WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki davalı-davacı erkeğin boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleştiğine göre davalı-davacı erkeğin boşanma davasında verilen boşanma kararı sonucu itibarıyla doğru olup, davacı-davalı kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına (HUMK md. 438/son) karar verilmesi gerekmiş ve davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir 2- Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür....

    Gerçekleşen bu durum karşısında, verilen boşanma kararı sonucu itibari ile doğru olduğundan davalı-davacı kadının, davacı-davalı erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazının kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanması yönüne gidilmiş ve dava tarihinden sonra gerçekleşen olaylar dikkate alınamayacağından davalı-davacı kadının aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir....

      (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Boşanmada maddi tazminat,boşanma yüzünden zedelenen mevcut veya beklenen menfaatin karşılığıdır(TMK.m.174/1). Buradaki “zedelenen menfaat” kavramı, Borçlar hukukundaki “zarar” kavramından farklı, "sui generis(kendine özgü)" bir yapıdadır. Bu nedenle, teorik olarak, Borçlar Hukukundaki zararların hesaplanması mümkünken, zedelenen menfaatin hesaplanması mümkün değildir. Boşanma yüzünden zedelenen mevcut veya beklenen menfaat; evlilik nedeniyle eşin sağladığı bakım, barınma, sağlık ve normal yaşam faaliyetinin gerektirdiği sosyal ihtiyaçların karşılığıdır. Kısaca,bunun boşanma yüzünden kesilecek olan eşin desteğinin karşılığı olduğu da söylenebilir. Zedelenen menfaat karşılığı olarak, Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesindeki maddi tazminat hesaplanamasa da, hakim tarafından bir takım ölçütler göz önüne alarak takdir edilecektir....

        Karara karşı davalı-davacı erkek bu sefer kadının kabul edilen davası ile aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönleriyle istinaf kanun yoluna başvurmuş, bölge adliye mahkemesince, daha önceden verilen kaldırma kararının her iki dava yönünden hükmün tümünü kapsamasına rağmen, boşanmanın kesinleştiğinden bahisle sadece boşanmanın ferileri hakkında hüküm kurulmuş olmasının kanuna aykırı olduğu, erkeğin tefrik edilen davasından sonra kadının boşanma davası yönünden tüm deliller toplanarak yeniden hüküm kurulmak üzere karar kaldırılmış ve ilk derece mahkemesine gönderilmiştir. İlk derece mahkemesince her iki tarafın da boşanma davalarının kabulüne karar verilerek, kadın lehine 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Hüküm davalı-davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ve aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönleriyle istinaf edilmiştir....

          Maddi ve manevi tazminat talep edebilmek için de, kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu bulunmak gereklidir. Öyleyse; zinaya dayalı boşanma davasında boşanma kararı verebilmek için; davalının zinasının kanıtlanması dışında, davacının kanıtlanan herhangi bir kusurluluk hali boşanma kararını engellemezse de; davacının kanıtlanan kusurlu davranışının varlık ve derecesi; yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin karşılanmasını etkileyecektir. Bu nedenlerle, zina nedeniyle açılmış bir boşanma davasında davacı davalının zina dışındaki kusurlu davranışlarını iddia olarak; davalı da davacının kusurlu davranışlarını savunma olarak ileri sürme hakkına sahiptir. Davalı davacının kusurlu davranışlarını savunma olarak ileri sürebileceği gibi; bunları kusura dayanan diğer özel ve genel boşanma sebebi yaparak karşı dava veya ayrı bir dava haline getirme, ayrıca açtığı davanın da gerektiğinde birleştirilmesini talep etme hakkına sahiptir....

            Boşanma davası içinde istenen tazminatlara (TMK.mad. 174/1-2) boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir ise de, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra bağımsız açılan tazminat davalarında genel hükümler çerçevesinde ancak dava tarihinden itibaren faize hükmedilebilir. Bu nedenle dava tarihi yerine boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yön yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanması gerekmiştir....

              KARAR Davacı, davalının avukatı olarak Aile mahkemesinde 600.000,00 YTL maddi-manevi tazminat, nafaka ve boşanma davası açtığını, 9.10.2006 tarihli ihtarla sebepsiz yere azledildiğini, ücretinin ödenmediğini ileri sürerek fazlasını saklı tutarak 10.000,00 YTL nin dava tarihinden faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı, boşanma davalarında vekalet ücretinin maktu olduğunu, tazminat ve nafakanın boşanmanın ferisi niteliğinde olduğunu, davacıya makul bir ücret önerdiklerini ancak davacının kabul etmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (....) tarafından, lehine hükmedilen manevi tazminatın miktarı ve reddedilen maddi tazminat talebi yönünden; davalı-karşı davacı (...) tarafından da, her iki boşanma davası, diğer taraf lehine hükmedilen manevi tazminat ve kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı ... hakkında eşine yönelik hakaret ve silahla tehit suçlarından dolayı Cumhuriyet Savcılığınca 11.02.2014 tarihinde kamu davası açıldığı, davanın ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinde derdest olduğu anlaşılmaktadır. Sözü edilen .... 2....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (kadın) tarafından maddi tazminat miktarı ve manevi tazminat yönünden; davalı- karşı davacı (...) tarafından ise , kendi boşanma davası, kusur, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat, velayet ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...

                    Mahkemece; erkeğin karşı boşanma davası hakkında, "kadının boşanma davasında boşanma hükmü verildiği" gerekçesiyle "karar verilmesine, yer olmadığına" karar verilmiştir. Kadının davasının kabulü suretiyle verilen boşanma kararı kesinleşmedikçe, erkeğin karşı boşanma davasındaki boşanma talebi hukuki varlığını devam ettirir ve konusuz hale gelmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; her iki boşanma davasının esası hakkında ayrı ayrı hüküm kurmaktan ibarettir. Bu husus nazara alınmadan, kadının davasında boşanma kararı verildiği gerekçesiyle erkeğin boşanma davası hakkında yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı ise de; ne var ki kadının kabul edilen boşanma davası temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olmakla erkeğin boşanma davasının konusu kalmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu