KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Geyve Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2019/296 E.- 2021/406 K.sayılı ilamına karşı, davalı kadın vekili tarafından kusur tespiti ve boşanma kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-Geyve Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2019/296 E.- 2021/406 K.sayılı ilamına karşı, davalı kadın vekili tarafından maddi tazminat miktarı ve manevi tazminat talebinin reddi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde bulunan tazminatlara ilişkin 3.maddesinin tümden KALDIRILMASINA, ve bu konuda yeniden hüküm kurulmasına Buna göre; 3- Davalı kadının maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren ödenmek kaydı ile TMK'nun 174/1 maddesi gereğince, 40.000 TL maddi tazminat ile,TMK'nun 174/2 maddesi gereğince, 30.000 TL manevi tazminatın davacı kocadan alınarak...
Eldeki davada; davacının maddi ve manevi tazminat istemi TMK 174/1- 2. maddesine ilişkin olup, TBK'nın 49. maddesi kapsamında bir talebi de bulunmamaktadır. Talebini bu yönde ıslah da etmemiştir. Boşanma davasında sadakatsizlik veya zina eylemi tartışılmadığına ve bu haliyle boşanma kararı kesinleştiğine göre yeniden başka bir vakıa ileri sürülerek boşanmanın fer'isi niteliğindeki maddi ve manevi tazminat istenmesi mümkün değildir. Bu itibarla ilk derece mahkemesinin maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar vermesi usul ve yasaya uygundur. Açıklanan sebeplerle, davacı kocanın istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
Daha önceki davada verilen boşanma kararının kesinleşmiş olması karşısında davacının aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan manevi tazminat isteği artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıkmış, bağımsız bir talep haline dönüşmüştür. Böyle bir durumda manevi tazminat talebinin hukuksal dayanağı artık Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi olmaktan çıkmıştır. Davacı, eşinin(kadın) evlilik devam ederken sadakatsiz davranışlar sergilediği iddiasına dayanarak manevi tazminat talep ettiğine göre, davalının hukuka aykırı bu eylemi sebebiyle Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine göre sorumluluğuna gidilemiyorsa, evlilik birliğindeki sadakat (TMK.md. 185/3) yükümlülüğünü ağır biçimde ihlal eden bir eylemin sübut bulması halinde, genel hükümlere göre sorumluluğa gidilebilir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; söz konusu takıların doğum hediyesi olarak davacıya değil müşterek çocuğa takıldığını, çocuğun velayetinin mahkemece kendisine verildiğini, çocuğa ait altınlar nedeniyle davacının istekte bulunamayacağını, kaldı ki bu altınların davacı tarafından götürüldüğünü, boşanma protokolünde tarafların birbirinden tazminat ve benzeri talep haklarının olmayacağının kararlaştırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, kesinleşen boşanma protokolünde tarafların birbirlerinden tazminat ve benzeri talep haklarının olmadığı kararlaştırıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 07.03.2012 tarihli boşanma protokolünde, müşterek çocuk ...’ın velayetinin babaya verileceği, tarafların birbirlerinden nafaka, tazminat ve benzeri taleplerinin olmadığı, mevcut eşyalar konusunda anlaştıkları belirtilmiştir....
(MK.185/III) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır. Davalı eş ile ilişkide olan 3. kişinin durumuna gelince; boşanma davasıyla eşinden manevi tazminat alan davacı manevi tazminatın "tekliği ve bölünmezliği" ilkesi gereğince 3. kişiden tazminat isteyemeyeceği gibi bu tazminatı "sadakat" yükümlülüğü olan eşinden istemeyen, istemeyi ihmal eden davacı elbetteki 3. kişiye yönelemez....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, maddi tazminat miktarı ile kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen boşanma davasında yerel mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin tazminat taleplerinin reddi ile kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının kaldırılmasına hükmedilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kadın tarafından TMK m. 166/1 hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 500,00TL tedbir nafakası, 600,00TL yoksulluk nafakası, davacı kadın yararına 10.000TL maddî tazminat, 10.000TL manevî tazminat ve davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı kadın tazminat ve nafaka miktarları yönünden, davalı erkek ise kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Davada boşanmış eş Meryem, kayınpederi Kenan aleyhine boşanma kararının kesinleşmesinden sonra düzenlenen sözleşmeye dayalı talepte bulunmuş ise de, bu sözleşme incelendiğinde boşanma davasında kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafakalar yönünden de maddeler bulunduğu ve davanın çözümünde boşanma ilamındaki kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalarında inceleneceği görülmektedir. Bu özelliği nedeniyle aile hukukundan doğduğu anlaşılan uyuşmazlığın Eyüp 1. Aile Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Eyüp 1. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK.185/III) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır....
KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK.185/III) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır....