Somut olayda davacı vekili taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının açılmasından sonra davalı tarafından müvekkili aleyhine çalıştığı kuruma ve diğer kurumlara asılsız şikayetlerde bulunulduğunu belirterek 1.000.-TL maddi 150.000.-TL manevi tazminatın yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçesi incelendiğinde, açıkça haksız şikayetleri konu ettiği ve Medenî Kanunun ve Borçlar Kanununun genel hükümlerine dayanarak tazminat talep ettiği, dava konusu olayları boşanma nedeni yapabilecekken ve salt bunlara dayanarak da boşanma davası açabilecekken bunu boşanma nedeni yapmadığı ve boşanma istemediği, salt zararının giderilmesini talep ettiği görülmektedir. Ayrıca, sayılan olgular boşanma davasından sonra gerçekleştirilmiştir. Boşanma davasıyla birleştirilecek bir boşanma davası veya Medenî Kanunun 174. maddesi kapsamında bir dava bulunmamaktadır. Bu itibarla dava, genel mahkeme tarafından görülmelidir....
ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin zinaya dayalı açtığı boşanma davası, kadının açtığı boşanma davası, kusur belirlemesi ve manevi tazminat talebine ilişkin olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 3- Davacı-karşı davalı vekili Av. ... 19.07.2018 tarihli dilekçesiyle tazminat, nafaka taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Daha önceki davada verilen boşanma kararının kesinleşmiş olması karşısında davacının aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan manevi tazminat isteği artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıkmış, bağımsız bir talep haline dönüşmüştür. Böyle bir durumda manevi tazminat talebinin hukuksal dayanağı artık Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi olmaktan çıkmıştır. Davacı, eşinden fiziksel şiddet gördüğü iddiasına dayanarak manevi tazminat talep ettiğine göre, davalının hukuka aykırı bu eylemi sebebiyle Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine göre sorumluluğuna gidilemiyorsa, evlilik birliğindeki, eşin vücut bütünlüğünü veya sadakat (TMK.md.185/3) yükümlülüğünü ağır biçimde ihlal eden bir eylemin sübut bulması halinde, genel hükümlere göre sorumluluğa gidilebilir. Borçlar Kanunu Türk Medeni Kanununun 5. kitabı olup, onun tamamlayıcısıdır....
Boşanma sebebi olarak kabul edilen ve diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi olay sebebiyle kişilik hakları zedelenen taraf, manevi tazminatı boşanma davasıyla isteyebileceği gibi, boşanmadan sonra da isteyebilir. Ya da boşanmaya bağlı olmaksızın "hakların yarışması" çerçevesinde genel hükümlere göre de talep edebilir. Bir kişinin sorumluluğu birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hakim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe zarar görene en iyi giderim imkanı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verebilir. (6098 Sayılı TBK.m.60) Davacı Türk Medeni Kanununun 166/1 e dayanan boşanma davasıyla birlikte manevi tazminat istemiştir. Daha önceki davada verilen boşanma kararının kesinleşmiş olması karşısında davacının aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan manevi tazminat isteği artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıkmış, bağımsız bir talep haline dönüşmüştür....
Çünkü boşanma davası ile birlikte tazminat istenmesi halinde boşanma kararındaki kusur oranının kesinleşmesini engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Boşanma kararı temyiz edilmeyerek kesinleştiğine göre ister boşanma davası ile birlikte açılmış olsun isterse tazminat davası ayrı açılmış olsun artık kusur durumu kesinleşmiştir. Bu durumda kesin hüküm nedeni ile davalı kocanın, tazminat kararını kusur yönünden temyizinin dikkate alınmaması gerekir. Boşanma ile birlikte kesinleşen kusur oranının ayrı açılan tazminat davasında hükme esas alınması, boşanma ile birlikte açılan tazminat davasında kesin hüküm sayılmamasının hukuki bir dayanağı yoktur. Özellikle belirtmek gerekir ki tarafların boşanma kararının temyizi yoktur.Bu nedenle boşanma kararı tarafları eşit kusurlu sayan gerekçesi ile birlikte kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Sonrası Açılan Tazminat-Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma kararının kesinleşmesi sonrası yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmamış olması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra, boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve katkı payı talepli olarak dava açılmış ve mahkemece görevsizlik kararı ve bu kararın akabinde de, süresi içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmadığından bahisle, davanın açılmamış sayılması kararı verilmiştir....
Davalı, Eşinden anlaşmalı olarak herhangi bir tazminat ve nafaka almadan boşandığını, davacıların yeterince kendisini bilgilendirmemeleri nedeniyle haklı olarak azlettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu da dikkate alınarak ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki 2 nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Kural olarak boşanma davasında, boşanma ile birlikte talep edilen maddi ve manevi tazminat ve nafaka istemleri, boşanma talebine bağlı fer' i niteliktedir. Bu talepler herhangi bir harca tabi olmadan serbestçe istenebilir....
Davacının maddi tazminat talebi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 178. maddesi uyarınca talep edilmiştir. Tarafların boşanmalarına ilişkin ilam 19.09.2013 tarihinde kesinleşmiş, davacı ise bir yıl geçtikten sonra 23.09.2014 tarihinde maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Bu yön gözetilerek, davacının maddi tazminat isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Bozmadan önce kurulan hükümde, boşanma davasının kabulü nedeniyle davacı kadın yararına maktu vekalet ücreti verilmiş, hüküm sadece manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, vekalet ücreti bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar, maddi tazminata ilişkin hüküm, manevi tazminat talebinin reddi yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat istekleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı - karşı davalı erkek vekili 20.02.2018 tarihli dilekçesi ile kadının boşanma davasının kabulü, manevi tazminat talebinin reddi, maddi tazminatına ilişkin kurulan hükmün temyizinden feragat ettiğini, davalı - karşı davacı kadın vekili ise 20.02.2018 tarihli dilekçesi ile erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesine ilişkin temyizinden feragat ettiğini...
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı her üç dava ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı vekili Av. ... 11.04.2016 tarihli dilekçesiyle davacı-davalı erkeğin açtığı davada verilen boşanma kararına yönelik temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin erkeğin açtığı davada verilen boşanma kararı yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı vekili Av. ... 11.04.2016 tarihli dilekçesiyle açtıkları ve reddedilen boşanma davası, reddine karar verilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talepleri ile ziynete dayalı alacak davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davalı-davacı kadının açtığı ve reddedilen boşanma davası, reddine karar verilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi...