Kural olarak, boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminat, boşanma kararının eklentisi olması nedeniyle boşanma ilamı kesinleşmeden icraya konamaz. Ancak, boşanma yönünden kesinleşen karardaki maddi ve manevi tazminat alacakları için kesinleşme koşulu aranmaksızın icra takibi yapılabilir. Somut olayda, tarafların boşanmalarına dair ilamın boşanma yönünden, takipten önce kesinleştiği görülmektedir. Borçlunun, ilam kesinleşmediği iddiası ile boşanmanın fer'ileri niteliğindeki maddi ve manevi tazminat yönünden icra takibinin yapılamayacağına yönelik isteminin açıklanan nedenle reddi yerine, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Aydoğdu'nun kabul edilen boşanma davası ile kendi boşanma davasında istemiş olduğu manevi tazminat hükümlerini temyiz ettiği; Dairemizin 22.9.2010 günlü onama ilamının hem davacı-davalı kadının boşanma davası ile bu boşanma davasında kadın lehine hükmedilen manevi tazminatı, hem de davalı kocanın istemiş olduğu manevi tazminatın reddini kapsadığı; ancak, onama ilamında temyiz konusu olarak sehven manevi tazminat deyimi yerine maddi tazminat yazılmış olduğunun anlaşılmasına göre, Hukuk Usul Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle de, ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da, idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın o yıl için belirlenmiş...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakası, nafakaların miktarları ile erkeğe verilen manevi tazminat yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadının kabul edilen boşanma davası, velayetler ve lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca karşılıklı olarak açılan Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davalarının, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu oldukları belirtilerek her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan yargılama...
Harun Şimşek 10.04.2018 tarihli dilekçesiyle kendi açtıkları reddedilen boşanma davasına yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin kendi açtıkları reddedilen boşanma davasına ilişkin olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı vekili ... 10.04.2018 takihli dilekçesiyle nafaka, maddi-manevi tazminat ve ziynet alacağı talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davacı-davalı kadın yararına takdir edilen nafakalar, maddi-manevi tazminat ve ziynet alacağı davası yönünden bozulması gerekmiştir....
Taraflar arasındaki "boşanma" ve "birleşen boşanma" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür....
Bu nedenle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 01/06/2015 KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (TMK.185/3) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161. maddesine göre zina sebebiyle boşanma davası açar ve bu davada TMK'nın 174/2. maddesi gereğince manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan eşin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş TMK 161/son maddesine göre manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte ne sebeple olursa olsun eşinden manevi tazminat istemeyen eşin durumu da aynıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kadının kabul edilen davası, hükmedilen manevi tazminat miktarı, maddi tazminat talebinin reddi tedbir nafakası ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı kadın tarafında ise; kocanın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talepleri, reddedilen tedbir nafakası davası, Türk Medeni Kanunun 169. maddesi kapsamında hükmedilen tedbir nafakasının miktarı, erkek yararına hükmedilen manevi tazminat ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 08.06.2015 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... ve vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... ile vekili...
Dairemizin 2020/1425 Esas sırasına kaydedilen ve taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının maddi tazminat isteminin boşanmanın fer'i niteliğinde olmadığı değerlendirilerek, dosya kadının maddi tazminat talebi yönünden tefrik edilip Dairemizin 2021/745 Esas sırasına kaydedilmiştir....
TMK'nun 174.madesinde; mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Davalı davacının davacı davalı kadının TMK 174 kapsamında talep ettiği maddi ve manevi tazminat taleplerinin zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi yönündeki talebinin yasal dayanağı olmaması nedeni ile, bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (Arzu) tarafından maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Hakimin tarafların taleplerinin her biri hakkında hüküm tesis etmesi zorunludur (HMK.md.297/2). Hal böyleyken, davacının maddi ve manevi tazminat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm tesis edilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....