir nafakasıyla ilgili, "dava tarihinden itibaren iştirak nafakası" adı altında davacı (kadın) yararına yeniden nafaka tayin edildiği görülmektedir. Oysa davacı (kadın)'ın ilk hükme yönelik kendisiyle ilgili tedbir nafakasını da amaçlayan temyiz itirazları (bozulan kısımlar haricinde) yerinde görülmemiş, tedbir nafakasıyla ilgili bir bozma yapılmamıştır. Diğer bir ifade ile tedbir nafakasıyla ilgili bölüm kesinleşmiştir. Bozmaya uyularak verilen ikinci kararda bozmanın dışına çıkılarak davacı (kadın) yararına dava tarihinden itibaren artık yeniden tedbir nafakasına hükmedilemez. İkinci kararda kadın yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere tayin edilen nafakanın "iştirak nafakası" olarak belirtilmiş olması, bunun tedbir nafakası niteliğini ortadan kaldırmaz....
nafakası davası, davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma dosyası ile birleştirilmiş, birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda mahkemece erkeğin boşanma davasının reddine, kadının birleşen tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile kadın ve ortak çocuklar yararına tedbir nafakasına karar verilmiş, hükmün davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki dava yönünden temyizi üzerine Dairemizin 12.12.2016 tarihli ilamı ile bağımsız tedbir nafakası dosyası yönünden “ davalı-davacı kadının 9.9.2014 tarihli ön inceleme duruşmasına usulüne uygun davet edilmesine rağmen katılmadığı, mazeret de bildirmediği, bağımsız tedbir nafakası davası takip edilmeyip yenileme dilekçesi de sunulmadığından mahkemece bağımsız tedbir nafakası dosyasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi “gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir....
Tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, evlilik süresi dikkate alındığında kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır. Bu nedenle davalı-karşı davacı tarafın yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf isteminin kabulüne, davacı-karşı davalı kadın için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası takdiri ile davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, kadının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Karşı davada verilen boşanma kararı istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden kocanın açtığı boşanma davasının kabulüne karar verilmesi karşısında yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı-karşı davalı kadına yüklenmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı-karşı davalı kadının bu yöne ilişkin istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....
Açılan bu davada, davalı-karşı davacı tarafından talep edilen maddi-manevi tazminat miktarı 60.000,00 TL olup, yatırılması gereken peşin nispi harç miktarı, 35,90 TL peşin harç düşüldükten sonra 988,75 TL' dir. Davalı-karşı davacı tarafından açılan davada, kendi lehine aylık 750,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası talep edilmiş olup, talep edilen nafakanın bir yıllık toplam bedeli üzerinden yatırılması gereken nispi peşin harç miktarı ise 59,30 TL'dir. Davalı-karşı davacı tarafından talep edilen tedbir-yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden peşin nispi harcın ikmali gerekmektedir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, her iki dava yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise, tedbir nafakasının miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece tedbir nafakasına, tahsilde tekerrür olmamak üzere ve erkek tarafından açılan dava tarihinden itibaren hükmedildiğinin, dava tarihinin 06.08.2014 olmasına rağmen, hükümde 08.06.2014 olarak yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadının bağımsız tedbir nafakası...