Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/398 esas sayılı dosyasında görülen boşanma (TMK.m.166/1) davasında verilen hüküm, boşanma yönüyle kesinleşmiş, mahkemece belirlenen kusur durumu dava tarihi itibariyle kesinleşmemiştir. Eldeki dava ise zina hukuki sebebine (TMK m.161) dayalı olarak açılmıştır. Davacı eldeki boşanma davasında manevi tazminat (TMK m.174/2) isteminde de bulunmuştur. Bu istem, boşanma davasının eki niteliğinde olduğu için harç ve vekalet ücretine tabi değildir. Davalının başka bir erkekle yaşadığı iddia edilmektedir. Evlilik birliği süresince eşlerin birbirine sadık kalma yükümlülükleri bulunmaktadır (TMK m.185/3). Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir (TMK m.174/2). TMK m. 174. maddesinde düzenlenen tazminatlar, boşanma davasıyla birlikte istenebileceği gibi boşanma kararından sonra da ayrı bir davayla istenebilir....
Boşanma sebebi olarak kabul edilen ve diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi olay sebebiyle kişilik hakları zedelenen taraf, manevi tazminatı boşanma davasıyla isteyebileceği gibi, boşanmadan sonra da isteyebilir. Ya da boşanmaya bağlı olmaksızın "hakların yarışması" çerçevesinde genel hükümlere göre de talep edebilir. Bir kişinin sorumluluğu birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hakim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe zarar görene en iyi giderim imkanı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verebilir. (6098 Sayılı TBK.m.60) Davacı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayanan boşanma davasıyla birlikte manevi tazminat istemiştir. Daha önceki davada verilen boşanma kararının kesinleşmiş olması karşısında davacının aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan manevi tazminat isteği artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıkmış, bağımsız bir talep haline dönüşmüştür....
Daha önceki davada verilen boşanma kararının kesinleşmiş olması karşısında davacının aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan manevi tazminat isteği artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıkmış, bağımsız bir talep haline dönüşmüştür. Böyle bir durumda manevi tazminat talebinin hukuksal dayanağı artık Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi olmaktan çıkmıştır. Davaca erkek, davalı kadının başka erkekle ilişkisi olduğu iddiasına dayanarak manevi tazminat talep ettiğine göre, davalının hukuka aykırı bu eylemi sebebiyle Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesine göre sorumluluğuna gidilemiyorsa, genel hükümlere göre sorumluluğa gidilebilir. Borçlar Kanunu Türk Medeni Kanunu'nun 5. kitabı olup, onun tamamlayıcısıdır. (EBK m. 544; 1098 Sayılı TBK m. 646) O halde, davacının manevi tazminat isteği "Aile hukuku" hükümlerine göre incelenemiyorsa, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin genel hükümler çerçevesinde incelenebilecektir....
un ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı (kadın) tarafından, davalıya karşı 04.07.2012 tarihinde; davalı (koca) tarafından da davacıya karşı 12.11.2012 tarihinde boşanma davası açılmış, (koca) tarafından açılan davaya karşı, davalısı kadın tarafından süresi içinde 18.11.2012 tarihinde karşı boşanma davası açılmıştır. Kocanın davası, ilk boşanma davasıyla birleştirilerek görülmüştür. Davacı, ilk açtığı boşanma davasında; Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi gereğince 300.000 lira, karşı boşanma davasında ise 500.000 lira, manevi tazminat talep etmiş; mahkemece; ilk boşanma davasının kabulü sebebiyle davacı yararına 150.000 lira, karşı boşanma davasının kabulü sebebiyle de 150.000 lira olmak üzere toplam 300.000 lira manevi tazminata hükmedilmiş; karşı boşanma davasında, ilk boşanma davasının açılmasından sonra meydana gelen hadiselere dayanılmıştır. .../......
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar mahkemece maddi manevi tazminata hangi boşanma hükmü yönünden karar verilmiş olduğu ayrıca belirtilmemiş olsa da: kesinleşmiş olan asıl boşanma davası kapsamında davalı tarafın maddi manevi tazminat talepleri bulunmadığını, taleple bağlılık ilkesi gereğince talep olmadan veya talebi aşan şekilde karar verilemeyeceğinden, maddi ve manevi tazminata ilişkin kararın asıl boşanma hükmü yönünden verilmediği açık olduğunu, karşı boşanma davası yönünden maddi manevi tazminata karar verilmiş ise karşı boşanma hükmü istinaf edilmiş olduğundan kesinleşmediğini ve karşı boşanma hükmü kesinleşmeden bu dava yönünden verilen maddi manevi tazminata ilişkin hüküm de kesinleşmemiş olacağından ilamlı icra konusu edilemeyeceğini, birleşen boşanma davası yönünden maddi manevi tazminata karar verilmiş ise birleşen boşanma hükmü istinaf edilmiş olduğundan kesinleşmediğini, ve birleşen boşanma hükmü kesinleşmeden bu dava yönünden verilen maddi manevi tazminata...
Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur; boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Boşanmaya dair dosyanın incelenmesinde; davalı erkek tam kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği, davacı kadının tahkikat aşamasında talep ettiği maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin ise bu taleplerini harçlandırması için davacıya süre verildiği ve süresinde harç yatırılmadığı gerekçesiyle davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin usulden reddine karar verildiği, bu itibarla reddin kesin hüküm teşkil etmediği anlaşılmaktadır. Boşanma davalarında talep edilen maddi ve manevi tazminat boşanmanın fer'i niteliğinde olup harca tabi olmadığından harç yatırılması için süre verilmesi sonuç doğurmaz....
Davalı-karşı davacı erkeğin kadının boşanma davasının kabulü, kendi boşanma davasının reddi, velâyet ve tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf talebi bulunmadığından, istinaf edilmemiş bu yönlere ilişkin temyiz hakkı bulunmamaktadır....
Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümler de aynı kurala tabidirler. Ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat,vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir (HGK. 28.2.2001 tarih, 2001/12-206 E. 2001/217 K. ). Anılan Yasa maddesinde, tedbir nafakasının infazı, ilamın kesinleşmesine bağlı tutulmamıştır. Somut olayda; .......... 5. Aile Mahkemesi'nin 18/09/2015 tarih, 2014/425 E. 2015/656 K. Sayılı boşanma ilamı ekinde hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakası alacaklarının tahsili amacıyla, boşanma hükmü kesinleşmeden ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Her ne kadar boşanma ilamı kesinleşmeden, ekinde hükmedilen tazminat alacakları icra takibine konu edilemez ise de tedbir nafakasının infazı ilamın kesinleşmesine bağlı değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi tazminat talebinin reddi ve manevi tazminatın miktarı yönünden, davalı-karşı davacı tarafından ise; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen manevi tazminat, manevi tazminatta faizin başlangıç tarihi, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, maddi-manevi tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine (TMK m.166/1) dayalı olarak açılan boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından boşanmanın ferileri niteliğinde açılan bağımsız tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminat talepli davanın birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda davacı-davalı erkek tam kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüne ve ferilerine hükmedilmiş, karar davacı-davalı erkek tarafından kusur tespiti ile aleyhine hükmedilen...