Davacı-davalı (kadın)'ın boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde yararına, diğer tarafın mali gücü oranında uygun miktarda yoksulluk nafakası takdir ve tayini gerekirken isteğin reddi doğru bulunmamıştır. 3-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir....
Tarafların karşılıklı olarak açtıkları boşanma davaları mahkemece kabul edilmek suretiyle; tarafların boşanmasına, velayete, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına karar verilmiş, tarafların tazminat talepleri reddedilmiştir. Hüküm; davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile ortak çocuk ...’in velayeti; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile ortak çocuk...’in velayeti ile ilgili bölümleriyle sınırlı olarak temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda 03.10.2018 tarihli Dairemiz ilamı ile karar kişisel ilişki düzenlemesi yönünden bozulmuş ve diğer yönlerden onanmıştır. Temyiz incelemesinden sonra taraflar 19.12.2018 havale tarihli dilekçeleriyle karşılıklı boşanma davalarından feragat ettiklerini, biraraya gelip yaşamaya devam ettiklerinden, evliliğin devamı konusunda karar verilmesini istediklerini beyan etmişlerdir....
manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 50.000,00 TL manevi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı - davacı kocadan alınarak davacı - davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
çocuğun menfaati ile ilgili olduğunu, çocuğun zararına olabilecek bir ortama sürekli katlanmasını anneden beklemenin doğru olmadığını, taraflar boşanma davası kararında karşılıklı olarak boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemeyeceklerini de kabul ettiklerinden, davacı talepleri yerinde görülmediğinden davanın reddine karar verilmiştir....
Ancak boşanma sebebi olarak ileri sürülmeyen hususlar bu hükmün dışındadır. Davaya konu eylemler boşanmaya sebebiyet veren kusurlu eylemler olarak boşanma davasında TMK 174. maddeye dayalı olarak ileri sürülebileceği gibi, boşanma davasından bağımsız olarak TBK 49. madde devamında yer alan haksız fiil düzenlemelerine dayalı olarak da ileri sürülebilir. Bu hususta tercih hakkı davacıda olup, boşanma davasında ileri sürmediği haksız fiile dayalı tazminat istemini ayrı bir davada ileri sürmeyi tercih eden davacının açtığı tazminat davasında, işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- a-6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının az da olsa kusurlu olduğu gerçekleştiğine göre, erkek tarafından açılan boşanma davasının da kabulü gerekirken, reddi doğru değildir. Ancak, davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile verilen boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle usulen kesinleşmiştir. Bu durumda erkeğin boşanma davasındaki boşanma talebinin konusu kalmamıştır. O halde, bu husus gözetilerek erkeğin boşanma talebi hakkında "konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurmak ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden haklılık durumuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....
Boşanma nedeniyle eşlerin tazminat talepleri hakkında 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini hüküm altına almıştır. Ayrıca boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini de isteyebilir. Aynı Kanun'un 175 inci maddesinde de; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği düzenlenmiştir. 5. Türk Hukukunda kusurlu olup olmama durumu boşanmanın mali sonuçları yönünden önem taşıdığı dikkate alındığında, kusur ve nedensellik bağı kavramlarının da açıklanması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından 30.11.2020 tarihli tavzih kararı, erkeğin davasının kabulü ve aleyhine hükmedilen vekalet ücreti, kusur belirlemesi, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatın miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından boşanma kesinleşme işleminin geri alınması, kesinleşen boşanma yönünden yeniden hüküm kurulması, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-karşı davalı kadına yüklenen eşine karşı hakaret etme kusurunun ispatlanamamasına karşın, mahkemece...
Boşanma yüzünden zedelenen mevcut veya beklenen menfaat;evlilik nedeniyle eşin sağladığı bakım,barınma,sağlık ve normal yaşam faaliyetinin gerektirdiği sosyal ihtiyaçların karşılığıdır. Kısaca, bunun boşanma yüzünden kesilecek olan eşin desteğinin karşılığı olduğu da söylenebilir. Zedelenen menfaat karşılığı olarak, TMK.174/1.maddesindeki maddi tazminat hesaplanamasa da,hakim tarafından bir takım ölçütler göz önüne alarak takdir edilecektir....
Boşanma nedeniyle eşlerin tazminat talepleri hakkında 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceğini hüküm altına almıştır. Ayrıca boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini de isteyebilir. Aynı Kanun'un 175 inci maddesinde de; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği düzenlenmiştir. 5. Türk Hukuku’nda kusurlu olup olmama durumu boşanmanın mali sonuçları yönünden önem taşıdığı dikkate alındığında, kusur ve nedensellik bağı kavramlarının da açıklanması gerekmektedir....