"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından boşanma, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar, manevi tazminat talebi ile maddi tazminat talebi hakkında hüküm kurulmaması, mahkemece hükmolunan nafakalar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı vekilinin 17.12.2015 havale tarihli dilekçesiyle boşanmaya yönelik olan temyizden feragat ettiği anlaşılmaktadır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Velayetin babaya verilmesini, manevi tazminat talebinin reddini, mahkemenin kusur değerlendirmesini, nafaka ve maddi tazminat miktarını, ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce yetkisizlik kararı verilmesi sebebi ile davalı lehine tam vekalet ücretine hükmedilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince erkeğin bağımsız konut temin etmediği yönüyle verilen kusurun yerinde olduğu, ancak kadının bağımsız konut temini halinde müşterek haneye döneceğini beyan etmesinin af anlamına gelmeyeceği sabittir....
TMK'nın 174.maddesinde; mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu sonucuna varıldığından erkeğin kadına maddi ve manevi tazminat takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Kadın için maddi - manevi tazminat verilmesi açısından; Geçimsizliğe sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, eşit kusurlu kadın lehine maddi-manevi tazminat verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmakla, davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kadının maddi-manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Erkek için maddi - manevi tazminat verilmemesi açısından ; Geçimsizliğe sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, eşit kusurlu erkek lehine tazminat koşulları oluşmadığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, karşı davanın kabulünü, tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarını istinaf etmiştir. Davalı-davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, velayeti, kadın lehine tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmesini, erkek lehine tedbir-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2017/861 Esas Sayılı dosyası ile 02/10/2017 tarihinde dava açılmış olduğunu, bahsi geçen davanın derdest olduğunu, davanın delillerin toplanması ve tanıkların dinlemesi aşamasında olduğunu, tanıklardan Selma Şirinoğlu ifadesinde "tarafların boşanma aşamasında eşim bana davacı (Dilek Belge) ile birlikte olduğunu pişman olduğunu söylemişti iki tane kız çocuğum olduğundan eşimde pişmanlığını dile getiriğinden bu durumu eşimin söylemesine rağmen evliliğimi bozmadım" şeklinde beyanları ve tanıklarla ispat edilecek deliller nazara alınarak davalı taraftan manevi tazminat istemek gerektiğini, müvekkilinin kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın tazminine ilişkin işbu davanın açıldığını, davacının anlaşmalı boşanma davasındaki tazminat istemediğine dair beyanı, genel hükümlere dayalı tazminat isteminden açık bir şekilde vazgeçtiği anlamını taşımadığını, tazminat isteminden feragat edildiği şeklinde de değerlendirilemeyeceğini, müvekkilinin duyduğu yoğun...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Maddi-Manevi Tazminat-Tedbir-Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, nafakalar, velayeti kendisine verilen ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının çalışmadığı, herhangi bir geliri ve mal varlığının bulunmadığı, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma yükümlülüğü mutlak olmayıp, mali gücü varsa söz konusu olacağı, (TMK m. 182/2)....
TMK'nın 169. maddesine göre, "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır." TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. " TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir."...
Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, yasal faiziyle birlikte 50.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; her iki davanın da kabulü ile TMK 166/1 maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500 TL tedbir - iştirak nafakası, kadın için aylık 500 TL tedbir - yoksulluk nafakası takdirine, 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin maddi manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 182/2. maddesine göre "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." Somut olayda, toplanan delillerden, davalı kocanın, davacı kadını ölümle tehdit ettiği sabittir. Gerçekleşen bu durum karşısında birliğin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda kocanın tam kusurlu olduğu kadının davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple, kocanın kadının boşanma davasının kabulü ve kusur tespitine yönelik istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir....